kendi ütopyanı veya distopyanı yarat

benim ütopyam şöyle;
1 - arke sorgulamak yasak, çünkü insan gelecek üzerinden düşünmeli hayatı. bu günün koşulları ile gelecek hesaplanmalı. varlığın düşünülmesi insanı büyük bi boşluğa götürür. sonucu olmayan şeyler üzerinden vakit kaybedilmemelidir. insan tabi isterse varlığını sorgular ama bunu ilk ana madde olarak değil, "benim özüm ne", " benim içimde var olan şey ne " şeklinde yapmalıdır.
2 - insan insanın kurdu olmaktan vazgeçip birbirine nefes olmalı, can olmalıdır. bunun icin tabi ki bazı kurallar çiğnenmelidir. hatta topluma zarar veren "kurtluk yapan" kişiler topluca bir mahzene kapatılıp yola getirilmelidir. ya da topluma gerçekten çok zarar veren kişiler idam edilebilir. (örneğin tecavüzcüler, hayvanlara, kadınlara şiddet uygulayanlar, yetim hakkı yiyenler, ahlaksız yaşayanlar vs..)
3 - anne babalar ne gerekçeyle olursa olsun çocuklarına en ufak bir kötü söz ya da hafif tokat atma gibi eylemlerde bulunduğunda en az 1 -2 ay çocuklarına
çocuk bakımını bilen kişiler etrafından el konur. süre dolduktan sonra çocuğa karşı aynı davranışlar tekrarlanırsa, çocuk tamamen ailesinden alınır.
4 - devlet sistemi yoktur. köylerde insanın yediği kuru ekmekten, şehirdeki insanın softasına da düşer. birisi tok birisi aç olmayacak. zenginin yediği şeyin fakir de tadını alacak. böyle böyle zengin fakir kavramı ortadan kalkacak.
5 - her işçi aynı parayı alacak. ama ekstra işlerde çalışan ya da konumu iyi olanların maaş almasında bir uygulama yapılacak. insanlar emek karşılığında besin alacaklar. her çalışan kişiye verilen standart bir maaş olacak. fazla maaş alması icabeden kişilere herkese verilen ortak maaş verildikten sonra paranın geri kalanı erzak ile sağlanacak. yani bir öğretmen, tarlada çalışan çiftçi ile aynı maaşı alacak örneğin 4 bin lira. öğretmen bu paraya ek olarak 4 5 litre süt, 5 litre yağ, 2 3 kilo et, çeşitli meyve sebzelerden her hafta bir iki kilo alacak. fakat bunlar gönüllü halk tarafından karşılanacak. kimse sen şu doktora sür ver, sen bu savcıya meyve ver demeyecek, insanlar bunu kendileri düşünecek. karşılığında ise, o avukat -sayısal sesleri iyi olduğu için- kendine meyve veren ailenin çocuğuna matematik öğretecek. doktor kendisine süt veren ailenin çocuğuna yabancı dil öğretecek. gibi...
6 - insanlar asla bir şeyler yapmak zorunda olmayacak. sadece sorumluluklarını yerine getirip barış içinde yaşayacak...
7 - kadınlar kendi evlerinde yalnız -kapıya erkek ayakkabısı koymadan- yaşayabilecek. gece sokakta gezebilecek, kadınlar ölmeyecek...
daha yazarım ama ellerim ağrıdı.. her şeyin güzel olduğu, herkesin herkese sonsuz güven ve sağlıkla yürütüldüğü bir toplum istiyorum...

her şeyin güzel olduğu ama kimsenin buna inanmadığı bir evren.

marsta yaşıyoruz ama gtte yaprak elde mızrak geziyoruz.

distopyamın içinde yaşıyorum zaten.

ütopyamı da anlatsam poponuzun kenarıyla gülersiniz. ama ben kimseyi güldürecek durumda değilim.

sadece distopya var; düşün ki ütopya düşünmek yasaklanmış, çünkü distopya ütopya şeklinde yutturuluyor.