klasik kitapları anlamamak

klasikler bildiğiniz üzre çok okunan, uzun yıllardır rafta olup gündemini koruyan kitaplardır. herkes okuyorsa bir bildikleri vardır diyerek bir kaç tane klasiğe bu şekilde şans verip okumaya başladım. anlaşılır olma bakımından bazı kitaplar anlaşılır olsa da, bazılarından hiç bir şey anlamıyorum. bu durumda bana "acaba bende mi sorun var?" diye düşünmeme neden oluyor. böyle durumlarda ne yapmalı bilmiyorum.

kitap okuma alışkanlığı olmayan insanların uydurduğu bahaneler blaa blaa blaa

her kitabın bir zamanı vardır. okuyamıyorsanız kendinizi zorlamayın. birkaç ay belki birkaç sene sonra tekrar deneyin.

klasik kitapları yeni okumaya başlayan çoğu kişinin karşılaştığı sorundur.
eğer klasik kitap okumaya başlamak istiyorsanız öncelikle daha ince ve yalın bir dille yazılmış kitaplardan başlamalısınız.
daha sonra yavaş yavaş diğer kitaplara geçerseniz çok daha iyi olacaktır.

klasikler tekdüze okunacak kitaplar değildirler biraz altyapı gerektirirler. yazar, belli bir birikime sahip olduğunuzu varsayar. örneğin, jack london'un beyaz diş kitabında platonun mağara alegorisine rastlarsınız. aslında bunu bilmemek size hikayenin olay örgüsü içinde bir eksiklik yaratmaz ancak mağara alegorisini biliyorsanız o sayfayı yazarın alegoriyi nasıl ustaca ele aldığını farkederek okur ve zevk alırsınız. mağara alegorisini bilmeden okuduğunuzda ise bunu niye anlattı diyerek sıkılabilirsiniz.

klasikleri hecelerine yanlış ayırarak okumaya çalışan her insanın yaşayabileceği hazin son.

bazen anlamaktan ziyade hissetmek lazim

birden lan ben kitap okuyum deyip kitap tavsiyesi istersiniz. tavsiye verilir. fakat sizin daha önce cin ali döneminden kalma zihniniz, şok fazla betimlemeyi kaldıramaz. ne diyo lan bu olur.

hafiften başlanır kitap okumaya. 30'dan sonra kitap okuyacak adam fabl okumayacağı için de genellikle başarısız bir girişim olur.

okuduğum bir kitapsa seve seve size yardımcı olurum. yeni bir bakış açısıyla anlaşılmayanlar anlaşılır kılınabilir.

herkesin ilköğretim çağından başlayarak okumaya başlaması önerilir. ama klasikler çok güzeldir, girince alışıyosun.

anlamamak biraz ucu açık bir tabir, yetersiz kalıyor ifade için. tam olarak hangi noktada sıkıntı yaşandığına dikkat edilebilir. çeviriden de kaynaklı bir durum olabilir. cümlenin kuruluşunu geçtim bazen bazı yayınlar öyle noktalama yanlışlıkları yapıyor ki insan gerçekten okuduğunu anlayamayabiliyor.

bazen derlenmesi gerekir insanın.
bazı eser sahiden zordur. bazılarını ise anlayacak mertebeye olmamizdandir.

bir çok insan için bunun en bilinen örneği "tutunamayanlar"
"faust"tan bahsetmiyorum bile.

anlaşılmaz olduğu için klasik zaten.