kokoreççi önünde tebliğ yapan tebliğcilere vatandaş tepkisi

kaynak
(bkz: kadıköy’de içki içenlerin masasına gidip uyaran tebliğciler)
geçen kadıköy’de yaşanan olaydan sonra aynı olay bir kokoreç dükkanının önünde yaşanmış.
kokoreç dükkanının önünde tebliğ yapan tebliğcilere vatandaşlar tepki göstermiş.

tekel bayilere dağıttıkları bildirilerde bu:

yahu gel mübarek, midye ısmarlayayım. sana çeyrek koko yaptırayım. sarığı nereden aldın?" diyerek, onu şaşırtmaçlı hallere sokmalı ve ona güzel ahlak örneği vermeliyizdir.

arka masalardan birinde oturan dağ ayısının bağırışları ile kaçırttığı tebliğcilerdir. oysa ki o dağ ayısına herhangi bir şey tebliğ eden, söz söyleyen olmamasına rağmen yapmaktadır bunu.
tebliğcilerin konuştuğu vatandaş ise kendilerinin gitmemesini, başladıkları sözün devamını getirmelerini istiyor. ama bizim öküzümüz buna izin verir mi? çomarlar! yobazlar! diye anırarak, esasında kendi sıfatlarını, din üzere muhabbet içerisinde olan insanlara söylemekten çekinmiyor.
tebliğciler seni adam yerine koyup, sana bir şeyler anlatmak isteseler, seni muhatap alınacak biri olarak görseler ve yanına gelseler, onlarla konuşmak istemediğini o zaman söyleyebilirsin. ama muhtemelen her zaman olduğu gibi seni ipleyen biri yok iken, ne diye celalleniyorsun atın oğlu? sana ne lan?

bu arada, türkiye'de hala birilerinin sokaklara çıkıp bir şeyleri tebliğ etmeleri bana da çok mantıklı gelmiyor. günün beş vaktinde ezan okunan, dini bayramları resmi tatil olarak ilan eden bir ülkede zaten islam dinini merak eden internetten araştırabilir. onca dernek, dergah vesaire var, oralara gelip danış olabilir. ama en nihayetinde kimsenin kimseye hele de ortam dışında olduğu esnada "def olun" demeye hakkı yoktur. hoşgörülü olmak gerekir.