koç ve sabancı burjuvazi olamaz

burjuva olmak için bir kültür , birikim ve vizyon şart.
bu saydığım iki ailede de bu mevcut değil.
o yüzden türkiye'de burjuvazi batılı tarzdaki anlamıyla yok desek yeridir.

tam bir entari mahlas uyumu örneği olan başlık.

sırf sosyolojik anlamda batı burjuva kültüründen farklılıkları var diye koç'u sabancı'yı burjuva saymamak doğru bir saptama değil. bujuva saymayacaksak ne sayacağız o zaman sorusu bir yana. türk burjuvazisi, feodaliteye karşı ileri bir kültür edinebilecek dinamiklerden gelmiyor ki zaten. bir sanayi devrimi, milli demokratik devrim yaşayan bir tarihselliği yok. milli bir burjuvazi bizde cumhuriyetle birlikte ve devlet desteğiyle oluşturulmuş. biz,sömürge olmaya karşı bir antiemperyalist kurtuluş savaşı sonucu kurulmuş bir devletiz. sınıflar savaşı iç dinamiklerle yaşanmamış. feodaliteden antiemperyalist bir kurtuluş savaşıyla, emperyalist (kapitalist) üretim ilişkileri sürecine sıçramışız. devlet destekli bir kısım feodal ve kent esnafı kökenli küçük burjuvazi, devlet desteğiyle güya sanayi burjuvazisine dönüştürülmüş, az topraklı, topraksız köylüler işçileştirilmiş, kamu iktisadi kurumları ile birlikte güya "ulusal pazar" oluşturulmuş. kaçınılmaz olarakta burjuvazi, kısa sürede çok güçlü yabancı tekellerin işbirlikçi komprador bölge temsilciliğine soyunmuş. ama bu gerçek yine de, onları burjuva saymamayı gerektirmiyor. ekonomi politiğin doğası bu. feodalizmi yenebilecek burjuvazi oluşmadan emperyalizmle karşılaşırsanız 'ancak bu kadar' oluyor.. sanayiiniz montaj sanayi, burjuvazinizde atından inip jetine binen karikatürize bir normda gelişiyor. siz emperyalist pazarın ya bağı, bostanı ya ahırı ya da fabrika semti olabilirsiniz. uluslararası sermaye, sizden birkaçını işbirlikçi bölge komisyoncusu yapar.
koçun da sabancının da batılı burjuva kültür prototipine uymuyor oluşu, onların görgüsüzlüğü veya eksiği değil. üretim ilişkileri ve sınıflar savaşının kendi iç dinamikleriyle gelişememiş oluşundan kaynaklıdır. sanki bizim burjuvazimiz batıdaki gibi değil de, işçi sınıfımız mı batıdaki gibi. solculuğu akademisyen aydın ve üniversiteli bir azınlığın, sağcılığı da işçi köylü çoğunluğun savunmasındaki garabetten de mi anlamıyorsunuz..

başlığı açan arkadaş aristokrasi ile burjuvazi arasındaki farkı bilmiyor galiba. burjuvazi tamda koç ve sabancılar işte. bakkal dükkanından markete, marketten bankacılığa. küçük burjuva iken büyük burjuva olan insanlar.
aristokrasi farklı birşey, avrupada bazı aristokrat aileler var, zenginler, ailenin 500 sene mazisi var, ressamda var ailede, fizikçide var, hukukçuda var.

burjuvanın diploması olmaz üretim araçları olur, herhalde öyle yanlış bilmiyosam.

bu adamlar günün sonunda jakuzisine uzanıp viskisini şampanyasını yudumluyor mu, ben buna bakarım. benim için önemli olan zi, jakuzidir.

(bkz: aynı bokun laciverti)(bkz: al birini vur ötekine)

başlığa katılıyorum.

vizyon, para ile doğru orantılı bir olgu değildir. evet, para en iyi hayat standartlarının hatta en iyi okulların kapısını açıyor ama bu yinede sizi nitelikli birey haline getirmiyor.

paranız olduğu için her şeyin en iyisine sahip olmak başka, kendi zekanız ve strateji yeteneğinizle bir yerlere gelebilmek başka. dolayısıyla koçlar ve sabancılar saydığım 2 kategori içerisinde sadece ilkine dahil olan ailelerden oluşuyor.


koç ailesi mahremiyetleri hakkında katı olsa da, sabancı ailesinin aile hayatının ve yaşam düzeninin bu olayı doğrular nitelikte tonlarca delili bulunuyor magazin küpürlerinde. keza hacı sabancı ile hakan sabancının dahil olmadığı bir tane magazin haberi yoktu bir zamanlar ki hala son derece popülerler. başarıları ile değil, özel hayatları ile korkunç kötü şekilde konuşuluyorlar. hadi hacı sabancı bir şekilde evlendi, kendi vizyonunu görünür seviyede temizledi ama hakan sabancı hala ailesinin soyadını kendi özel zevkleriyle popüler tutmaya devam ediyor. dolayısıyla, evet; para dediğiniz olgu dış görünümünüzü, mülklerinizi ve eğitiminizi satın alabilir fakat ne kültüre ne vizyona ne de kişiliğe gücü yetmez.

insan saygınlığı ile dik durur bu hayatta. para bunu satın alamıyor. vizyon, görgü, edep ve adap bunlar çok başka edinimler. bunlar sokakta simit satan amcada bile bulabileceğiniz kadar kişisel ve kişinin ruhundan gelen erdemler bütünüdür. o yüzden ben birini muhattap alırken parasına değil, duruşuna bakıyorum.

burjuvazi üretim araçlarının mülkiyetini ellerinde bulunduranlarla çıkarları bunlarla birleşenlerin oluşturdukları toplumsal sınıf diye tanımlanır.
bu bağlamda koç, sabancı, eczacıbaşı, boydaklar, karamehmetler vs. hep burjuvazidir.
bizim burjuvazinin "gavurun" burjuvazisinden farkı, kökenleri yoktur. hepsi 20nci yüzyıl'ın başından itibaren palazlanmaya başlamışlardır ve bunlar dahil bugünün büyük zenginlerinin sermayelerinin esasını soykırıma uğrattıkları anadolu'nun hıristiyan halklarının mal ve mülkleri oluşturur. cumhuriyet, bunların gasp ettikleri bu mallara dokunulmayacağına dair söz verilmesi üzerine kuruldu. sonra bu aileler devletin maddi ve manevi teveccühüne de mazhar oldular. örneğin eczacıbaşı ailesine ilaç fabrikası kurması için devlet kesesinden 50bin tl para verildi.
özetle koç ve sabancı devlet desteğiyle büyümüş yerli ve milli(!) burjuvazimizdir. hatta koç ailesi o kadar millidir ki inan kıraç'ın da dahil olduğu "encümeni daniş" üzerinden doğrudan devleti yöneten ekiptendir.

dibine kadar burjuva.
rahmi koç'un ''en asil aristokrat davranışı!'' koç holding şeref başkanı rahmi koç’un, "iş yerlerimde bıyıklı ve sakallı olanları çalıştırmam"
bıyık bırakması üzerine işten atılan bir çalışanın açtığı davaya ilişkin alınan kararda yargıtay 9. hukuk dairesi üyeleri, işverenin iş yerinde bıyıklı ve sakallı olanları çalıştırmama hakkı olduğu vurgulandı. buda bizim mahkememiz.

koç ailesini ayırmak gerekir ama sabancı ailesi tam köylüdür.
düz adam mahlaslı arkadaşımız popüler anlamda konuya yaklaşmış ,ki doğrudur . bu sözlükte bu konuda 3-4 yazım var.
başata eczacıbaşı ve bülünt eczacıbaşı ,içleri köylülükten ve kenar mahalleden gelme içgülere sahipler.
zaten şu anda ülkemizde milli burjuva falan kalmadı tümü işbirlikçi burjuva tabir edilen sınıfımsı. bunların aydınlarıda aynı ,entelijansiya..
hikmet kıvılcımlı niye marsist ve maoistler tarafından dışlanmıştır biliyor musunuz ,aynı tespiti işçi sınıfı için yapmıştı .
burjuva için doğan avcıoğlu'nun tepiti aynıdır 70'li yılara gelirken ,o da dışalandı.
herşeyi bırakın ,mustafa kemal'în burjuva devirimine ,burjuva devrimi derseniz,anında tepki alırsınız ,kemalizmci cenahta.
sinan meydan var ,heykeltapar'dır kendisi ,zatı alileri nutuk'un içeriğini anlayamamış.
şu an bakın ülkemize bir işçi sınıfı ve burjuvazii ayrıca aydın görebiliyor musunuz.
düz adam arkadaşım hislerime tercüman olmuş.
literatüre hep doğruyu göstermez.