klasik müzik statüsü

ovvvvv herif klasik müzik dinliyor...yarmış, yardırmış. kafayı yiyorum bu anlayış yüzünden. lan ne var? niye yardırmış? müzik "türleri" üzerinden iyi-kötü ayrımı kesinlikle yapmam, yapamam.(rap hariç) türler arasında da şu tür iyidir, bu tür kötüdür kıyaslaması zaten asla yapılamaz. ama nedir bu klasik müzik seçkinliği? ulan bir kere söz yok, hadi sözü geçtim (bende tüysüz...pardon sözsüz severim) koma yok komaaaa. bildiğin matematiğin notalara dökülmüş hali..
geçenlerde pictorem ile kaytağı dinliyoruz, piko; bach bunu dinlese, kemanı götüne sokardı demiştim. gerçekten de öyle.
7 nota mı var? hadi diyez bemol, olsun 15... doğu müziğinde 1 septirilyon nota var lan, sokmuşum senin 4 mevsimine... (şaka lan çok güzel, keşke komalı çalsalar onuda)

bonus.....

klasik müzik gerçekte bir statüdür. klasik müzik kitle müziği değildir, bir zümre müziğidir. belli başlı zevklere sahip insanların müziğidir. bu türkiye için geçerli değil, türkiye dışındaki medeni ülkelerde bile kitle müziği olmamıştır. dert sahibi, efkarlanan, özlem duyan, aşk acısı çeken bir insan mozart, beethoven, pavarotti dinlemez. bu negatif ruh halindeki insan ancak ferdi tayfur, müslüm gürses, zeki müren, neşet ertaş, kamuran akkor, gülden karaböcek, sezen aksu, müzeyyen senar, orhan gencebay gibi sesleri dinler.

aşk acısı çekenler ciguli dinler. petek dinçöz dinler.