kendi çıkarını gözetmek

şu dile getirmekten bıkılmayan "ikiyüzlülük" mevzusunu merkeze alarak bir şeyler karalamak istediğim başlıktır/konudur.

her ülke/kültür ve hatta her birey/canlı, kendi çıkarlarını gözetir diye düşünüyorum. istisnalar olur tabii. bir annenin, çocuğu için hayatını feda etmesi. bir vatanseverin ülkesi için hayatını tehlikeye atması gibi. bunlarda bile aslında kendi idealin için savaşmak ve fedakarlık yapmak vardır. yani çocuğunun yaşaması, vatanının varlığını sürdürmesi senin için en değerli şeyler olabilir. bunlarda bile iş, kişinin kendisinden filizlenir.

ben mesela, kendim sağlıklı ve mutluysam çevreme daha faydalı olabilirim, pozitif ışık saçabilirim, iyi gelebilirim diye düşünüyorum. ve, bana "kırık" bir psikolojiyle gelen birinin "yıkıklık psikolojisini" paylaşmak yerine ilk denediğim şey çoğu durumda onun moralini yükseltmek ve onu ayağa kaldırmak olur. tabii, ekstrem durumlarda başkasının acısını ve kederini paylaşırım. yani hayattaki en büyük acıyı tatmış, mesela bir yakınını yeni kaybetmiş birine, acısı tazeyken absürt espriler yaparak onun moralini yükseltmeye çalışmak da ya aptallık, ya densizlik, ya da ikiyüzlülük olur.

belli durumlarda ikiyüzlü olmak ya da olmamak... yani göreceli tabii. bazen bazı insanlar size "bana yalan söyle veya en azından doğruyu söyleme" derler adeta. yani nasılsın sorusuna iyiyim deriz ya. bu bazen "gerekli" bir ikiyüzlülük olabilir. derdinizi o an o kişiye anlatmak istemiyorsunuzdur ve iyiymiş rolü yaparsınız. zira anlatıp onu üzmek istemeyebilirsiniz, daha önce birilerine anlatınca bu size iyi gelmemiştir veya karşıdakinin aslında derdinizi dinlemek istemeyeceğini sizersiniz vs. probleminizi de yalnızken çözmeyi veya başka insanlarla paylaşmayı uygun görüp karşıdakini geçiştirirsiniz. karşıdaki ısrarla ve hadsizce sizin o dönemde yaşadıklarınızı/hissettiklerinizi öğrenmek isterse de tam bir ikiyüzlülükle dünyanın en mutlu insanı gibi davranabilirsiniz mesela.

batı'nın ikiyüzlülüğü konusuna gelelim... bana göre batı mesela aslen yahudilere sesini yükseltebilecek yüzü olmadığı için sessiz kalıyor israil'in an itibarıyla yaptıklarına. zira zamanında onlara avrupa'yı dar ettiler. çağlar boyunca onlara gün yüzü göstermediler ve sonra da holokost geldi zaten. bunu almanlar yapsa da, yahudilere tarih boyu uygulanan ayrımcılıktan tüm avrupa sorumlu. yani asıl sebep, yahudilere seslerini yükseltebilecek yüzlerinin olmaması. diğer bir önemli etken ise, müslümanların katledilmesi de hümanistler ve müslümanlar haricinde batı'da kimsenin umurunda değil ve hatta kimisinin hoşuna gidiyor ve işine de geliyordur. bunu halklarının ekseriyetinin açıkça söylememesi de pek tabii ikiyüzlülük kapsamına girer. ama birilerini ikiyüzlü olmakla suçlarken, "ben norveç'te yaşayan biri olsam nasıl davranırdım" diye kendinize de sormanız gerekebilir bence.

ikiyüzlülük her durumda yadırganabilecek bir şey değildir, bana sorarsanız.

ikiyüzlülükleri tasvip ediyorum gibi anlaşılmasın ama realite budur yani bence.

da düşünmekse ne güzel.

donek ve menfaatperest olmaktir.