kendini toprağa fidan olarak diken tiyatrocu

orman yangınları sonrası halkı fidan dikimine teşvik etmeye çalışan tiyatrocudur. "ne yapıyorsun" diye soranlara cevabı ise "fidan olarak dikildim" olmuştur. ilginç bir yol izlemiş ama en azından çaba var.

tiyatro yapmış.

amaç güzel olsa da yöntemi pek anlayamadım. yadırgamıyorum ama benimseyemedimde.
umarız yakın zamanda yangında kül olan ormanlarımız eski görüntüsüne kavuşur.

kendisi bahtiyar tiyatro olarak bilinir.

sanat sanat için mi, sanat halk için mi yoksa sanat kendi kendine bir eğlenme amacı için midir? haa bir de performas sanatları var. bu abinin yaptıklarını allayıp pullayarak yapanlar da vardı. gene böyle yetkili birine benzeyen bir abi, şeyini kesip arkadaşına yedirmişti sanat diye... oluyo yani, bak seviyosan git gonuş derim yani...

halkımızın performans sanatıyla imtihanı. sulayıverin dayıyı.

bir fidan dikse daha faydalı olurdu bence. bu biraz gündeme geleyim çabası olmuş

‘nasıl kendimi madara ederim’ oyunundan bir kesit olmalı.

adam farkındalık yaratmaya çalışmış . bu yüzden eleştirilmeyi haketmeyen bir tiyatrocudur.

ant-man dayı değil miydi bu adam?

yaratıcı değil hatta çok kötü. estetikten yoksun olunca böyle oluyor.

sizler nasıl anladınız bilmiyorum ancak ben manevi olarak bir ekim görüyorum yani bir tiyatrocu bir çok kültürel birikime sahip olması gereken bir kişidir bu nedenle sürekli araştırma ve gözlem yapar bu da onun zihninde tohumlar yeşerten bir durumdur, araştırmaya başlaması zihin tohumlarının ekildiğini araştırmanın ona kattıkları ise tohumun filizlerini temsil eder. eğer araştırmasını mantıklı ve makul şekillerde 7 den 70 in anlayabileceği şekilde sahneye koyarsa, sahnede yaşar (performe edebilir ve seyirciye gösterebilirse) bu o filizlerin ağaç olmaya başladığını eğer sahnede onu izleyen kişilerin de o gösteriden feyz, ilham alarak hayatında bir şeyler yapması ise ağacın meyvelerini verdiğini gösterir bizlere.