kedinin ödevinizi yemesi

köpeği olmayan bi öğrenciyseniz uydurmak zorunda kalabileceğiniz bahane.

ödevi yemek değil de, bir projeme saldırmıştı.
tamam ulan biliyoruz çok kötü ama kibarca söylesene hırto.

kızgınlığa girip işemesi,o koku ile o ödevi teslim etmesi.* mazideki nice rezaletten bir kuple...

hocayı inandırmakta epey zorlanılacak durum.

son günlerde gördüğüm en hoş ve komik başlık, biraz bu sebeple mutlu olayım.

ödev ıslak mama değilse gerçekleşmesi zor bir durum.

kağıt görmesin, önemli evrakmış, ödevmiş anlamaz. haşır huşur parçalar.. ama dünya para verip oyuncak alırsın yüzüne bakmaz

bizim manyak ''don kişot'' ev içine pek girmediği için, annemin tüye alerjisi olması sebebiyle içeri alamıyoruz, hiç yaşamadığım durumdur.

muhtemelen insanı sinirlendirir ama o masum bakışlara kimse dayanamayacağı için hemencecik kendini affettitiler.

muhtemelen gastronomi okuyan öğrencilerin başına gelebilecek durumdur.

ama kediniz psikopat bir kişiliğe sahipse tezinizin spirallerini kemirebilir.

ödev yemesi başıma gelmedi ama 1 hafta yapmak için uğraştığım ödevimi ben odadan çıkınca laptopun tuşlarının üzerine yatmak amacıyla silmişti.

öğretmenin, kedi sahibi değilse inanmayacağı bahane.

beni oldukca gulumseten basliktir. kedinin odevi yemesinden cok odevin nasil bir icerik oldugunu merak etmis bulunmaktayim. odevin kedi mamasindan yapilan bir pasta olmasi mumkun mudur? cunku bir kedinin a4 kagidi yiyecegine ihtimal vermemekteyim, oyleyse bu kucuk yaratik gercekten bir kedi midir?

genel bir sorun olduğunu görmekle beni mutlu etmiş durumdur.

üniversite 2’de, o zamanlar henüz gerçek kimliğini göstermemiş olduğu için çok sevdiğim bir arkadaşımın, çok basit ama uzun ve sıkıcı ödevini birlikte yapıp kısa sürede bitirmek için evine gitmiştim. sınıf öğretmenliği okuyordu ve ödev gerçekten aşırı angarya, gereksiz, böyle defter kenarı süslemek falan gibi* bir şeydi. bütün gece böyle boktan bi iş için uğraştık. bitirdik ama belimiz ayrıldı. ve mutfağa kahve sigaraya gittiğimiz bir aralıkta kedi gelip bu ödevi kem kem kemirmiş, ıslatıp ıslatıp tükürmüş, aman ya rabbi, hayatımda böyle sinire kestiğimi hatırlamıyorum. kediyi çağırıp “çocuğum ne yaptın” da diyemezsin, çünkü kedilik yapmış belli. kedi olduğu için kedilik yapmasına da kızamıyorsun. aaa dikilip bakakaldım yerlere hoyratça saçılmış kağıtların üstündeki hiç ve p*ç olmuş emeklerimize. sonra 2 kişi daha çağırıp ödevi tekrar yaptık. biz ödevi tekrar yaparken kedinin bize orta parmağını salladığına o kadar eminim ki.
o güne kadar, bir emeğin bu kadar basit bir şekilde çöp olacağı gerçeğini hiç böylesine somut yaşamamışım. hayat dersi de oldu gibi bi yandan.

yıllar sonra chaby han denen zevzeğin bi videosunda “hocam ödevimi at yemiş” dediğini duyup bu olayı hatırlamıştım, şimdi başlığı görünce tekrar hatırladım. canım kediler.

gerçekten başıma gelmiş olaydır, hoca inanmaz diye yalan bulmak zorunda kalmıştım..

(bkz: sen şimdi naneyi yemedin mi)

benim muhtelif kitabımın kapağını dişleri ile parçalamışlığı var özellikle karton kapak seviyor. ödevler eskiden a4 'e yazılırdı şimdi ppt oldu.

kedim içinde bir sürü minik deniz kabugu olan kavonozu yere döktü, yatak ve dolap altlarına her yere saçıldı, ancak ben gidip kedimi kucağıma alıp öptüm........ sonra hiç kızmadan topladım, bunu bir insan yapsaydı, muhtemelen çığlık atardım.

bir kedim bile yok anlayamıyorum

ödevin fare olması durumunda öğretmenin fazla kızmayacağı durum.

ödevi değil de final haftamda sınav notlarımı parçalamışlığı vardır. sinir bozucu bir durum..