orijinal adı: scharlach
yazar: stefan zweig
yayım yılı: 1908
ikinci dünya savaşı esnasında girdiği bunalım sonucu eşiyle birlikte intihar eden yazar, eğitim için viyana'ya giden bertold berger isimli içine kapanık bir tıp öğrencisinin büyük bir şehre uyum süreci ekseninde psikolojik çıkarımlarla yazdığı iki öyküsünü okuyucuya aktarıyor.
yazar: stefan zweig
yayım yılı: 1908
ikinci dünya savaşı esnasında girdiği bunalım sonucu eşiyle birlikte intihar eden yazar, eğitim için viyana'ya giden bertold berger isimli içine kapanık bir tıp öğrencisinin büyük bir şehre uyum süreci ekseninde psikolojik çıkarımlarla yazdığı iki öyküsünü okuyucuya aktarıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "different utopia" tarafından 12.11.2020 19:18 tarihinde açılmıştır.
1.
stefan zweig bu uzun öyküsünde tıp eğitimi için viyanaya gelen bir genci anlatıyor. her zaman çocuksu bir ruhu olan berger dolu dolu bir üniversite hayatı yaşamak istiyor. tutukluğu ve çekingenliği istediği hayatı yaşamasına engel olurken bu özellikleri yüzünden kendini de sevmiyor ve kızıyor. büyük bir yalnızlık içinde acı çeken ve artık okula gitmeyen gencin hayatı beklemediği bir anda anlamını bulmuş gibi değişiyor.
keyifle okunan bu uzun öykü bir oturuşta bitirilecek kadar akıcı.
kitapta tek sevmediğim nokta berger'in küçük kıza ilerde aşık olacağı kadın gözüyle bakması oldu. hipokrat mezarında ters döndü berger, püü.
keyifle okunan bu uzun öykü bir oturuşta bitirilecek kadar akıcı.
kitapta tek sevmediğim nokta berger'in küçük kıza ilerde aşık olacağı kadın gözüyle bakması oldu. hipokrat mezarında ters döndü berger, püü.
devamını gör...
2.
stefan zweig’in okuduğum bilmem kaçıncı kitabı. kitabın son 15 sayfasında olaylar olup bitiyor. daha uzun olabilirdi. bunun dışında karakterin düşünceleri, bunalımı çok iyi bir şekilde aktarılmıştı.
devamını gör...
3.
bu ara hep uzun kitap okudum be diyenlere sıkıntıdan patalanan fizik dersinin bittiğini haber veren teneffüs zili kıvamında mutlu edecek bir kitap. kısa olmasıyla beraber akıcı olması tek oturuşta bitirmelik. en sevdiğin yemeğe yumulurcasına okunacak kitap; viyana'ya giden genç bir tıp öğrencisinin , yaşadığı zorlukları ve iç dünyasını anlatır. benim kitaba puanım 10/7 sen kim oluyorsun ki kitabı puanlıyorsun diyenler de demesinler teşekkürler.
devamını gör...
4.
viyana'ya büyük hayallerle giden tıp öğrencisinin hayal kırıklıkları, özgüvensizliği, kendini bulma çabasını anlatan zweig kitabı. stefan zweig ennn sevdiğim yazardır ancak en sonunda -spoiler- 13 yaşındaki küçük bir kızı öpmesi (duygusal bir öpücük bu) bana korkunç geldi. kendisine muhtaç, reşit olmayan, kendinden 6 yaş küçük bir kıza ilgi duyması tek kelimeyle korkunç. kitapta konuşulacak/beğenilecek bir sürü kısım var ancak sondaki bu olay kitaba olan tüm sevgimi yedi bitirdi.
devamını gör...
5.
bertold berger'in hayalini kurduğu üniversite öğrenimini tamamlaması için geldiği şehre alışamamasını, kendini küçük görmesini, yabancı hissetmesini ,kendini arkadaşıyla kıyaslamasını, hayalini kurduğu meslekten vazgeçtiği anda nasıl tekrar o mesleğe tutunduğunu ve yeni bir yaşama başlayacağını düşünmesine rağmen işlerin tahmin ettiği gibi gitmemesini anlatıyor genel olarak.
üstteki tanımda bahsedilen konu beni de rahatsız ettiği için stefan zweig 'e ait olmasına rağmen önermeyeceğim tek kitabı olabilir. o konu dışında gayet keyifli bir kitaptı.
berger'in "ıncipit vita nuova" düşüncesini benimsemişken yeni yaşamında kızıla yakalanması her yeniliğin güzel olamayacağının kanıtı değil de nedir hocam
üstteki tanımda bahsedilen konu beni de rahatsız ettiği için stefan zweig 'e ait olmasına rağmen önermeyeceğim tek kitabı olabilir. o konu dışında gayet keyifli bir kitaptı.
berger'in "ıncipit vita nuova" düşüncesini benimsemişken yeni yaşamında kızıla yakalanması her yeniliğin güzel olamayacağının kanıtı değil de nedir hocam
devamını gör...
6.
bertold berger tıp öğrenimi için viyana' ya yerleşen genç bir öğrencidir. ama bu şehre uyum sağlamakts çok zorlanıyor. bertold hayatı boyunca hep çekingen bir insan ve viyanada yine aynı şeyi yaşadığı için kendini kötü hissediyor. hep bir çocuk gibi ve ailesinden ilk defa uzakta, yalnızdır.orda ilk tanıdığı kişi schramek oldu. onunla kısa sürede dost oldular ama bu dostluk öyle muhteşem bir dostluk olmadı çünkü schramek ile dalga geçti ona gerçek bir dost gibi davranmadı. schramekte ona böyle davranınca daha da kötü olmuş ve her şeyden vazgeçme düşüncesine kapılmış. tam o sırada kızıl hastalığına kapılmış bir kız ile tanışır. berger'in içinde olağanüstü bir duygu kabardı. ilk kez bir insana yardım edebileceğini hissediyor, ilk kez mesleğinin yüceliğini bir parça olsun içinde duyabiliyordu.bu süreçte yeni hislere tanıklık eden berger, kızın iyileşmesine yardım eder. kız iyileşti iyileşmesine ama artık hastalık ona da bulaşmıştı. kızıl olmuştu. son kez kız kardeşini görmek için onu çağırma karını istedi ve maalesef hastalığı yenemedi :((
devamını gör...