çocukken hep korku, utanç ve suçluluk duygularıyla büyüdüyseniz, şimdi de kendinizi korkutarak motive etmeye çalışıyor olabilirsiniz. "kendimi korkutmazsam bir şey yapamam ki" diye düşünüyor da olabilirsiniz. "bunu bunu yapmazsan, bak başına şunlar şunlar gelir" düşünce kalıbı, zihninize öyle yerleşmiştir ki zamanında ebeveyninizin size sürekli söylediği o kalıp, artık sizin kendi kendinize söyleyerek kendinize işkence etme şeklinize dönüşebilir. korkutarak yapılan/yaptırılan hiçbir şeyden hayır gelmez. kendimizi kötü durumlardan kaçmak için değil, daha iyi durumlara gelmek için motive etmeliyiz. şöyle ki, kilo vermek istiyorsunuz diyelim. ağır yaşamları izleyip ben de onlar gibi olmamalıyım diyerek kendimizi öylesine şişman biri olma tehdidi ile korkutmak yerine, kilo vermeyi başarmış kişilerin neler yaptığına bakarak, kilo verdiğinizde nasıl görüneceğinizi hayal ederek motive etmelisiniz. çocukken korkutulduk ve bu işe yaradı ve evet, o korkutulduğumuz şeyi yapmadık ama kendimizi de hep eksik hissettik. şimdi artık çocuk değiliz ve kendimizi severek, şefkatli davranarak motive etmeyi öğrenmeliyiz ki içimizde bir yerlerde eksik kalanlar tamamlansın...
devamını gör...
kendini korkutma ihtiyacı, önce ebeveynlerden aktarılan sonra çevreden gelenlerle oluşturulan alışılmış çaresizlik örneklerinden.

çocukluğa gidilirse orada bir çok örnekler var.
mesela, yaramazlık yapan çocuğa polis amca götürecek seni sus denilirdi. kendisi ya da arkadaşı ödevlerini yapmadığı için sıra dayağına maruz kalan bir nesil vardı.
bu korkutma ihtiyacı bilinçsizcedir. dayatmanın korkutularak yapılması, insana ne derece olumsuz etki eder, kişi de nasıl bir hasar bırakır bilinmeden beceriksizlikle atılan adımlardandır.

korku duygusu, birileri tarafından aşılanır daha sonra kişi ona öğretilenin doğru olduğunu düşünüp, kendi üzerinden yapmaya devam eder, alışkanlık bu. doğru mudur, yanlış mıdır sorgulamazsın öyle olması gerekiyormuş gibi devam edersin.

kendimde de var olan bir duygu. eğlencesine bile olsa korku filmi izleme ihtiyacı türüyor bazen. bunu kafam dağılsın, algımı başka tarafa yönlendireyim diye yapıyorum. yani tamamen dikkatimi dağıtmak için bu duyguyu ön plana çıkarmaya çalışıyorum.
kendimi ya da başkalarını teşvik etmek amacıyla asla bu duyguyu kullanmadım. korku duygusu elimi ayağımı birbirine dolaştırır ve pes etmemi sağlar. motive olarak kullananlara ise şaşırıyorum. orada çok başka şeyler olmalı.
devamını gör...
en temel, en ilkel içgüdülerimizden beslenme ve barınma içgüdülerinin yarattığı ihtiyaçtır.
devamını gör...
kısa vadede işe yarayan ama uzun vadede ise insanı paralize edilen bir çeşit motivasyon şekli. acıdan kaçmak için kendimizi korkutuyoruz, korku çok güçlü bir duygu olduğundan, zamanla bizi ele geçiriyor ve sonrasında korktuğumuz şeyi yaşarken buluyoruz kendimizi. içinde bulunduğumuz durum ne kadar kötü olursa olsun, korkuya değil sevgiye, kaygıya değil şefkate ihtiyacımız var. durumlar zaten vahim ise, kendini korkutarak durumu daha da vahimleştirmenin bir anlamı yok. insan ancak kendini iyi hissettiğinde, çözüm yollarını görebilir hale geliyor. iyi hissetmenin yolu da iyiye, güzele odaklanmak. zamanında hep acıdan kaçmak için harekete geçen birinin birdenbire hayatında iyi şeyler olabileceği fikrini içselleştirerek eyleme geçen birine dönüşmesi zor ama imkansız değil...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kendini korkutma ihtiyacı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim