günaydın sözlük,
birkaç gündür
mel robbins'in
bırak yapsınlar teorisi adlı kitabını okuyorum.
* aslında yaklaşık bir ay önce tatildeyken okumuştum ama o zamanlar, deniz kıyısında pek odaklanamamışım herhalde, bir de çevirisinde kusurlar bulduğum için
* şimdi kitabı sanki ilk defa okuyormuşum gibi hissediyorum. öncelikle başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol edemeyeceğimizden yola çıkarak onlar için
bırak yapsınlar* dememizi öğütlüyor ama sadece böyle davranırsak, umursamaz ve pasif birine dönüşeceğimizi, aslında bundan sonra
kendine izin ver* aşamasına geçmemiz gerektiğini anlatıyor. yani asıl odaklanmamız gereken, kendi tepkilerimiz. çünkü sadece kendi duygu, düşünce ve davranışlarımız bizim kontrolümüzde.. ben bu teoriyi sevdim galiba, hemen de uygulamaya başladım. bir keresinde böyle çevirisini beğenmediğim bir kitabın editörü
* ile irtibata geçmiştim. o zaman siz yeniden çevirisini yapın, onu yayına sunalım teklifini kabul edememiştim çünkü, itiraf etmeliyim ki, çeviri kötüydü ama daha iyisinin nasıl yapılacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
* öncelikle, bu kitabın çevirisi için
let them yani bırak çevirisi kötüyse kötü dedim, sonrasında da
let me diyerek yani kendim bu duruma nasıl tepki vereceğimi düşünüp kitabın ingilizcesini okuyup yazarın podcastlerini dinlemek gibisinden bulduğum çözüm yollarıyla kendi duygularımı
* yatıştırmış oldum böylece...
*
devamını gör...