1.
pek çok kişinin aksine ben bu mükemmel diziyi vikingler'den önce izledim. üstte yazarın bahsettiği gibi britanya'ya yapılan viking akınlarının diğer tarafı anlatılmıştır, kral büyük alfred ve belli başlı bazı diğer karakterler gerçek olsa da uhtred karakterinin gerçek olup olmadığı hakkında bir şey bulamadım. çok güzel müzikleri ve sahneleri vardır. sürekli tek karakterde takılı olmaması gerçekten başarılı dizilerde dikkat ettiğim bir durumdur, bu dizide de bir tek uhtred'e ya da tek tarafa odaklanmayarak olayı her yerden görebiliyorsunuz.
en çok etkilendiğim ve aklımdan çıkmayan sahne alfred the great'ın yani tarihe de büyük alfred olarak geçmiş, ingiltere'yi birleştirmek için çok çalışmış olan kralın ölüm sahnesidir. son sözü ingiltere olmuştur, milliyetçi insanları hep sevmiş olan ben doğal olarak bu sahneye ağlamadan tepki veremedi. hala o sahnedeki müziği dinleyip alfred'i hatırlarım. çok duygusal idi, sanırım asla da unutamayacağım.
yeni sezonunu heyecanla bekliyorum, beklerken önceki sezonları unutmasak bari.
en çok etkilendiğim ve aklımdan çıkmayan sahne alfred the great'ın yani tarihe de büyük alfred olarak geçmiş, ingiltere'yi birleştirmek için çok çalışmış olan kralın ölüm sahnesidir. son sözü ingiltere olmuştur, milliyetçi insanları hep sevmiş olan ben doğal olarak bu sahneye ağlamadan tepki veremedi. hala o sahnedeki müziği dinleyip alfred'i hatırlarım. çok duygusal idi, sanırım asla da unutamayacağım.
yeni sezonunu heyecanla bekliyorum, beklerken önceki sezonları unutmasak bari.
devamını gör...
2.
ilk üç sezonunu bitirdim...
uhtred: duygusal ergen. sakson olarak doğup dan olarak yetiştirilmiş, sonrasında da tekrardan wessex kralına hizmet ederek devreleri yakmıştır. kendisini anlıyorum, herifin kardeşi ragnar "sen dan'sın" diyor, adam danlar gibi giyiniyor falan. ama icraata gelirsek, adam dane slayer oldu, "damarımdan ingiliz kanı akıyor yapacak bir şey yok" dedi. wessex'e bir sürü zafer kazandırdı. hem de kraldan ve yancılarından bir ton hakaret, aşağılama, sürgün vs. yemesine rağmen aidiyetini bozmadı. bir ara atar-gider yapsa da geri döndü. şimdi de kralın oğluna bağladı kendini, 4. sezonu izlemediğim için ne yapacak bilmiyorum.
alfred: mabel matiz çakması akıllı adam. leofric reis buna akıllı p*ç derken haksız değildi. adam krallığını düzgün yönetti, her ne kadar kendi inancına düşman da olsa uhtred'siz sefere çıkmaz oldu. tabi sonradan araları iyice gerildi, bozuldu falan filan. lakin 3. sezon finalinden hemen önce, uthred'le dertleşerek, içini dökerek kendisini affettirdi ve aklımızda iyi biri olarak kaldı.
ragnar ragnarrson: delikanlı adamdın, aethelwold denen sarı pipi tarafından kalleşçe öldürüldün. uthred seni satsa da sen onu satmadın. valhalla'da sonsuza kadar yaşa dostum.
father beocca: uthred'in vaftizcisi. herif dindar ama yobaz değil. pagan inanışları reddetse de gidip pagan bir kadınla evlendi.
aethelwold: allah belanı versin vasıfsız p*****nk. işin gücün ortalığı karıştırmak. yerde süründürdüler, toprağını aldılar, tek gözünü kör ettiler. hala ortalığı karıştırmaktan vazgeçmedin. sürekli ikili oynadın. yetmedi gittin ragnar'ı öldürdün. sonunda uhtred seni de ahiretine kavuşturdu. iyi ki kral olmadı, olsa da wessex vikinglerin sömürgesi olurdu.
sigefrid: yeşilçam'da hayati hamzaoğlu'na benzettiğim kötü karakter. kardeşi kralın kızına aşık olunca amacını gerçekleştiremeden göçüp gitti tabi.
leofric: çıkar da arseling'ler gölgesinde serinlesin. senin heykelini diksinler adamım. hem de mermerden. keşke ölmeseydin. mekanın cennet olsun.
haesten: sadece kendi çıkarları için yaşayan bir adam, kurnaz, her devrin adamı. orta yolcu. bu adam ilk üç sezon ölmedi. büyük bir hata yapmadıysa 4. sezonda da sağ kalmıştır diye tahmin ediyorum.
aethelred: on koyun versen onunu da kaybeder, öyle bir adam. çıkarları için herkesi satabilecek biri. dizideki en güzel kadınlardan biriyle evlendin ama yine de ona layık bir koca olamadın.
aelswith: seferoğlu rukiye değil mi yahu bu??? dırdır yapa yapa, hasetinden kininden biriktirdiği negatif aura yoğunlaşması sebebiyle alfred'in ölümüne sebep olduğunu düşündüğüm kadın.
aklıma şimdilik bu kadar geliyor, ara ara editlerim belki.
sonuç olarak güzel bir dizi, izleyin izlettirin.
ek: tamamını izledim.
brida ve aetelhelm isimli iki cringe karakter öldü, gayet de iyi oldu. uthred baba yadigarı kaleyi geri aldı, ayrıca wessex kralının aidiyetinden çıkıp bağımsızlığını iddia etti. deniz kenarı, ticaret noktasına yakın... yakında değerlenir buralar.
uhtred: duygusal ergen. sakson olarak doğup dan olarak yetiştirilmiş, sonrasında da tekrardan wessex kralına hizmet ederek devreleri yakmıştır. kendisini anlıyorum, herifin kardeşi ragnar "sen dan'sın" diyor, adam danlar gibi giyiniyor falan. ama icraata gelirsek, adam dane slayer oldu, "damarımdan ingiliz kanı akıyor yapacak bir şey yok" dedi. wessex'e bir sürü zafer kazandırdı. hem de kraldan ve yancılarından bir ton hakaret, aşağılama, sürgün vs. yemesine rağmen aidiyetini bozmadı. bir ara atar-gider yapsa da geri döndü. şimdi de kralın oğluna bağladı kendini, 4. sezonu izlemediğim için ne yapacak bilmiyorum.
alfred: mabel matiz çakması akıllı adam. leofric reis buna akıllı p*ç derken haksız değildi. adam krallığını düzgün yönetti, her ne kadar kendi inancına düşman da olsa uhtred'siz sefere çıkmaz oldu. tabi sonradan araları iyice gerildi, bozuldu falan filan. lakin 3. sezon finalinden hemen önce, uthred'le dertleşerek, içini dökerek kendisini affettirdi ve aklımızda iyi biri olarak kaldı.
ragnar ragnarrson: delikanlı adamdın, aethelwold denen sarı pipi tarafından kalleşçe öldürüldün. uthred seni satsa da sen onu satmadın. valhalla'da sonsuza kadar yaşa dostum.
father beocca: uthred'in vaftizcisi. herif dindar ama yobaz değil. pagan inanışları reddetse de gidip pagan bir kadınla evlendi.
aethelwold: allah belanı versin vasıfsız p*****nk. işin gücün ortalığı karıştırmak. yerde süründürdüler, toprağını aldılar, tek gözünü kör ettiler. hala ortalığı karıştırmaktan vazgeçmedin. sürekli ikili oynadın. yetmedi gittin ragnar'ı öldürdün. sonunda uhtred seni de ahiretine kavuşturdu. iyi ki kral olmadı, olsa da wessex vikinglerin sömürgesi olurdu.
sigefrid: yeşilçam'da hayati hamzaoğlu'na benzettiğim kötü karakter. kardeşi kralın kızına aşık olunca amacını gerçekleştiremeden göçüp gitti tabi.
leofric: çıkar da arseling'ler gölgesinde serinlesin. senin heykelini diksinler adamım. hem de mermerden. keşke ölmeseydin. mekanın cennet olsun.
haesten: sadece kendi çıkarları için yaşayan bir adam, kurnaz, her devrin adamı. orta yolcu. bu adam ilk üç sezon ölmedi. büyük bir hata yapmadıysa 4. sezonda da sağ kalmıştır diye tahmin ediyorum.
aethelred: on koyun versen onunu da kaybeder, öyle bir adam. çıkarları için herkesi satabilecek biri. dizideki en güzel kadınlardan biriyle evlendin ama yine de ona layık bir koca olamadın.
aelswith: seferoğlu rukiye değil mi yahu bu??? dırdır yapa yapa, hasetinden kininden biriktirdiği negatif aura yoğunlaşması sebebiyle alfred'in ölümüne sebep olduğunu düşündüğüm kadın.
aklıma şimdilik bu kadar geliyor, ara ara editlerim belki.
sonuç olarak güzel bir dizi, izleyin izlettirin.
ek: tamamını izledim.
brida ve aetelhelm isimli iki cringe karakter öldü, gayet de iyi oldu. uthred baba yadigarı kaleyi geri aldı, ayrıca wessex kralının aidiyetinden çıkıp bağımsızlığını iddia etti. deniz kenarı, ticaret noktasına yakın... yakında değerlenir buralar.
devamını gör...
3.
baştan söyleyeyim vikings dizisine bu diziden sonra başladım
uthred son of uthred ya da bebbanberglü uthred diye tanıdığımız lord uthred çocukluğunda işgal edilen bebbanberg kalesinden köle olmak için alınmış bir saksondur 2 kere vaftiz olduğu için sakson diyorum fakat çocukluğundan beri belli ki kendi içinde bir inanç yokmuş danlarla yaşaya yaşaya onları benimsemiş sanki hiç saksonlar ile yaşamamış gibi olmuştur yıllarını danlarla beraber geçirdikçe itibarını artırıp saygın bir dan bireyi olan uthred çocukluğunda kız kardeşini koruduğu bir dan çocuğunun babasının sinsice saldırması sonucunda dan ailesini kaybeder o günden sonra üzerine atılan iftiraları temize çıkarmaya kendi ailesini kurmaya kendine bir toprak ve itibar kazanmaya adar fakat ne olursa olsun ilk hedefi her zaman babasından ona kalan bebbanberg kalesini geri almak olmuştur
sakson kralının ölümü ardından tahtı alan ve yeni wessex kralı olan alfred ile uzun bir maceraya çıkarlar alfred çok dindar uthred ise kafirdir bu yüzden sürekli atışırlar ama zıt kutuplar birbirini çeker derler hikayemiz tam olarak bunu anlatmaktadır tavsiye edilir mi edilir bana göre 10 üzerinden 7 bir dizi efendim sebebi de hızlı girişi insanı içine çekiyor fakat gözümüzde adeta tanrı gibi güçlü gösterilen uthred bazen kauçuk bir top kadar yumuşak savunmasız ve ezik kalıyor ve çok manasız alakasız yerlerde oluyor bu tek başına 10 ordu indiren adam ne oluyorsa bir anda 3 kişiye yenilebiliyor ve sonlarına doğru final yapacağı mı anlaşıldı artık ne oldu bilmiyorum ama oyuncularda bir isteksizlik vardı senaryonun yazarı da bitireyim de kurtulayım demiş gibi yapmış biraz ama tavsiye edilir güzel dizi.
uthred son of uthred ya da bebbanberglü uthred diye tanıdığımız lord uthred çocukluğunda işgal edilen bebbanberg kalesinden köle olmak için alınmış bir saksondur 2 kere vaftiz olduğu için sakson diyorum fakat çocukluğundan beri belli ki kendi içinde bir inanç yokmuş danlarla yaşaya yaşaya onları benimsemiş sanki hiç saksonlar ile yaşamamış gibi olmuştur yıllarını danlarla beraber geçirdikçe itibarını artırıp saygın bir dan bireyi olan uthred çocukluğunda kız kardeşini koruduğu bir dan çocuğunun babasının sinsice saldırması sonucunda dan ailesini kaybeder o günden sonra üzerine atılan iftiraları temize çıkarmaya kendi ailesini kurmaya kendine bir toprak ve itibar kazanmaya adar fakat ne olursa olsun ilk hedefi her zaman babasından ona kalan bebbanberg kalesini geri almak olmuştur
sakson kralının ölümü ardından tahtı alan ve yeni wessex kralı olan alfred ile uzun bir maceraya çıkarlar alfred çok dindar uthred ise kafirdir bu yüzden sürekli atışırlar ama zıt kutuplar birbirini çeker derler hikayemiz tam olarak bunu anlatmaktadır tavsiye edilir mi edilir bana göre 10 üzerinden 7 bir dizi efendim sebebi de hızlı girişi insanı içine çekiyor fakat gözümüzde adeta tanrı gibi güçlü gösterilen uthred bazen kauçuk bir top kadar yumuşak savunmasız ve ezik kalıyor ve çok manasız alakasız yerlerde oluyor bu tek başına 10 ordu indiren adam ne oluyorsa bir anda 3 kişiye yenilebiliyor ve sonlarına doğru final yapacağı mı anlaşıldı artık ne oldu bilmiyorum ama oyuncularda bir isteksizlik vardı senaryonun yazarı da bitireyim de kurtulayım demiş gibi yapmış biraz ama tavsiye edilir güzel dizi.
devamını gör...
4.
5. sezonunu az önce bitirdiğim savaş lordu yıllıkları kitabından esinlenilerek çekilen tarih dizisi.
öncesinde vikings dizisini izleyip sevmiş biri olarak the last kingdom'un seri ilerlemesi, sürekli aynı karakterler üzerinden devam etmemesi ve özellikle hiç beklemediğim anlarda yaşanan aksiyon dolu bazı sahneler bu diziyi benim nezdimde vikings'in önüne geçirmiştir.
dizi genel olarak bir sakson olarak doğan ancak sonrasında dan olarak yetiştirilen uhtred'in doğuştan varisi olduğu ve çocukken elinden alınan babenberg'i geri almaya çalışmasını, bu yolda yaşadığı olayları anlatıyor.
uhtred, babenberg'te yaşayan bir çocuk, abisi danlar tarafından öldürülünce babası intikamını almak için danlarla savaşıyor ancak savaşta öldürülüyor, aynı savaşta danlara esir düşüyor. doğuştan varisi olduğu babenberg'teki hakkını ise amcası gasp ederek elinden alıyor. bir tehdit oluşturmaması için amcası tarafından öldürülmeye çalışılan uhtred esir alındığı danlar tarafından evlat ediniliyor ve danları ailesi olarak kabul ediyor. bir gün bir suikast sonucu ailesi katlediliyor ve uhtred sorumlu tutuluyor. bu olaydan sonra tek amacı gerçeği kanıtlamak ve ailesinin öcünü almak olan uhtred hem en yakın arkadaşı hem de sevgilisi olan brida ile wessex'e yola çıkıyor.
burada wessex kralı alfred ile yolu kesişiyor ve çok uzun yıllar boyunca da ayrılmıyor. birlikte danlara karşı savaşıyorlar ve bu aslında uhtred için çok ama çok zor. her ne kadar bir sakson olarak doğsa da kendisini dan olarak görüyor.
dizi genel olarak saksonlar ve danlar arasında uzun yıllar süren savaşları vikings'in aksine saksonların gözünden anlatıyor. bu nedenle farklı bir göz olarak izlemek isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim.
ilk sezon karakterlerin oturması nedeniyle yavaş ilerlese de 2. özellikle 3. sezon bol aksiyonlu ve beklenmedik sahnelerle doluydu. özellikle çok sevdiğim karakterlerin hiç beklemediğim anlarda ölümü beni çok ama çok üzdü. ölmesini istediğim kişi ise hala dizide, tez zamanda valhalla'ya gider diye umuyordum ama bildiğim kadarıyla 6. sezon olmayacak.
sevdiğim bir diziyi bitirmiş olmanın burukluğu ile bu yazımı sonlandırıyor, tarihi dizileri seven ve hoş insanların bol olduğu * bir dizi izlemek isteyenlere de the last kingdom'u tavsiye ediyorum.
öncesinde vikings dizisini izleyip sevmiş biri olarak the last kingdom'un seri ilerlemesi, sürekli aynı karakterler üzerinden devam etmemesi ve özellikle hiç beklemediğim anlarda yaşanan aksiyon dolu bazı sahneler bu diziyi benim nezdimde vikings'in önüne geçirmiştir.
dizi genel olarak bir sakson olarak doğan ancak sonrasında dan olarak yetiştirilen uhtred'in doğuştan varisi olduğu ve çocukken elinden alınan babenberg'i geri almaya çalışmasını, bu yolda yaşadığı olayları anlatıyor.
uhtred, babenberg'te yaşayan bir çocuk, abisi danlar tarafından öldürülünce babası intikamını almak için danlarla savaşıyor ancak savaşta öldürülüyor, aynı savaşta danlara esir düşüyor. doğuştan varisi olduğu babenberg'teki hakkını ise amcası gasp ederek elinden alıyor. bir tehdit oluşturmaması için amcası tarafından öldürülmeye çalışılan uhtred esir alındığı danlar tarafından evlat ediniliyor ve danları ailesi olarak kabul ediyor. bir gün bir suikast sonucu ailesi katlediliyor ve uhtred sorumlu tutuluyor. bu olaydan sonra tek amacı gerçeği kanıtlamak ve ailesinin öcünü almak olan uhtred hem en yakın arkadaşı hem de sevgilisi olan brida ile wessex'e yola çıkıyor.
burada wessex kralı alfred ile yolu kesişiyor ve çok uzun yıllar boyunca da ayrılmıyor. birlikte danlara karşı savaşıyorlar ve bu aslında uhtred için çok ama çok zor. her ne kadar bir sakson olarak doğsa da kendisini dan olarak görüyor.
dizi genel olarak saksonlar ve danlar arasında uzun yıllar süren savaşları vikings'in aksine saksonların gözünden anlatıyor. bu nedenle farklı bir göz olarak izlemek isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim.
ilk sezon karakterlerin oturması nedeniyle yavaş ilerlese de 2. özellikle 3. sezon bol aksiyonlu ve beklenmedik sahnelerle doluydu. özellikle çok sevdiğim karakterlerin hiç beklemediğim anlarda ölümü beni çok ama çok üzdü. ölmesini istediğim kişi ise hala dizide, tez zamanda valhalla'ya gider diye umuyordum ama bildiğim kadarıyla 6. sezon olmayacak.
sevdiğim bir diziyi bitirmiş olmanın burukluğu ile bu yazımı sonlandırıyor, tarihi dizileri seven ve hoş insanların bol olduğu * bir dizi izlemek isteyenlere de the last kingdom'u tavsiye ediyorum.
devamını gör...
5.
aynı konuyu işlemiş olsalar da vikings kadar hatta bana göre vikings'ten daha iyi olan ama nedense vikings kadar popüler ol(a) mayan dizi. üstelik vikings'te ragnar öldükten sonra ivme aşağı doğru gitmişti. bu dizide ise aşağı doğru bir gidiş hiç olmadı. final de baya iyiydi. bitmesine üzüldüm açıkçası. yok çünkü böyle güzel dönem dizisi fazla. good bye uhtred son of uhtred... lord uhtred of northumbria.
destiny is all
destiny is all
devamını gör...
6.
gerçeklikten bir tık uzaktır. drama katılmış, uthred diye bir karakter yok tarihte, belki bir karakteri revize etmişlerdir idk, vikingsten sonra izlediğimde bir garip geldi, ubba falan çok önem verilmemiş karakterlerdi(oyunculuk bakımından) . fakat drama arıyorsanız güzel bir draması var, çok aksiyonu yok. daha çok hristiyan olan vikinglerin çektiği çileyi betimliyor. bana göre vikingler ile çokta bir alakası yok olayı çoğunlukla ingilizlerin gözünden izliyorsunuz, oyuncuların çoğu da ingiliz zaten, vikings ile kıyaslanamaz, bir ivar sigurd, bjorn yok.
devamını gör...
7.
yeni bitirdiğim tarihi aksiyon/drama dizisi.
diziyi soluksuz olarak bir haftada bitirdim.
aralıksız izlediğim için 4. sezonda sıkılmaya başladım, 5. sezon ise fenalıklar geçiyordum artık. neredeyse finaline üç bölüm kala diziyi bırakacaktım. o kadar kötüleşmişti.
ilk sezon efsane iyiydi. ikinci ve üçüncü sezonlarda seviyesi ortalamaya düştü. dördüncü sezonda vasat düzeye indi ve sıkmaya başladı. 5. sezonun son yani final bölümü hariç bütün bölümlerinde krizler geçirdim.
yani kardaşım tavsiye eder misin bize diye sorarsanız, kesinlikle ederim ama benim gibi değil zamana yayarak izleminizi tavsiye ederim.
diziyi soluksuz olarak bir haftada bitirdim.
aralıksız izlediğim için 4. sezonda sıkılmaya başladım, 5. sezon ise fenalıklar geçiyordum artık. neredeyse finaline üç bölüm kala diziyi bırakacaktım. o kadar kötüleşmişti.
ilk sezon efsane iyiydi. ikinci ve üçüncü sezonlarda seviyesi ortalamaya düştü. dördüncü sezonda vasat düzeye indi ve sıkmaya başladı. 5. sezonun son yani final bölümü hariç bütün bölümlerinde krizler geçirdim.
yani kardaşım tavsiye eder misin bize diye sorarsanız, kesinlikle ederim ama benim gibi değil zamana yayarak izleminizi tavsiye ederim.
devamını gör...
8.
diriliş ertuğrulun ingiltere şubesi. birçok absürtlük ve acemilik olmasına rağmen bana kendini izleten netflix yapımı. epey beğenmiştim. ingilterenin nasıl kurulduğunu, büyük kral wessex of alfred'i ve yarı dan yarı sakson olan uhtredi konu alıyor.
devamını gör...