karşıdan gelen kişiyi çaktırmadan süzmek

bir çok yöntemi vardır.
ama en bilineni kesişim yöntemidir.
bu yöntemde kişinin gideceği yol hesaplanır ve kişi o yoldan gitmeden önce siz o yöne bakışlarınızı çoktan kilitlemiş olursunuz.
sonuç olarak siz o yöne bakıyordunuz, o kişi sizin görüş açınıza girdi.
evet bugünkü arsız ahlaksız utanmaz adamlar köşemiz böyleydi.
gelecek hafta görüşmek üzere.

(bkz: güneş gözlüğü)

çaktırıyoruz, çaktırıyorsunuz, çaktırıyorlar.
fesatlık yapmayın ağzınızı kırırım.*

güneş gözlüğü bu hususta elzem bir gereçtir.

sanki hiç ona bakmıyor da, bir şey düşünüyormuşuz, öyle boş boş bakıyormuşuz gibi bir tavır takınmalıyızdır.



sonra tabii bizim muhteşem güzelliğimize dayanamayıp gelecektir, diyecektir ki, "pardom ateşinizi alabilir miyim?"

"ne yani, siz niyetli değil misiniz? çok yanlış. buyrun..."

işte yine sıçtık batırdık... ah şu her şeye burnumuzu sokma hâlimiz... "önünde bira var lan dangalak, önce kendine bak. " dese, ne diyeceğiz? haklı yami.

telefonla konuşuyor gibi yapıp bir yandan da o taraftan birisini bekliyormuş gibi süzmek.