kedi ile dost olmak

"bir kedim bile yok, anlıyor musun?" demek istediğim başlıktır.

kedilerle kurulan yakınlığı dostluktan çok "geldik bu hayata tahamül edelim birbirimize ha sarman'ım" şeklinde tezahür ediyorum, kendi adıma. üç kedi baktım, yanlış anlaşılmasın, kediciyimdir. dostluk çok müphem mesele. mesela konuyla alakalı "kediyle yatan kel kalkar" deyü bir çuvaş atasözü okumuştum. yakınlığı ona göre ayarlayın derim.

sarman ikinci kedimin adıydı bu arada, toprağı bol olsun.

bir kedi ile olunabilecek 3 şeyden biridir. diğer ikisi tost ve mest olmaktır*

insanlar için birbirini o kadar iyi tanıyor o kadar iyi anlıyor ki konuşmadan anlaşabiliyorlar denir ya işte o benim kedim.

çok sosyal bir insanım , çevrem geniştir. karşı cinsten dostum , arkadaşım , ahbabımda çoktur. malum erkek egemen toplumda yaşıyoruz. cinsel yönelimim gereği karşı cinse ilgi duyarım , onlarda bana. feminizmi de hatmetmişimdir nedir ne değildir bilirim.

ama 6 yıldır beni her gördüğünde selam veren bir kedi dostum var , moruk çak !deyip yumruğumu uzatınca patisiyle karşılık verir , kafasını sevdirir , yüzüme burnunu sürter , aç ise getirdiğim mamayı yer , değil ise kafasıyla hemen yanında duran mama kabını gösterip şuraya koy sonra yerim der!
çok önceden tüm aşılarını yaptırdım , sağlıklı bir kedidir , o da karşı cins tesadüf işte !! neyse bu köfte bir kaç kere hastalandı veterinere götürdüm. bir seferinde bir kaç gün kalması gerekti. ertesi gün ziyarete gittim , ona ayrılan kabinde beni görünce gözleri sevinçle büyüyerek bi gelişi vardı cama , asla unutmam.
hergün yanına gittiğimde konuşur benimle ;
- pontuş naber oğlum dediğimde uzun uzun mav mav mav diyorsa birilerinden şikayet ediyordur, dinlerim , sen ne dedin diye sorarım yine bişeyler mavlar , iyi demişsin derim , mav diye onaylar ve uzaklaşır yanımdan.
eğer 2 tam 1 yarım mav ile beni karşılıyorsa karnı epeydir aç demektir , hocam nerde kaldın öldük açlıktan diyordur.
beni görüp kafayı yine patilerin arasına gömüyorsa uyku vaktidir hiç ilişmem.
özellikle kışın çok soğuk havalarda gece 1 ya da 2 de mama dağıtmaya çıktığımda duvarın üstünde beni bekliyorsa, bende çıkar otururum duvarın üstüne , o berbat poyraza rağmen 20 dk montumun içinde uyumasına izin veririm bilirim ki üşümüştür.
çok nadir de olsa mutsuz giderim yanına ne yemeğe gözü takılır ne kimseyi şikayet eder , girer koynuma , arada burnunu boynuma değdirerek beni güldürene ya da oğlum iyi ki varsın dedirtene kadar orada öylece durur.

kısaca kedilerin dostluğu diye bir şey vardır.
asosyal , farklı cinsel yönelimleri olan , karşı cinsle iletişim kuramayan ve ya feminist tipler kimlerse artık hiç projeksiyon yapmasın bu başlık altında.

benimle dost olmaktır.

ben kedimle dosttum. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. lahmacun olsun, iskender olsun, köfte olsun hep beraber yerdik, paylaşırdık. sonra herif 10 kiloyu geçince dostluğumuz bitti. *

siz kimsiniz de bir kediyle dost oluyorsunuz ulan!
ancak köle olursunuz.
herkes haddini bilecek edepsizler

en çok onlar hak ediyor...
kocaman sevgi onlara

#2803482 bir kedinin dostluğunu kazanmak azımsanacak şey midir? kedilerin bile sevmediği insan olmak asıl ağlanacak durumdur.
diğer yandan; kedilerle dost olmayı istemek , abazan ergenlerin sandıklarının aksine, gayet sosyal, entelektüel düzeyi yüksek ve cinsel yaşamları kaliteli bireylerin bilinçli seçimidir.

üstelik kedilerin insan denilen dünyanın en vahşi ve kököz canlısıyla karşılaştırıldığında size kattıklarının sayılamayacak kadar çok olması da cabası.

sadece tek bir fotoğrafla açıklayabilirim.

yalnızlığı dibine kadar yaşayanların başına gelen hede hödö.
tamam kedi severiz de dost olmak.nedir aga?

pek kedi sevmeyen ben'e bile kendilerini sevdirebilen 2 kedi oldu. sevdiren dediğim de gerçekten dokunup sevebildiğim yani.
yoksa sevmesem de temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum zaten.
ve sokakta birine bakarken şu an 5-8 taneler. ailesini çağıran geyik misali ama hiçbiri ailesi değil. bazı sinsiroz kediler ona verdiğimi görüp onu taklit ediyor ve çevresinde geziyorlar. (: aile apartmanındaki büyükler haz etmiyor ama "varken niye vermiyorsun ki? özellikle hava soğuk ve yağmurlu olduğunda bulmakta zorluk çekiyorlar. bu havada düşman bile dışarıda bırakılmaz, içeri alamazken bari yemek koy. koyamıyorsan da laf etme. eksik insanlığını tamamlarken ben konuşmuyorum çünkü." dedim ve gıcıkça bakıp gitmişti amcam(!).
sevmemeyi veya nefret etmeyi o canlıları aç bırakmak veya öldürmek sanan gerizekalıların varlığı dert, yedikleri israf.
ve kedi bizi 1 aylık gibiyken buldu. 3-4 ay olmuştur. baktığım bariz yani, denk gelince ayağıyla vurmaya çalışıyor hâlâ. (öncesinde silahla vurmaya çalıştı allah'tan bir şey olmadı."bir daha olursa arabasını kurşunlamaktan çekinmeyeceğim." i ilettirince insan taklidi yapmaya başladı.) beyni g.tunde gezen...
bebekler gibi baktım neredeyse gelip biri öldürsün diye mi?
her kedi görünce aklıma gelirdi ve pişman ederdim. kendim için kin gütmem ama sevdiğim şeylerde kindarlığım sınırlı olsa da fazladır. evet bu kadar değerli. nankörlükle tanınan hayvan ama yerken yemeğini bırakıp benle geliyor. (tasmasız çok gezdik.) önceliği nasıl yemek değil, özellikle bazen çok aç olmasına rağmen anlamıyorum. kedinin çok kedi özelliği yok. sınır biliyor ve birçok komut algılıyor. insanların bazılarında bunlar hiç yok...

benim biyoritmime uyuyor, damak zevkimiz de benziyor; mesela yoğurt yemeye bayılıyoruz.
çok dırdır etmiyor, boş yapmıyor. ben bir bok yerken mantıklı konuşup beni delirtmiyor ama ağladığım zaman benle uyuyor. daha ne olsun?
en iyi arkadaş için aradığım özellikleri sağlıyor.

(bkz: maaşı kediye yüklemek) (bkz: kedi sevenleri sevenler derneği baş piskoposu)

insanın bireyselleşme sergüzeştinin yansımalarından biridir. birey olmanın getirdiği yalnızlık döngüsünün dışavurumudur. herhangi bir hayvanla içten bağ kurabilmek hem güzel hem de özeldir. ancak şundan eminim ki, artık insanlar yalnızlıklarını gidermek için hayvanlara abartılı bir sevgi gösterisinde bulunuyorlar. doğal ortamlarından kopardığımız, bilerek onları hapsettiğimiz birçok hayvana aslında neler yaptığımızı gözden geçirmemiz ve bencil tutumlarımızı değerlendirmemiz gerekiyor.