konya'da bile göğsü göbeği bacağı açıklar türedi

kaynak
akp konya mv. sorgun, “konya’da bile göbeği, göğüslerinin yarısı, omuzları, bacak uyluğunun %80’i açık tipler türedi” diyen ve tepkiler üzerine paylaşımını silen başhekim yardımcısı hasan uysal’ı ziyaret etmiş.
uysal, sorgun’un “yan-yanalığımız bilinsin istedik” dediğini aktarmış.

göz kapağınız bin yıllardır var oysa. görmek istemezseniz kapatırsınız yok ben bakarım ama aynı zamanda da rahatsız olurum diyorsanız o zaman da çenenizi kapatırsınız. kimse sizin zihniyetinize maruz kalmak zorunda değil.
her durumda kapatacak bir şeyiniz var. deneyin, hoşunuza gidecek.

göğsü göbeği bacağı açıklara azanların, bunları ayıp zannedenlerin zihniyeti böyle oluyor.

umarım bu zihniyetler en kısa sürede yok olur giderler. bunlar etrafa cahillik saçıyorlar, kötü zihinlerini millete dayatıyorlar. çocukların benliği oluşmadan onları yetiştirip kendilerine benzetiyorlar.

caps ver allahsız.

konya türkiye cumhuriyeti'nin vilayeti değil mi?
laiklik ilkesi ve kılık kıyafet serbestisi orada geçerli değil mi?
yaz geldi kardeş bilginiz olsun, yakında erkekler de başlayacak şort giymeye.

bu devran döndüğünde bunların dönüşünü zevkle izleyeceğim.

hangi anlamlar içerdiğini bir kenara bırakalım.
kimin, neyi amaçladığını da...

her şeyden bağımsız olarak bu "tespiti" masaya yatırabilmemiz mümkün mü acaba?

söyleyen kişiden hırsımızı aldık mı arkadaşlar?
o arkadaşı sandalyeye bağladım ben, bir yere kaçamaz...
şimdi gelelim, neler söylediğine..

konya'da gerçekten de artmış mıdır, dekolteli kıyafet giyen insan sayısı?
"yaaa.. ne alakası var.. görmüyor musun, yobazın teki işte.."
homurdanmalar...

bakın, kendisini sandalyeye bağladık, ağzını da bantladık.
kimseye bir zarar veremez şu anda, rahat olun ve lütfen sorularıma, mantıklı cevaplar verin.
"konya'da, dekolte kıyafetle gezen kadın sayısı artmış mıdır?"
"evet.. artmıştır."

peki neden artmıştır?
"yaaa, bak işte.. bunun konuyla ne alakası var? insan istediği yerde istediğini giyer.."
o gazla gelen homurtu sesleri yine..
masaya vurmalar...

ya hu ne sordum ki?
"neden artmıştır" dedim sadece..
çözüm üretmek istemiyor musunuz siz arkadaşım?
mevzuyu tam kavrayabilmek için, derinlere inmek gerekiyor işte!
hadi irdeleyelim biraz... izin verin de inelim biraz derinlere, ne olur...

"olmaz.!"
"ne diyor bu zındık arkadaşlar! neyden bahsediyor bu? bizim aklımızı çelmeye çalışıyooor."

oha, yuh..
seninle ayrı görüşecem, pis provokatör!

...

mevzunun tiyatrosu bir yana...
neden başaramıyoruz biz bunu ve her defasında ayrı kutuplara itiliyoruz biliyor musunuz?

çünkü kalabalıklar içinde detaya inmek, pratikte asla mümkün değildir.

olmuyor öyle.
kalabalıklar içinde dikkatleri çekmek istiyorsan, kısa ve öz bir şekilde ya hakaret etmeli ya da abartılı sevgi ifadeleri kullanmalısın.

sosyal medyada da durum böyle ne yazık ki.
hiçbir şey konuşamıyorsun.
whatsapp grupları da dahil olmak üzere.

kalabalık arttıkça, yapıcı ve çözüm üretici konuşmalar değersizleşiyor.
ya öfke dolu ifadelerde birleşiyor kalabalık insan toplulukları ya da son derece pratik, herkesin uyum sağlayabileceği sevgi gösterilerinde...

son derece basit tutum ve yaklaşımlar zirveye çıkıyor, hal böyle olunca da.
"hayırlı cumalar" mesela...
adeta bir şifre!
abuk sabuk emojiler..
onlar da "ben seni anladım, sen de beni anla" itemleri...

velhasıl, konya'da yaşanan bu olay hakkında da, iki basit tutum, zirvede yer almakta.
birincisi nefret yoğun, ikincisi de destek yoğun tutum.

doğru mu peki şimdi bu?
bu iki uç akımdan birini seçmek zorunda mıyız illa?
bir savaş mı var ortada?
cepheye mi katılıyoruz?

savaşmasak hiç ve çözüm üretsek mesela?
"ne, nedendir, niçin, nasıl.." sorsak şu lanet soruları birbirimize, sorabilsek...
kavga etmeden, gaza gelmeden, getirilmeden!

mümkün müdür, şu içinde bulunduğumuz ortamda?
değildir.

düğün salonunda, gümbür gümbür müzik altında ve yüzlerce insanın arasında pistte halay çeken damadın kulağına ne fısıldayabilirsin ki en fazla?
ne anlatabilirsin?

anlatamıyorsun işte burada da...
biri çıkıyor "yobaz bunlar, iğrenç yaratıklar" diyor, herkesin kafası bir anda o yöne doğru çevriliyor.
sonra başka biri çıkıyor "doğru söylemiş adam. ben de rahatsız oluyorum. kadınlar kapalı gezmeli" diyor, hobaaa...
tüm dikkatler bir anda, o tarafa...

sen de işte arada "bakın efendim, şöyle şöyle durumlar var. o nedenle böyle böyle oluyor." demeye bile kalmadan, eziliyorsun o kalabalığın altında.

yapma yauv. hemen üstünde self destruct yazan büyük kırmızı düğmeye basarak konya’yı bu durumdan bizi de konya’dan kurtarabilirsiniz.

bir taraf için açık olmanın diğer taraf için de kapalı olmanın sınırı yok.
bir tarafa göre isteyen sokakta çıplak gezer.
diğer tarafı burka bile tahrik eder.
kadınlara sormak lazım acaba kendi istedikleri için mi açık giyiyorlar? mağazalarda etek boyu diz seviyesinde olanın ya göğsü ya sırtı açık. üst tarafı kisa kol v yaka, bu sefer de etek boyu üç karış.
birileri kadınların illa ki bir yerini açmasi gerektiğini düşünüyor anlaşılan.
erkeklerin göbeği açık tişörtle ya da bir karış şortla ya da sırtı açık gömlekle gezme özgürlüklerini kullanmaya başladıklarını düşünün.
düşünemiyoruz değ6il mi?
çünkü beyinlerimize atılan formata uygun degil.
her kadın ne kadar açık ya da kapalı olacağına kendi karar verir. ama bence bunun kendi kararı olduğundan emin olmalıdır.

3 gün önce oradaydım. böyle bir şey yok arkadaşlar. mevlana türbesinin orada 3 5 pantolonlu kadın turist var o kadar.

konya hoşgörünün merkeziydi hani? göğsü göbeği açık olanlar da ne olursan ol'a dahil değil midir? soru bu.

oran da veriyor beynini sevdiğim.

kendi kızından bile rahatsız olur bunlar , çocuk gibi bir de yan yanalığımız bilinsin istedik demiş..

penis bir vekil açıklamasını. alkol tüketiminin en fazla olduğu illerden biri konyadır. demek ki konya çok masum değil.

bunun derdine bak.

o kadar çomar olmamıza rağmen…

ülkenin en az çeyreğini* mükemmel temsil eden vekile ait vecize. bir de girdilerde bu tarz düşüncelerin akp ile gideceğinden bahsedilmiş, arkadaşlar akp gidince akp'ye bir zamanlar oy vermiş %50 buhar olmayacak*. bu zihniyet adam akıllı bir eğitim sistemi kurulana dek bizimle beraberdir. cehalet asla kendi kendine ortadan kalkmaz*, tam tersine yeteri kadar kuvvetlenirse aydınları yok eder***.

bunlar toplumu seçime hazırlama çabasından başka bir şey değil. cümlede geçen bile ifadesi ile son kalelerin de düşmek üzere olduğu ve dini bütün kesimin bu kaleler düşmesin istiyorsa acilen bir şeyler yapması yani ilgili mv nin partisine oy vermesi vaaz ediliyor.

insanların giyimine gelene kadar açlıkla mücadele eden ve yandaş olmadığı için devletten sosyal yardım alamayanlara yönelik tepkiler ayyuka çıkmalı.

göğsü göbeği açık gezeni kınayan biri aynı hassasiyeti aç komşuları için gösteriyor mu ben bunu merak ediyorum.

ayrıca yeni kuşak eskiler gibi değil. buna da bir an evvel alışmak gerekiyor. öyle döverek söverek çizgide tutulacak nesiller tarihte kaldı.

öyle bir anlatışı var ki iyice bakmış...

bakmazsan görmezsin .
ilk tesettür ayeti erkeklerin göz kapağı na gelmiştir. bakmayacaksın.bakarsanda insaflı olup insanlarin tercihlerini elestirmeyeceksin. insanları göğsü göbeği açık diye de ayristirmayacaksin.