1.
orijinal adı ile suburbicon, türkçe adı ile ise kenar mahalle.
2017 yapımı suç/komedi türündeki filmin yönetmenliğini ise george clooney yapmıştır.
öncelikle şunu belirtmeliyim tür olarak komedi yazmışlar ama hiç komik değildi, film eden bulur temalı basit yerli filmlerden daha kötü bir film diyebiliriz.
bir mahallenin sakinlerinin kendince kurduğu dünyada siyahi bir aile gelir ve hemen o ailenin arkasında beyaz bir aile vardır. siyahi aile normal hayatını yaşamaktadır ama oradaki mahalleli tarafından istenmiyordur. hemen o aileye yapışık olan arka bahçeleri birbirine bakan beyaz bir ailede ise şunlar yaşanıyor; baba anneye sigorta yaptırmış ve daha önce aldığı borçları kapatmak için eşini öldürmeye çalışıyordur hem de baldızı ile birlikte planlamaktadır bunu. daha sonra iki adam ile anlaşıp eşini öldürten adam küçük oğlunun adamları görmesi sonrası daha sonra büyük problemler yaşayacaktır. adamın eşi ölür tabii daha sonra sigorta şirketinden gelen adam aileyi biraz inceledikten sonra durumu hemen anlamıştır ki baldızı tek yakaladığı bir gün her şey ortaya çıkmıştır. akşam koca eve gelip sigorta şirketi elamanı tekrar geldiğinde durumu kendi lehine kullanmak ister, adama ya hapse gireceksin ya da sigortadan gelecek olan tüm parayı bana vereceksin ben de seni şikayet etmeyeceğim diyor ki o arada baldızdan bir kahve istemiştir ve baldız kahveye ne koyduysa adamı zehirler. eleman dışarı çıkıp imdat diye bağırsa da boş herkes o arada siyahi aileye hayatı dar etmek ile uğraşıyordur polislerde onlara engel olma çabasında tabii. en sonunda sigortadan gelen adamı öldürüp kendi arabası ile uzak bir yere bırakıp eve dönerken karısını öldüren adamlardan biri adamı takip etmiştir ve adamın yaptırdığı iş karşılığı kazandıkları parayı isterler. tabii daha önce para alsalar da yakalanıp polise kaptırdıkları için adam tekrar istemeye gelmiştir. polis teşhis için çağırdığında adamın oğlu çaktırmadan odaya girip adamları görür ama babasının bunlar onlar değil demesine çok şaşırmasına rağmen sesini çıkarmaz. daha sonra babası çocuk ile konuşur ama anlayışlı bir şekilde değil sadece aklının ermeyeceği işlere burnunu sokma diyerek. adamlar ise oğlunu öldürmesini isterler ancak adam bunu son ana kadar yapmaz ki son anda da fırsatını bulamaz bulsa belki yapardı. sigorta elemanını götürdüğü yerden dönerken adamlardan biri onunla konuşurken kamyon çarpar ve adam ölür tabii ölmeden hemen önce adamı tehdit ediyordur seni öldürürüz diye ironik olarak kamyon üstünden geçer. neyse adam eve döndüğünde diğer arkadaşı baldızı öldürmüş ve oğlunu da öldürecekken çocuk dayısını aramıştır ve dayı gelip adamı öldürmüştür ama kendi de ölmüştür. adam eve geldiğinde gördüğü manzaradan sonra oğluyla baş başa kaldığında sigorta şirketinden alacağı para için oğlu ile olanları oluş şeklini değiştirmeye çalışıyordur ancak küçük olmasına rağmen bir çok şeyi öğrenmiştir. babasının sigorta parası için annesini öldürdüğünü hatta teyzesinin bu işin içinde olduğunu falan. zaten odasına kendince bir barikat bile kurmuştu. teyzesi adam daha onu öldürmeden önce çocuk dayısını aradı diye ona zehirli sandviç hazırlamıştır fakat o sandviç dönüp dolaşıp babanın oğlu ile konuşurken masada durduğu için babasının midesine gider ve baba sabahı çıkarmaz. çocuk bir başına kalmış ve dün çok kötü geçiren iki ailenin çocukları olarak siyahi ailenin oğlu ile bahçelerine çıkıp oyun oynar.
aslında anlatılmak istenen belli olsa da anlatılış biçimi biraz tuhaf. siyahi olunca tepki gösterilen aile hatta etraflarına çit örülen ve hatta uyuyamasınlar diye sabaha kadar evlerinin etrafında gürültü yapan insanlar hemen bir arkasındaki evde dönenleri bilmiyorlardır. siyahi aileye tepki gösteriyorlar ama kendileri en olmayacak işleri zaten yapıyorlardı, demiş yönetmen ama bilemedim. belki de ben filmi yanlış anladım neyse.
filmi beğenmedim ve puanım 6, izleme tavsiyemde olamaz tabii ki.
2017 yapımı suç/komedi türündeki filmin yönetmenliğini ise george clooney yapmıştır.
öncelikle şunu belirtmeliyim tür olarak komedi yazmışlar ama hiç komik değildi, film eden bulur temalı basit yerli filmlerden daha kötü bir film diyebiliriz.
bir mahallenin sakinlerinin kendince kurduğu dünyada siyahi bir aile gelir ve hemen o ailenin arkasında beyaz bir aile vardır. siyahi aile normal hayatını yaşamaktadır ama oradaki mahalleli tarafından istenmiyordur. hemen o aileye yapışık olan arka bahçeleri birbirine bakan beyaz bir ailede ise şunlar yaşanıyor; baba anneye sigorta yaptırmış ve daha önce aldığı borçları kapatmak için eşini öldürmeye çalışıyordur hem de baldızı ile birlikte planlamaktadır bunu. daha sonra iki adam ile anlaşıp eşini öldürten adam küçük oğlunun adamları görmesi sonrası daha sonra büyük problemler yaşayacaktır. adamın eşi ölür tabii daha sonra sigorta şirketinden gelen adam aileyi biraz inceledikten sonra durumu hemen anlamıştır ki baldızı tek yakaladığı bir gün her şey ortaya çıkmıştır. akşam koca eve gelip sigorta şirketi elamanı tekrar geldiğinde durumu kendi lehine kullanmak ister, adama ya hapse gireceksin ya da sigortadan gelecek olan tüm parayı bana vereceksin ben de seni şikayet etmeyeceğim diyor ki o arada baldızdan bir kahve istemiştir ve baldız kahveye ne koyduysa adamı zehirler. eleman dışarı çıkıp imdat diye bağırsa da boş herkes o arada siyahi aileye hayatı dar etmek ile uğraşıyordur polislerde onlara engel olma çabasında tabii. en sonunda sigortadan gelen adamı öldürüp kendi arabası ile uzak bir yere bırakıp eve dönerken karısını öldüren adamlardan biri adamı takip etmiştir ve adamın yaptırdığı iş karşılığı kazandıkları parayı isterler. tabii daha önce para alsalar da yakalanıp polise kaptırdıkları için adam tekrar istemeye gelmiştir. polis teşhis için çağırdığında adamın oğlu çaktırmadan odaya girip adamları görür ama babasının bunlar onlar değil demesine çok şaşırmasına rağmen sesini çıkarmaz. daha sonra babası çocuk ile konuşur ama anlayışlı bir şekilde değil sadece aklının ermeyeceği işlere burnunu sokma diyerek. adamlar ise oğlunu öldürmesini isterler ancak adam bunu son ana kadar yapmaz ki son anda da fırsatını bulamaz bulsa belki yapardı. sigorta elemanını götürdüğü yerden dönerken adamlardan biri onunla konuşurken kamyon çarpar ve adam ölür tabii ölmeden hemen önce adamı tehdit ediyordur seni öldürürüz diye ironik olarak kamyon üstünden geçer. neyse adam eve döndüğünde diğer arkadaşı baldızı öldürmüş ve oğlunu da öldürecekken çocuk dayısını aramıştır ve dayı gelip adamı öldürmüştür ama kendi de ölmüştür. adam eve geldiğinde gördüğü manzaradan sonra oğluyla baş başa kaldığında sigorta şirketinden alacağı para için oğlu ile olanları oluş şeklini değiştirmeye çalışıyordur ancak küçük olmasına rağmen bir çok şeyi öğrenmiştir. babasının sigorta parası için annesini öldürdüğünü hatta teyzesinin bu işin içinde olduğunu falan. zaten odasına kendince bir barikat bile kurmuştu. teyzesi adam daha onu öldürmeden önce çocuk dayısını aradı diye ona zehirli sandviç hazırlamıştır fakat o sandviç dönüp dolaşıp babanın oğlu ile konuşurken masada durduğu için babasının midesine gider ve baba sabahı çıkarmaz. çocuk bir başına kalmış ve dün çok kötü geçiren iki ailenin çocukları olarak siyahi ailenin oğlu ile bahçelerine çıkıp oyun oynar.
aslında anlatılmak istenen belli olsa da anlatılış biçimi biraz tuhaf. siyahi olunca tepki gösterilen aile hatta etraflarına çit örülen ve hatta uyuyamasınlar diye sabaha kadar evlerinin etrafında gürültü yapan insanlar hemen bir arkasındaki evde dönenleri bilmiyorlardır. siyahi aileye tepki gösteriyorlar ama kendileri en olmayacak işleri zaten yapıyorlardı, demiş yönetmen ama bilemedim. belki de ben filmi yanlış anladım neyse.
devamını gör...