roman / korku-gerilim / edebiyat
9.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir steven l. peck kitabıdır.

okumakta neden bu kadar geç kaldığımı bilmediğim ama okurken bu pişmanlığı derinden duyduğum ve hak ettiği değeri alması gerektiğini düşündüğüm için çok az kişinin okuyacağı bu tanımı yazarak kendimce onurlandırmak istediğim deha yüklü bir kitaptır.

cehennem diye tasavvur ve tasvir ettiğim yer ya alev alev yanmaktadır ya da tir tir donmaktadır. kutsal kitapların cehennemleri hep fiziksel acıya odaklanmıştır ve sonsuz bir acı ile cezalandırılmak insanlara korkunç gelir. bana da öyle gelirdi.

bu kitapta bambaşka bir cehennem var. jorge luis borges cenneti bir kütüphane olarak hayal etmişti ve aynı borges, babil kitaplığı isimli öyküsünde mümkün olan bütün kitapların var olduğu bir kütüphane de düşlemişti.

yazar peck ise bu düşleri bir araya getirip biraz değiştirerek bize görkemli bir cehennem fikri sunuyor.

bu cehennemde ateş ya da buz yok. yemek ya da içmek istediğiniz şeyi seslendirmeniz yeterli, anında önünüze geliyor. fiziksel olarak olabileceğiniz en muhteşem halinizdesiniz. bu cehennemde yararlanabilir, bir uzvunuzu kaybedebilir, hatta ölebilirsiniz ama ertesi gün aynı muhteşemlikte sapasağlam dönersiniz hayata.

peki her şey bu kadar güzelken bu nasıl bir cehennem olabilir?

sıradanlığın, tekdüzeliğin, tektipleşmenin cehennemini hoş geldiniz! bu cehennemde her şey çok sıkıcı. ve burası dev bir kütüphane, içinde olası bütün kitaplar var. yani aklınıza gelen anlamsız sıralamalarla oluşmuş bütün olası kitaplar. örneğin; sadece a harfi ile doldurulmuş bir kitap düşünün ya da ilk harfi a, ikinci harfi b, sonraki bütün harfleri yine a olan bir kitap. bütün kitaplar dört yüz on sayfa. hepsi kahverengi kapaklı. sonsuz bir kütüphane, sonsuz sayıda kitap.

buradan kurtulmak için yapmanız gereken tek şey sizin bakış açınızdan kendi hayatınızı anlatan kitabı bulmak. milyarlarca yıl sürse bile.

bu kitabı okuyunca alevler içinde yanmakta olan bir cehennemde geçireceğim sonsuzluk için tanrının merhametine şükrediyorum.
devamını gör...
hikâye ziyadesiyle yaratıcı. aslına bakarsanız cehennem gibi cehennem yaratmış peck. hele ki, kitapseverler için fevkaladenin fevkinde bir cehennem. düşünsenize her yer kitap, geçmişten günümüze ve geleceğe dair yazılmış/yazılabilecek her şeyi içerisinde barındırıyor. yani nazım'ı bile taca atan bir mekan. nazım oraya gitmiş olsa, ''en güzel'' şiirini yazdığı için pişman olurdu. zira orada henüz diye bir kavram yok * ebedi işkence böyle olur cidden. borges'i ters yüz ederek ulaştığı mekan ve kurgu benim için şapka çıkartılacak cinsten. okunması rahat. yer yer ufak kopuşlar yaşayabiliyorsunuz ama o yazarın dilinden kaynaklanmıyor bence. konu örgüsünü düşündükçe sizde oluşan gerginlik ve bunalmışlıkla alakalı. netice olarak ben kendimi orada düşündüğümde, cidden afakanlar basacak gibi oluyorum. neyse adam gibi yaşayın da sonra bu tarz bir cehenneme düşerseniz psikolojiniz bozulmasın. ama şu şerhi de koymak lazım; bu cehennemde yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda olduğu için kitap vesaire gibi dertleriniz yoksa mutlu da olabilirsiniz. azıcık aşım ağrısız başım deyip cehennemi cennet kılabilirsiniz. orada ince bir dokundurma var anlayana. ama derdiniz yemekse yine de afiyet olsun *
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kısa bir cehennem ziyareti" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim