kıskançlık denince akla gelenler

hakkı bulut

nerede okudum hatırlamıyorum ama şöyle bir cümle gelir aklıma: kıskançlıkla ile nazar arasında benzer bir ilişki vardır. ikisi de negatif enerji yayar, tek farkla kıskançlık kendine, nazar karşıdakine zarar verir.

(bkz: günülemek)

(bkz: kedi)

hem de ne biçim... swh

güvensizlik.
özgüven eksikliği.

ilkel bir ben.

hiç unutmadığım, faruk nafiz çamlıbel’in şu dizeleri sanırım. kıskançlık duygusunu bu kadar yoğun hissettiren çok az şeye rastladım.

sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın
sesini duyan olur, sana göz koyan olur
düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
anan bile okşasa benim bağrım kan olur.

dilerim tanrı’dan ki, sana açık kucaklar
bir daha kapanmadan, kara toprakla dolsun.
kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
sana benim gözümle bakan gözler kör olsun.

(bkz: ben).*
kıyaslama eylemiyle birleşince voltranı oluşturuyor ikisi. insanı içten içe yiyen ve mutsuz eden bir duygu o yüzden törpülemeye çalışıyorum. to be continued.

komik bir iş anım.
yeni işe başladığım sıra, bana işi anlatan arkadaş ve eşi ile çalışmıştık.
lan demiştim, ne tatlı kadın, ben çekinmeyeyim diye bize eşlik ediyor.
meğer, kadın kocasını benden kıskanıyormuş.
sonrasında, üç arkadaş resim çekilip, iş whatsapp gurubuna atmıştık.
iki kız arkadaş ve o erkek arkadaş çekilmiştik.
o erkek arkadaşın eşi
-kim onlar erdem, diye yazdı guruba.
- nevin,biziz kız dedim.
-a siz misiniz, tanıyamadım, dedi.
-kız adam kendini alain delon sanacak, kıskanma şunu bu kadar dedim.
3 yıldır tanıdığım insanlar, kadın hala kıskanıyor.
adam sevdiğim bir arkadaşım, ama zerre numarası yok. nesini kıskanıyor hiç anlamıyorum.
hoş ben, kıskanmayı hiç bir zaman anlamadım.
insan, sevdiği bir insanı, ne diye kıskanır.
sevdiği insanı, başkalarınında sevmesi iyi bir şey değil mi?
kimsenin sevmediği bir insanı, sevmek daha mı iyi?
bilemedim.

zamanında bekarlar toplantısı yapardık, akşam 6-7 arkadaş meyhaneye gider ikinduble raki içer muhabbet sohbet gırla. aslinda herkes evliydi de adı buydu. en sonuncu da bir arkadaş kavgaya karışıp karakolluk olur crypto ve avukat kankasi kıllı ilgili karakola doğru yola çıkar.

tutuklanan arkadaş in başka bir avukatı vardır bu ortaya çıkar ki evet olabilir ama söylese de olurdu yani neyse arkadaşla ufak bir tartışma yaşanır akabinde çıkılır. bekarlar toplantısı iki sap in toplantısına dönüşür ne yapalım derken akşam içmeye gidelim o vakit denir.

bu süreçte de eski eş sürekli bilgilendirilir bak bu oldu maltepeye geçiyoruz falan diye sadece karakolda telefon açılmaz. oradaki iş bityikten sonra taksim e geçiyoruz diye haber verilir ve telefon çin kerhanesine döner çok sıkılınca da sessize alınır.

kıllı ve crypto oldschoolda icmektedir telefon hala çin kerhanesi gibi sms ler olsun, aramalar olsun çalmaya devam eder ve kıllı telefonu açar gay taklidi yaparak.

- crypto benim kıllı ardımi dövecek bundan sonra bana aşık cekil aramızdan. diye başlayan bir diyaloğa girer en sonunda da sen kimsin sorusuna da "ben crypto nün kıllı sevgilisiyim" der akabinde lan ben kıllı öğleden sonra dan beri kafamızı siktin saat gece 12 yeter amk bir dur der ve telefonu kapatır.


bu da biyle bir kıskançlık animdir.

yengeç burcu kendimden biliyorum:)

ben

özgüven eksikliği yaşadığı için bunu karşısındakine bu yolla yansıtan insan davranışı

en yakın arkadaşımın koluna girip benden daha yakın davranan o kişi....
kork benden!
şaka be. öyle biri değilim ben. öldürmem yani en fazla kolunu kırarım. o kadar da olsun yani değil mi canım?

günümüz modern dünyasında yeri her geçen gün azalan duygudur.
çünkü özgüvenli insan kolay kolay kıskanmaz.
"elimden alırlar bunuuuuğğğ" diye ağlayarak günlüğüne de yazmaz.
onun yerine, hayatındaki insanı çok mutlu eder ki değeri bilinsin.

tırnak kemirmek.

aklıma ilk olarak çocuklar duymasın da ki haluk geliyor taş fırın erkeği.

nedense aklıma toksik sevgililik ilişkileri gelen duygu durumu. artık kıskançlık denildiği zaman aklıma direkt onu giyme, arkadaşlarınla çıkma onu yapamazsın bunu yapamazsın diyen çift tartışmaları geliyor. altı boş agresifliklerin çatısı gibi kıskançlık biraz durulup kontrol edilse ne kadar saçma olduğunu kabul edecekler aslında da kimse gururundan düşen burnu almayı bırakın arkasına bakmıyor.

nereye bakıyorsun sen öyle!