1.
birisi şu oyunu bana hayrına alsın ya.
lolcü, valorantçı tayfa anlamaz bu dururmu.
onlar kendisine oyuncu diyedursun asıl oyun dediğin şey budur.
oturursun ekranın karşısına, hikayenin akışına bırakırsın kendini.
yok koyduk mu yok anan yanında mı gibi tavırlarla seni sinir eden tayfa yoktur.
haa npc'ler seni sinir edebilir ama o kadar kafaya takmazsın.
neyse.
bu oyunu bana almak isteyenler dm kutuma gelsin lütfen.
lolcü, valorantçı tayfa anlamaz bu dururmu.
onlar kendisine oyuncu diyedursun asıl oyun dediğin şey budur.
oturursun ekranın karşısına, hikayenin akışına bırakırsın kendini.
yok koyduk mu yok anan yanında mı gibi tavırlarla seni sinir eden tayfa yoktur.
haa npc'ler seni sinir edebilir ama o kadar kafaya takmazsın.
neyse.
bu oyunu bana almak isteyenler dm kutuma gelsin lütfen.
devamını gör...
2.
aldım şimdi başladım.
hadi bismillah!
kız arkadaşım olsaydı ve bu oyunu bana hediye etseydi çok etkilenirdim.
ne demiş şair
"...sağ eller havaya, oyun epic hesabımda
oyunumu kendim aldım, tek başıma kendim oynadım
girmesinler havaya..."
tabi sonra sözlerini değiştirmişler.
hadi bismillah!
kız arkadaşım olsaydı ve bu oyunu bana hediye etseydi çok etkilenirdim.
ne demiş şair
"...sağ eller havaya, oyun epic hesabımda
oyunumu kendim aldım, tek başıma kendim oynadım
girmesinler havaya..."
tabi sonra sözlerini değiştirmişler.
devamını gör...
3.
şu başlığa benden başka yazan yazar olmaması şunu gösteriyor.
normal sözlükte ben gamer bir insanım diyen herkesin lölcü olması.
hakaret gibi löl.
oyunda ki diyalog sayısı yaklaşık 2.2 milyon kelime ve orjinalinden türkçe.
ahan da kaynak.
onedio.com/haber/kingdom-co...
normal sözlükte ben gamer bir insanım diyen herkesin lölcü olması.
hakaret gibi löl.
oyunda ki diyalog sayısı yaklaşık 2.2 milyon kelime ve orjinalinden türkçe.
ahan da kaynak.
onedio.com/haber/kingdom-co...
devamını gör...
4.
rdr 2 ve baldurs gate oyunlarından sonra almayı düşündüğüm oyun..
ilk oyuna nazaran seviye atlamış diyolaa..
ilk oyuna nazaran seviye atlamış diyolaa..
devamını gör...
5.
benim bilgisayarda an itibariyle ghost of tsushima, red dead redemption 2, god of war: ragnarök, marvel's spiderman bir de days gone yüklü. ama ghost of tsushima yüzünden kafamızı kaldırıp diğer oyunlara bakamıyoruz aq. sürekli legends modunda online atıyorum.
devamını gör...
6.
ilk oyununu oynayıp bu ne aq henry konuşsun diye oyun yapmışlar diye sevemeyip ikinci oyunun da neden bu kadar sevildiğini anlamadığım oyundur.
hikayeli oyun dendi mi başa beni yazın arkadaşlar. o baş köşeden de diyorum ki bu oyunu oynayan pasif ılık gaydır. açık ve net. kimseye saygım yok.
hikayeli oyun dendi mi başa beni yazın arkadaşlar. o baş köşeden de diyorum ki bu oyunu oynayan pasif ılık gaydır. açık ve net. kimseye saygım yok.
devamını gör...
7.
savaş olayını bir türlü çözemedim. devamlı dayak yiyoruz.
devamını gör...
8.
hiç benlik olmayan oyundur. ben strateji oyuncusuyum. ver bana age of empires ver bana beyond all reason sonra ver bana command and conquer. europa universalis - crusader kings 3 - stellaris falan diye de devamını eklerim. aynı zamanda da survival horror severim. malum resident evil 1-2-3.
bunu da şeyden yazdım; #3389940 lolcü falan denmiş ayıp edilmiş. bu yorumu görmesem yazmayacaktım buraya.
bunu da şeyden yazdım; #3389940 lolcü falan denmiş ayıp edilmiş. bu yorumu görmesem yazmayacaktım buraya.
devamını gör...
9.
gold editionına 59 dolar bayılmak daha mantıklı gibi, 3 tane expansion pack geliyormuş.
ilk oyununu oynadım, single olayına pek bayılmıyorum
ama bayadır wishlistimde bekliyordu, oyun çıkmış, alınabilir.
ilk oyununu oynadım, single olayına pek bayılmıyorum
ama bayadır wishlistimde bekliyordu, oyun çıkmış, alınabilir.
devamını gör...
10.
30 saat oyun süresinin nasıl geçtiğini anlamadığım başyapıta yakın güzellikte bir oyun.
öncelikle ilk oyunu iki kez bitirdiğimi belirteyim. 2. oyunda da üzerine koyarak geldiler, helal olsun adamlara.
daha önce oblivion, skyrim, witcher falan oynayan herkesin bunu da çok seveceğini düşünüyorum. aynı tadı seneler önce skyrim’i ilk oynadığımda almıştım. rpg denince yakın zamandaki baldur’s gate 3 ile falan kıyaslamak yanlış olur. bg3’teki kadar hikayeyi değiştirecek kararlar almayı beklememek lazım. daha çok skyrim ve witcher tarzı bir rpg yapısı var.
şu an 30. saatimdeyim ve hiçbir yan görevi, hiçbir ufak olayı atlamadan sindire sindire gidiyorum. aldığım muazzam keyiften dolayı oyunun dünyasına hapsoldum. hemen her npc’nin kendi hikayesi olması, hiçbir görevin öylesine yazılmamış olması, bir görevi yapmanın birden çok fazla yolu olması, öylesine bir yerden geçerken yaşanan rastgele olaylar, etrafı keşfetme isteği… gerçekten mest etti beni.
oyun hakkındaki olumsuz yorumlara baktığımda birçok kişi dövüş sisteminden yakınmış. bana göre bu arkadaşların birçoğu casual oyunlardaki kör göze parmak oyun tavsiyelerine çok alışmışlar. dövüş sistemine alışmak için daha oyunun başında hans ile yaptığınız pratikler, yine oyunun ilk birkaç görevindeki öğretici görevler atlanmamalı. kalkıp da her yerine zırh kuşanmış, sizden çok daha güçlü düşmanlara bulaşırsanız birçok benzer oyunun aksine size çok acımasız olacaklardır.
yine oyundaki tarihi kişiler ve yerler hakkındaki bilgilendirici ansiklopedi kısmı mükemmel olmuş. oyun deyip geçmeyeceksin, firma kendi ülkesinin reklamını öyle güzel yapmış ki imrendim. bizden de böyle işler çıksa keşke dedirtti.
öncelikle ilk oyunu iki kez bitirdiğimi belirteyim. 2. oyunda da üzerine koyarak geldiler, helal olsun adamlara.
daha önce oblivion, skyrim, witcher falan oynayan herkesin bunu da çok seveceğini düşünüyorum. aynı tadı seneler önce skyrim’i ilk oynadığımda almıştım. rpg denince yakın zamandaki baldur’s gate 3 ile falan kıyaslamak yanlış olur. bg3’teki kadar hikayeyi değiştirecek kararlar almayı beklememek lazım. daha çok skyrim ve witcher tarzı bir rpg yapısı var.
şu an 30. saatimdeyim ve hiçbir yan görevi, hiçbir ufak olayı atlamadan sindire sindire gidiyorum. aldığım muazzam keyiften dolayı oyunun dünyasına hapsoldum. hemen her npc’nin kendi hikayesi olması, hiçbir görevin öylesine yazılmamış olması, bir görevi yapmanın birden çok fazla yolu olması, öylesine bir yerden geçerken yaşanan rastgele olaylar, etrafı keşfetme isteği… gerçekten mest etti beni.
oyun hakkındaki olumsuz yorumlara baktığımda birçok kişi dövüş sisteminden yakınmış. bana göre bu arkadaşların birçoğu casual oyunlardaki kör göze parmak oyun tavsiyelerine çok alışmışlar. dövüş sistemine alışmak için daha oyunun başında hans ile yaptığınız pratikler, yine oyunun ilk birkaç görevindeki öğretici görevler atlanmamalı. kalkıp da her yerine zırh kuşanmış, sizden çok daha güçlü düşmanlara bulaşırsanız birçok benzer oyunun aksine size çok acımasız olacaklardır.
yine oyundaki tarihi kişiler ve yerler hakkındaki bilgilendirici ansiklopedi kısmı mükemmel olmuş. oyun deyip geçmeyeceksin, firma kendi ülkesinin reklamını öyle güzel yapmış ki imrendim. bizden de böyle işler çıksa keşke dedirtti.
devamını gör...
11.
dualsense ile kilit açmanın imkansız olduğu oyun.
devamını gör...
12.
#3416519 tecrübe arttıkça kolaylaşıyor. aynı şeyi "ulan bunu fare ile yapmak zor." diye düşünmüştüm ve oyun kumandasını çıkarmaya üşenmiştim.
şimdi "çok zor" kilitlerde biraz zorlanıyorum. bazen "çok kolay" olanları direkt açıveriyor.
şimdi "çok zor" kilitlerde biraz zorlanıyorum. bazen "çok kolay" olanları direkt açıveriyor.
devamını gör...
13.
14.
189 saatte bitti. dolu dolu 189 saat. sonunda,ejderha, büyü görmediğim bir ortaçağ temalı rpg oynayabildiğim için çok mutluyum.
oynayın, oynatın.
oynayın, oynatın.
devamını gör...
15.
dört başı mamur cayır cayır bir rpg olmasa da uzun zamandır piyasaya çıkmış en iyi aksiyon/rpg'lerden birinin devam oyunu. ilk oyun için kickstarter kampanyası başlattıklarından beri takip edip, onu da severek oynamıştım ki bu oyunda çıtayı biraz yukarı çektiklerini, ilk oyundan kazandıkları deneyim ve parayı iyi kullandıklarını görmek çok güzel oldu.
ilk oyunun başında köyün ayyaşından bile dayak yerken yaşanan çaresizliği, oyunun sizi sürekli "sen bir süper kahraman değil, bir nalbantın orta çağ'da yaşayan, okuma yazma bile bilmeyen oğlusun" diyerek örselemesini acayip sevsem de amelelik görevlerinin -artık yavaş yavaş bir terminatöre dönüştüğüm- oyun sonunda bile devam etmesinden az da olsa sıkılmış, yine de hikayesinin hatrı için katlanmıştım. (agacım ben beni eğiten muhafız yüzbaşısını bile artık bire birde çok rahat tokatlarken bana kuşatma görevi için git de 30ar tane baharat topla getir deme yani, ödedik o kefareti oyunun ortalarına kadar)
bu oyuna da hikayeye çok güzel yedirilmiş bir güç ve marifet kaybıyla başlıyor olmakla beraber, dinamiklere ilk oyundan aşinaysanız o terminatör henry'ye tadını çıkara çıkara dönüşmeniz mümkün. (ha ben olsam comboları sıfırdan öğrenmek yerine "hatırlatan" bi oynanışı tercih ederdim) tadını çıkarma işi ise tamamen oyunun türünden ne kadar zevk aldığınıza bağlı. oyun sizi prologdan açık dünyaya öyle bir noktaya getirerek salıyor ki o dımdızlak olma halini "has.....r" diyerek yaşadım ve birkaç dakika ne halt etsem diye düşündüm. orta çağ bohemyası'nda sudan çıkmış balığa dönme simülasyonu olma işin yine güzel kotarmışlar kısacası.
zanaatkarlık işi de ilk oyuna göre epeyce gelişmiş, simyanın yanına baba mesleği demircilik gelmiş. -yanılıyorsam düzeltin- yeterince geliştiğinizde oyunun en üst düzey kesici silahlarını sizin dövebiliyor olduğunuzu bilmek, bu tarz crafting/grinding işlerine bayılan amele ruhlu oyuncuları tatmin edecektir.
ben bu tarz oyunlarda en ufak çöpü dahi lootlamadan duramayan, istifçi ruhlu bir kimse olduğumdan envanter yönetimiyle ilgili sorun yaşadım; zira oyuna meteliksiz başlayıp kaliteli zırhların fiyatını görünce, para edecek her şeyi bi tüccara mutlaka satmak istiyor insan. kasabalardan uzak kamplarda girdiğim çatışmalardan yağmaladıklarımla atı ve çantayı hayvan gibi yükleynce 15 dakika "yüklü" vaziyette haritada yürüdüğüm oldu. üşenmedim. ama bunun da bir ödülü var, aşırı yükle uzun mesafe katettiğiniz vakit gücünüz ve taşıma kapasiteniz yavaş yavaş artıyor.
çok uzatmayalım; kimler sever? en başta tabii ki ilk oyunu bitirip unutamamış olanlar sever. ilk oyuna şans verip tat almadıysanız paranızı boşa harcamayın. "orta çağ ve açık dünya olsun, çamurdan olsun" diyenler sever. yaşayan açık dünya sevenler bilhassa sever; oyundaki her npc'nin günlük bi rutini olduğunu görmek kimi zaman insanı zevkten kudurtabiliyor. yiyip içiyor, dükkan açıp kapıyor, sohbet ediyor, akşam meyhaneye gidip iki tek atıyorlar. "karakterimi pisliğin, sefaletin içinden alıp güzel bi üst baş düzeyim, zırh alayım, oo şurda daha iyi bi miğfer varmış" diyenler sever. "yemişim ana hikayeyi, kırlarda özgürce dolaşayım, gördüğüm her npc ile etkileşime gireyim, dallı budaklı yan görevlerin içine dalayım" diyenler sever. m&b oyunlarını dövüş mekanikleri için oynayanlar sever (kcd mekanikleri nispeten yavan kalıyor olabilir, tartışılır) bitirdiği oyunu farklı yollarla tekrar bitirmekten hoşlananlar sever; oyun size sıka sıka gitme özgürlüğünü de veriyor görevleri yaparken, birtakım şerefsizlikler, dalaverelerle iş görme özgürlüğünü de.
oyun nerdeyse biraz eskidi bile denebilir, oynanış videoları, walkthrouglar gırla var ama sorunuz olursa çekinmeden yazabilirsiniz.
ilk oyunun başında köyün ayyaşından bile dayak yerken yaşanan çaresizliği, oyunun sizi sürekli "sen bir süper kahraman değil, bir nalbantın orta çağ'da yaşayan, okuma yazma bile bilmeyen oğlusun" diyerek örselemesini acayip sevsem de amelelik görevlerinin -artık yavaş yavaş bir terminatöre dönüştüğüm- oyun sonunda bile devam etmesinden az da olsa sıkılmış, yine de hikayesinin hatrı için katlanmıştım. (agacım ben beni eğiten muhafız yüzbaşısını bile artık bire birde çok rahat tokatlarken bana kuşatma görevi için git de 30ar tane baharat topla getir deme yani, ödedik o kefareti oyunun ortalarına kadar)
bu oyuna da hikayeye çok güzel yedirilmiş bir güç ve marifet kaybıyla başlıyor olmakla beraber, dinamiklere ilk oyundan aşinaysanız o terminatör henry'ye tadını çıkara çıkara dönüşmeniz mümkün. (ha ben olsam comboları sıfırdan öğrenmek yerine "hatırlatan" bi oynanışı tercih ederdim) tadını çıkarma işi ise tamamen oyunun türünden ne kadar zevk aldığınıza bağlı. oyun sizi prologdan açık dünyaya öyle bir noktaya getirerek salıyor ki o dımdızlak olma halini "has.....r" diyerek yaşadım ve birkaç dakika ne halt etsem diye düşündüm. orta çağ bohemyası'nda sudan çıkmış balığa dönme simülasyonu olma işin yine güzel kotarmışlar kısacası.
zanaatkarlık işi de ilk oyuna göre epeyce gelişmiş, simyanın yanına baba mesleği demircilik gelmiş. -yanılıyorsam düzeltin- yeterince geliştiğinizde oyunun en üst düzey kesici silahlarını sizin dövebiliyor olduğunuzu bilmek, bu tarz crafting/grinding işlerine bayılan amele ruhlu oyuncuları tatmin edecektir.
ben bu tarz oyunlarda en ufak çöpü dahi lootlamadan duramayan, istifçi ruhlu bir kimse olduğumdan envanter yönetimiyle ilgili sorun yaşadım; zira oyuna meteliksiz başlayıp kaliteli zırhların fiyatını görünce, para edecek her şeyi bi tüccara mutlaka satmak istiyor insan. kasabalardan uzak kamplarda girdiğim çatışmalardan yağmaladıklarımla atı ve çantayı hayvan gibi yükleynce 15 dakika "yüklü" vaziyette haritada yürüdüğüm oldu. üşenmedim. ama bunun da bir ödülü var, aşırı yükle uzun mesafe katettiğiniz vakit gücünüz ve taşıma kapasiteniz yavaş yavaş artıyor.
çok uzatmayalım; kimler sever? en başta tabii ki ilk oyunu bitirip unutamamış olanlar sever. ilk oyuna şans verip tat almadıysanız paranızı boşa harcamayın. "orta çağ ve açık dünya olsun, çamurdan olsun" diyenler sever. yaşayan açık dünya sevenler bilhassa sever; oyundaki her npc'nin günlük bi rutini olduğunu görmek kimi zaman insanı zevkten kudurtabiliyor. yiyip içiyor, dükkan açıp kapıyor, sohbet ediyor, akşam meyhaneye gidip iki tek atıyorlar. "karakterimi pisliğin, sefaletin içinden alıp güzel bi üst baş düzeyim, zırh alayım, oo şurda daha iyi bi miğfer varmış" diyenler sever. "yemişim ana hikayeyi, kırlarda özgürce dolaşayım, gördüğüm her npc ile etkileşime gireyim, dallı budaklı yan görevlerin içine dalayım" diyenler sever. m&b oyunlarını dövüş mekanikleri için oynayanlar sever (kcd mekanikleri nispeten yavan kalıyor olabilir, tartışılır) bitirdiği oyunu farklı yollarla tekrar bitirmekten hoşlananlar sever; oyun size sıka sıka gitme özgürlüğünü de veriyor görevleri yaparken, birtakım şerefsizlikler, dalaverelerle iş görme özgürlüğünü de.
oyun nerdeyse biraz eskidi bile denebilir, oynanış videoları, walkthrouglar gırla var ama sorunuz olursa çekinmeden yazabilirsiniz.
devamını gör...
16.
oyunu 189 saat inciğini cinciğini kurcalayıp bitirmeme rağmen hala bir kez daha bitirmek için sebep arıyordum. oyuna aşırı zor mod, ücretsiz dlc olarak eklenmiş durumda.
o zaman, audentes fortuna iuvat!
o zaman, audentes fortuna iuvat!
devamını gör...