kendi ayaklarının üzerinde durmak
başlık "deli mavi" tarafından 22.11.2021 22:58 tarihinde açılmıştır.
1.
bir baska narsistik avuntu. para diye bir sey olmasaydi ya da dogustan bir ada satin alabilecek kadar zengin olsaydik boyle kiytirik laflara sarilmazdik. emekmiş, azimmis, kimseye muhtac olmamakmis, ekonomik ozgurlukmus... zaten konu cogunlukla paradir bu kendi ayaklarin ustunde durma konusunda. bir insanı ayakta tutan tek sey paraymis gibi... analar kizlarina oku calis benim ezildigim gibi ezilme derler. dayilar erkek yegenlerine cok para kazan parasiz adam gereksiz adam derler.
bu garip insanlar da az veya cok para kazandiklari bir imkana/işe/yetenege sahip olduklarinda kendi ayaklarim uzerinde duruyorum deyip degerli hissederler. iste bu cok acıklı. daha da otesi insan denilen canlinin intihar etmemek icin kendisini degerli hissedebilecegi herhangi bir seye ihtiyac duyması, iste asıl acıklılık.
bu garip insanlar da az veya cok para kazandiklari bir imkana/işe/yetenege sahip olduklarinda kendi ayaklarim uzerinde duruyorum deyip degerli hissederler. iste bu cok acıklı. daha da otesi insan denilen canlinin intihar etmemek icin kendisini degerli hissedebilecegi herhangi bir seye ihtiyac duyması, iste asıl acıklılık.
devamını gör...
2.
her insanın yapması gereken bir eylem .
özellikle kadınlar öyle bir ayakta kalmalı ki...
bu devirde kimseye güvenin olmamalı.
özellikle kadınlar öyle bir ayakta kalmalı ki...
bu devirde kimseye güvenin olmamalı.
devamını gör...
3.
türkiye gibi asgari ücretle çalışanların işgücünün yarısını oluşturduğu yoksul ülkelerde bir gencin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için ya çok iyi bir bölüm ve okuldan mezun olması ya da muazzam şanslı olması gerekir. artık öyle bir noktaya geldik ki aileye bağımlı bir gençlik standartımız oldu. o yüzden gençlerimizin hiç üzülmesine gerek yok aileyle yaşadıkları için. yeni normalimiz bu çünkü.
devamını gör...
4.
en değer verdiğim erdemdir. dünyada iki tip insan vardır: birilerine yük olanlar ve başkasının yükünü taşıyanlar.
ikinci gruptaki pozisyonlarınız fazlaysa, daha mutlu bir insan olursunuz. mik mik ağlaklık edip, boş laflarla birinci tip insan olmayı seçiyorsanız, romantik takılan asalağın tekisiniz.
bunun ötesinde herkesin bir diğerine ihtiyaç duyacağı gün olacaktır. elinden geleni yapıp yine desteğe muhtaç kalanlar olacaktır. onlar da güzel insanlardır. yatıp yatıp bahane aramamış, elinden geleni yapmış çünkü. kendi ayakları üzerinde durmanın erdemini anlamış.
ikinci gruptaki pozisyonlarınız fazlaysa, daha mutlu bir insan olursunuz. mik mik ağlaklık edip, boş laflarla birinci tip insan olmayı seçiyorsanız, romantik takılan asalağın tekisiniz.
bunun ötesinde herkesin bir diğerine ihtiyaç duyacağı gün olacaktır. elinden geleni yapıp yine desteğe muhtaç kalanlar olacaktır. onlar da güzel insanlardır. yatıp yatıp bahane aramamış, elinden geleni yapmış çünkü. kendi ayakları üzerinde durmanın erdemini anlamış.
devamını gör...
5.
çocuk eğitmenleri (anne ya da öğretmen) ile burjuva sınıfı arasında yer alan sınır çizgisinin üzerinde dengeli bir şekilde yürüyebilmektir. bir sosyalist için bu böyledir.
devamını gör...
6.
zamanında aileye rest çekip ben kendi ayaklarımın üzerinde duracagım diyerek reddedilen getırıler sonrası sürüm sürüm geçen yıllarımı hatırlattı başlık bana. o kadar uzun zaman ugrastım kı artık insanlardan nasıl yardım istenilecegını bile unuttum. oysa ıstemem gerekıyor bazen. ha bu arada kimse de size üstün vazife nişanı takmıyor ve zaten herşeyı kendınız halledebıleceklerıne ınanclarıyla size asla yardım teklıf etmıyor. hem olumlu hem olumsuz. ama stresı cabası
devamını gör...
7.
kendi kazandıklarıyla hayatını idame ettirebilmek.
bakın bu konu kırmızı çizgimdir.
zengin bir ailede doğan bir insan için yazarın dedikleri doğru olabilir. onun için bir alt yapı sağlanmıştır. o sağlanan imkanlarla hayata 1-0 önde başlamış, bu avantajla kendi ayaklarının üzerinde duruyordur.
ama benim anlatmak istediğim ikinci gruba girenler ,yani ben gibiler. bir kısmı eğitim görmek imkanına kavuşamamış ama bir şekilde meslek edinmiş , mesleğinde ilerlemiş, kendi kendine yetecek konuma gelmiş kişilerdir. bir kısmı eğitim görme imkanı olduğu halde, okumamış ama meslek edinmiş, kendi yağıyla kavrulan insandır. benim grup ise okumuş, ailesine yük olmamak için zor koşullarda tek başına ayakta duran insanlardır.
arada yazarım çizerim. bana hayatta hiçbir şey altın tepside sunulmadı. okulu bitirdim, tek başıma bilmediğim bir şehre gittim. babamın çevresi o zaman çok iyiydi. çok iyi şirketlere rahatlıkla girebilirdim; ama tek başıma başarmak istedim. asgari ücretle başlayan serüvenim, müdür yardımcılığına kadar gitti. ödüllerim, takdirlerim, başarılarım var. ne kimseden yardım dilendim, ne de bir yerlere gelebilmek için yalakalık yaptım. nasılsam hep öyleydim. çok yoruldum, yıprandım,haksızlığa da uğradım ama başardım. başardıkça kendime güvenim geldi. yani ben kendi başıma ‘ayakta kaldım’. ister küçümseyin , ister başka bir şey deyin. benim hayattaki en büyük başarım ‘kendi başıma ayakta durmaktı’.
ve biliyorum ki ben yalnız değilim. benim gibi bunu başaran, kendilerine yetebilen bir çok insan var.
işte onlara ufak bir tavsiyem var: benim yaptığımı yapmayın. zor durumdayken yardım isteyin. bu sizi aciz yapmaz.
bakın bu konu kırmızı çizgimdir.
zengin bir ailede doğan bir insan için yazarın dedikleri doğru olabilir. onun için bir alt yapı sağlanmıştır. o sağlanan imkanlarla hayata 1-0 önde başlamış, bu avantajla kendi ayaklarının üzerinde duruyordur.
ama benim anlatmak istediğim ikinci gruba girenler ,yani ben gibiler. bir kısmı eğitim görmek imkanına kavuşamamış ama bir şekilde meslek edinmiş , mesleğinde ilerlemiş, kendi kendine yetecek konuma gelmiş kişilerdir. bir kısmı eğitim görme imkanı olduğu halde, okumamış ama meslek edinmiş, kendi yağıyla kavrulan insandır. benim grup ise okumuş, ailesine yük olmamak için zor koşullarda tek başına ayakta duran insanlardır.
arada yazarım çizerim. bana hayatta hiçbir şey altın tepside sunulmadı. okulu bitirdim, tek başıma bilmediğim bir şehre gittim. babamın çevresi o zaman çok iyiydi. çok iyi şirketlere rahatlıkla girebilirdim; ama tek başıma başarmak istedim. asgari ücretle başlayan serüvenim, müdür yardımcılığına kadar gitti. ödüllerim, takdirlerim, başarılarım var. ne kimseden yardım dilendim, ne de bir yerlere gelebilmek için yalakalık yaptım. nasılsam hep öyleydim. çok yoruldum, yıprandım,haksızlığa da uğradım ama başardım. başardıkça kendime güvenim geldi. yani ben kendi başıma ‘ayakta kaldım’. ister küçümseyin , ister başka bir şey deyin. benim hayattaki en büyük başarım ‘kendi başıma ayakta durmaktı’.
ve biliyorum ki ben yalnız değilim. benim gibi bunu başaran, kendilerine yetebilen bir çok insan var.
işte onlara ufak bir tavsiyem var: benim yaptığımı yapmayın. zor durumdayken yardım isteyin. bu sizi aciz yapmaz.
devamını gör...
8.
turkiyede ailen zengin değilse imkansız gibi bir şey.
devamını gör...
9.
herkes zengin değilsen imkansız yazmış. yahu bu zaten fakirden istenen bir şey zenginin zaten kendi ayakları üzerinde durmasına gerek yok ayaklarının altında onu ayakta tutacak binlerce işçi var. ne yapın edin bu fakirlikten kurtulun ki ileride çocuğunuz da bu saçma cümleyle ömrünü geçirmesin. işe girmesin iş kursun, iş teklifi alsın, abazan değil çapkın olsun vs.
devamını gör...
10.
minnetsiz yaşamak gibi birşey.
devamını gör...
11.
2005 tarihinde çalışmaya başladım.
evden ayrıldığımda yaşım 18di. bir daha da aile evinde yaşamadım.
ilk evime yerleştiğimde, bir adet bavulum, bir adet ikinci elciden aldığım yatak vardı.
sahip olduğum maddi ve manevi her şeyi kendim yaptım.
bunları yaptım da ne oldu? hayat sağlık haricinde başıma ne gelirse gelsin artık her şartta yaşarım.
ama gençliğim, yaşayamadıklarım ve rahatlığımdan vazgeçtiğim yıllarım beni bazen üzmüyor değil.
size tek tavsiyem, eğer ki güçlü bir birey olmak istiyorsanız, ota boka ağlamayacak, hayvan gibi bir iradeye sahip olmak istiyorsanız, genç yaşta çalışmaya başlayın. genç yaşta hayata atın kendinizi, yorulacaksınız, aç kalacaksınız, üzüleceksiniz, kırılıcaksınız, fakat zamanı gelince güçlü ve kendini gerçekten yetiştirmiş bir birey olacaksınız. sadece üni okumakla olmuyor bazı şeyler aklınızda bulunsun.
ayrıca hiç bir zaman kimseye minnet etmeyeceksiniz, kimseden medet ummayacaksınız ve tüm sorunlarınızı kendi kendinize çözmeyi öğreneceksiniz.
evden ayrıldığımda yaşım 18di. bir daha da aile evinde yaşamadım.
ilk evime yerleştiğimde, bir adet bavulum, bir adet ikinci elciden aldığım yatak vardı.
sahip olduğum maddi ve manevi her şeyi kendim yaptım.
bunları yaptım da ne oldu? hayat sağlık haricinde başıma ne gelirse gelsin artık her şartta yaşarım.
ama gençliğim, yaşayamadıklarım ve rahatlığımdan vazgeçtiğim yıllarım beni bazen üzmüyor değil.
size tek tavsiyem, eğer ki güçlü bir birey olmak istiyorsanız, ota boka ağlamayacak, hayvan gibi bir iradeye sahip olmak istiyorsanız, genç yaşta çalışmaya başlayın. genç yaşta hayata atın kendinizi, yorulacaksınız, aç kalacaksınız, üzüleceksiniz, kırılıcaksınız, fakat zamanı gelince güçlü ve kendini gerçekten yetiştirmiş bir birey olacaksınız. sadece üni okumakla olmuyor bazı şeyler aklınızda bulunsun.
ayrıca hiç bir zaman kimseye minnet etmeyeceksiniz, kimseden medet ummayacaksınız ve tüm sorunlarınızı kendi kendinize çözmeyi öğreneceksiniz.
devamını gör...