karısına sadık erkeklerin aşırı yakışıklı olması

iç güzelliğin dışa yansıması şeklinde yorumlanabilir.

ben bu tezi tipimle çok rahat çürütürüm

yalandır,

kendimden biliyorum.

sâdık oldukları için yakışıklı geliyordur

sadakat ne zamandan beri erdem oldu?

nereden bakıyoruz, kimin gözünden değerlendiriyoruz yakışıklılığı, diye sorduran başlık.

hanımın gözünden yakışıklıysa belki sadık olduğundan yakışıklı geliyordur.
yok eğer dışardan yakışıklı görünüyorsa o zaman da akıllara; ulan ben bu sadakat abidesi adamı avlayabilir miyim duygusu er kişinin yakışıklı gelmesine neden oluyor olabilir. sonuçta insanlar challange sever…

insan ruhuna giydirilen bedeni alan bir şıklıktır o karizma. şahsiyete giydirilen; sadakat, sevgi, emek, huzur, değer, ilgi, bakış, dokunuş.... kişiden yansıyan kişiye özel olunca güzelde olunur yakışıklıda. şahsiyettir mesele de anlaşılması zaman ve kötü tecrübeyle doldurulunca temellenir, maalesef.

not: olması gereken güzellikler ve olgular cinsiyete değil şahsiyete bağlanmalı.

aşırı yakışıklılık değil de sempatik geliyor diyelim insan özenmiyor değil hani

bence doğruluk payı olan bir önerme. aşırı kısmını yok sayıyorum. yakışıklı adam, güzel adam, beğeniye doymuş adam, kolay kolay açlık çekip saçmalamaz. tabii herkes için böyle olmalı ama hayat işte napcan.

karısının dediklerini yaptığı için bakımlı olmuştur ahhahahhahaha

bir cümleninin içinde abartı sözcüğü var ise söz konusu cümle yalandır.

kadın bunu nasıl değerlendirir?

bu adam bana çok güzelim, çok iyiyim diye mi sadık,
yoksa bu adamın zaten mayası güzel o sebepten mi bana sadık?

yani adamın sadakatini kendisiyle mi yoksa adamla mı açıklıyor?

bence ne olursa olsun bu sadakati adamla açıklamak yerine daha çok kendileriyle ilişkilendirmekten hoşlanırlar..
o bana çok aşık, beni çok seviyor. gözü benden başkasını görmez. çünkü beni çok güzel buluyor, bana düşkün. bana bağlı falan filan. evet güzelsin kızım! o adamın sadakati de bunun kanıtı! diyorlardır içlerinden.
sonra ayna karşısına geçip elleriyle göğüslerini avuçlayıp yırtıcı bir hayvan gibi hareketler yaparlar. gözlerini kısıp hırlarlar, tıslarlar. dişlerini gösterirler. veya parmak uçlarını kadife bir örtü gibi tenlerinde gezdirerek 'tercihen kalça ve bacak' kendilerinden geçerler...

demek bir kadın böyle düşünecek olduğunda kendisini de sevdiği adamı da daha güzel buluyor.
karşılarında hoş bir karakter bulunca kendilerine olan güvenleri de artıyor. ve böylelikle erkeklerine karşı daha cüretkar daha verici oluyorlar. sevgileriyle ödüllendiriyorlar, teşekkür ediyorlar. çünkü öyle erkekler onların kandillerine ışıktır.
ruhlarına şifa varlıklarına güzellik ve anlam katar.

ben bir münzevi olmasaydım kesinlikle sadık bir erkek olmak isterdim.
bir ilişki yaşanacaksa hakkıyla yaşanmalıdır çünkü.
insana anlam ve değer katmalıdır.
yani güzelliğine güzellik katmalıdır. nokta.