hiç konya'ya gitmemiş birine konya'yı anlatmak
başlık "gregory house" tarafından 05.12.2021 00:21 tarihinde açılmıştır.
1.
zor bir iştir, tarihin etli ekmekle harman olduğu yer olabilir.
devamını gör...
2.
konya ile bitlis veya sinop vs . diğer iller arasındaki anlatma farkı nedir ki dedirtir.
devamını gör...
3.
anlatayım. kuzeyden ankara yönünden giriyorsun. gidiyorsun gidiyorsun gidiyorsun.
sonra gidiyorsun gidiyorsun. sonra sıkılıp ben çıkayım artık buradan deyip gitmeye devam ediyorsun. şehir de hız sınırı 60 kilometre olduğundan, yol üzerinde tamirat falan yoksa bir saatte çıkıyorsun.
hepsi bu. şehri gezip ne yapacaksınız.
sonra gidiyorsun gidiyorsun. sonra sıkılıp ben çıkayım artık buradan deyip gitmeye devam ediyorsun. şehir de hız sınırı 60 kilometre olduğundan, yol üzerinde tamirat falan yoksa bir saatte çıkıyorsun.
hepsi bu. şehri gezip ne yapacaksınız.
devamını gör...
4.
altı evliya, üstü eşkıya derler. siz de öyle deyin.
devamını gör...
5.
afyon’un kaymağı konya’nın manyağı derler, bence bu şekilde anlatın ki gitmek isteyen bir daha düşünsün.
devamını gör...
6.
benim memleket ereğli ilçesi. yani konya'nın beylikdüzü'sü.
yalnız dışarıda, gurbette, hele hele askerde bursa insanı ile beraber en çok dalga geçilen kişi konya insanıdır. bir örnek :
konya'nın en akıllısı döne döne ölürmüş.
yalnız dışarıda, gurbette, hele hele askerde bursa insanı ile beraber en çok dalga geçilen kişi konya insanıdır. bir örnek :
konya'nın en akıllısı döne döne ölürmüş.
devamını gör...
7.
çok hoş bir bakırcılar çarşısı olan,
mevlana durumunu yaşamak için gidilmesi gereken,
gece gökyüzüne yakınlaşan,
ankara'dan yht ile gidilebilen,
kelebek sevenlere muazzam manzaralar sunan,
bağlık bahçelik şehir.
mevlana durumunu yaşamak için gidilmesi gereken,
gece gökyüzüne yakınlaşan,
ankara'dan yht ile gidilebilen,
kelebek sevenlere muazzam manzaralar sunan,
bağlık bahçelik şehir.
devamını gör...
8.
konyalı olup konya sınırları içerisinde gidilecek yer yok diyen ya konyalı değildir. ya da bihaberdir.
merkezini saymıyorum ki yine gidilecek yerleri vardır, kendisine bağlı ilçelerde gayet gezilip görülecek yerler mevcuttur.
misal en basit olarak kendim beyşehirli birisi olarak kısaca;
beyşehir gölü, göller yöresi’nde yer almakta olup, ülkemizde en büyük tatlı su gölüdür. gölde 33 tane ada vardır.
kısaca bazıları;
mana adası(kazak) : mada kelimesi farsça’da dişi hayvan manasında kullanılır. beyşehir gölü’nün en büyük adası olup, 8220 hektar alana sahiptir. üzerindeki mada köyü’nde yörükler yaşar. adaya 1865’te 30 – 40 hane kadar kazak yerleşmiş ama daha sonra göç etmişlerdir. bundan dolayı adaya kazak adası da denir.
hacı akif adası : adını, aslen hoyranlı olan ve beyşehir’deki ünlü tarihi evin sahibi olarak bilinen hacı akif efendi’den almıştır. adalar kümesinin güneyindedir. beyşehir’e uzaklığı 25 km kadardır. sarkıt ve dikitleriyle ünlü 100 m uzunluğunda bir mağarası vardır. roma dönemine ait tapınak kalıntıları, görülmeye değer güzelliktedir. böcek türleri yönünden zengin olan adada, bazı hayvan türlerinin üretimi de yapılmaktadır. milli park alanı olarak koruma altına alınmıştır.
iğdeli ada : en yüksek noktası 1282 metre olan ada turistik açıdan ilgiye değer güzelliktedir. kıyıları dik ve derin olup, geniş kumsalları vardır.
orta ada : iğdeli ve aygır adaları’nın 200 metre açığında yer alan bu ada 2500 dekarlık alana sahiptir. diğer iki ada ile oluşturduğu boğaz çok güzeldir. tepe noktası 1146 metredir. çoğunlukla ardıç ağaçlarının oluşturduğu geniş bir bitki örtüsü vardır. ada üzerindeki eski yapı kalıntıları da vardır.
kes adaları : içeri ve dışarı adalar olarak da bilinir. en yüksek noktası 1134 metredir. otlak durumunda olup10 kadar küçük adadan oluşur.
aygır adası : tabii açıdan ilgi çekici nitelikleri adada koy ve kumsallar oldukça güzeldir. 1055 dekarlık alanı olup en yüksek noktası 1260 metredir. kilise kalıntıları vardır.
kızılada : eski yapı kalıntıları ve mağarası vardır. adanın alanı 815 dekar civarındadır.
çeçen adası : aşağıağıl, terkenli, hacı osman ve gavur adası da denir. adada çiftlik evleri ve birçok tarihi kalıntı mevcuttur. alanı 595 dekardır. uzun yıllar öncesinde rumlar’ın bulunduğu ada istiklal savaşında gösterdikleri yararlılıklardan dolayı çeçenler’e verilmiştir.
gölkaşı adası : gölkaşı’na uzaklığı 500 metre civarında olup 565 dekarlık alanı vardır. adada bol miktarda ağaç mevcuttur. en yüksek noktası 1138 metredir.
eşek adası : enyüksek noktası 1139 metre alanı 140 dekardır. seyrek de olsa ağaçlarla kaplıdır. selçuklular dönemine ait olduğu sanılan eski yapı kalıntıları vardır. bu yapılar kubadabad sarayı ile çağdaş olmalıdır.
kızılada : ikinci kızılada olarak da bilinir. kurucuova yakınlarındaki ada, kasaba halkı tarafından ekilmektedir. en yüksek noktası 1142 metre ve alanı 110 dekar civarındır.
akburun adası : ömer çavuş adası olarak da bilinir. eski yapı kalıntıları ve mezar taşları vardır. alanı 60 dekar civarında olan adanın en yüksek noktası 1128 metredir.
kirse adası : adada kilise kalıntıları vardır. alman araştırmacı hirschfeld’in 1878’de ziyaret ederek izlenimlerini anlattığı kalıntılar muhtemelen bunlardır. kirse boğazı adayı mada adasından ayırır. gölün en derin olduğu bölgede 18 metre ile burasıdır. alanı 10 dekar civarında olup üzrinde kasr kalıntıları da vardır.
kız kalesi : kubadabad sarayı’nın 3,5 km kadar kuzeydoğusunda 5 dekarlık bir adadır. en yüksek noktası 1138 metredir. kubadabad sarayının harem dairesi olarak kullanılmıştır. ilk bakışta kalın harçlı duvarlarıyla ilgi çeker. kayalık özelliği de taşıyan ada içinde birçok eski yapı kalıntısı vardır. bir dönem 230 kadar kuşun barındığı ada için kuş cenneti nitelendirilmesi de yapılmıştır.
höyük adası : tarıma müsait olup 20 dekarlık alanı vardır. mezar, kemik, çanak ve çömlek kalıntıları bulunmuştur.
mındıras adası : mağarası ve antik kalıntılarıyla dikkati çeken bir adadır.
kül adası : alanı 10 dekar civarında olup en yüksek noktası 118 metredir. sonradan doldurulduğu söylenen düdeni ve bu olayı anlatan efsanesiyle ünlüdür.
bu adalara ek olarak; taşlı ada, kum adası, geyik adası, ketlaş adası, yılan adası, kuşkondu adası, yapraklı ada, camız adası ve afrika adlarını da saymak mümkündür.
devam edelim yine gezilecek tarihi yerlere gelirsek;
kubadabad sarayı,
eşrefoğlu cami,
körükini mağarası,
fasıllar hitit kaya anıtlar ve köyü,
sonsuz şükran köyü,
mutlu kasabası balıklı pınar,
pınargözü mağarası,
eflatun pınar hitit anıtı,
yine devam edersek göl çevresinde bir çok güzel restoran mevcut olup çok kaliteli balıklar yiyebilirsiniz.
hatta senatör isimli balık türkiye'de sadece burada mevcuttur.
kısa kesiyorum burada isteyen sadece burada fazlasını bile bulabilir ki diğer ilçelere gelmedim bile.
hadi hayırlı konya'lar.
merkezini saymıyorum ki yine gidilecek yerleri vardır, kendisine bağlı ilçelerde gayet gezilip görülecek yerler mevcuttur.
misal en basit olarak kendim beyşehirli birisi olarak kısaca;
beyşehir gölü, göller yöresi’nde yer almakta olup, ülkemizde en büyük tatlı su gölüdür. gölde 33 tane ada vardır.
kısaca bazıları;
mana adası(kazak) : mada kelimesi farsça’da dişi hayvan manasında kullanılır. beyşehir gölü’nün en büyük adası olup, 8220 hektar alana sahiptir. üzerindeki mada köyü’nde yörükler yaşar. adaya 1865’te 30 – 40 hane kadar kazak yerleşmiş ama daha sonra göç etmişlerdir. bundan dolayı adaya kazak adası da denir.
hacı akif adası : adını, aslen hoyranlı olan ve beyşehir’deki ünlü tarihi evin sahibi olarak bilinen hacı akif efendi’den almıştır. adalar kümesinin güneyindedir. beyşehir’e uzaklığı 25 km kadardır. sarkıt ve dikitleriyle ünlü 100 m uzunluğunda bir mağarası vardır. roma dönemine ait tapınak kalıntıları, görülmeye değer güzelliktedir. böcek türleri yönünden zengin olan adada, bazı hayvan türlerinin üretimi de yapılmaktadır. milli park alanı olarak koruma altına alınmıştır.
iğdeli ada : en yüksek noktası 1282 metre olan ada turistik açıdan ilgiye değer güzelliktedir. kıyıları dik ve derin olup, geniş kumsalları vardır.
orta ada : iğdeli ve aygır adaları’nın 200 metre açığında yer alan bu ada 2500 dekarlık alana sahiptir. diğer iki ada ile oluşturduğu boğaz çok güzeldir. tepe noktası 1146 metredir. çoğunlukla ardıç ağaçlarının oluşturduğu geniş bir bitki örtüsü vardır. ada üzerindeki eski yapı kalıntıları da vardır.
kes adaları : içeri ve dışarı adalar olarak da bilinir. en yüksek noktası 1134 metredir. otlak durumunda olup10 kadar küçük adadan oluşur.
aygır adası : tabii açıdan ilgi çekici nitelikleri adada koy ve kumsallar oldukça güzeldir. 1055 dekarlık alanı olup en yüksek noktası 1260 metredir. kilise kalıntıları vardır.
kızılada : eski yapı kalıntıları ve mağarası vardır. adanın alanı 815 dekar civarındadır.
çeçen adası : aşağıağıl, terkenli, hacı osman ve gavur adası da denir. adada çiftlik evleri ve birçok tarihi kalıntı mevcuttur. alanı 595 dekardır. uzun yıllar öncesinde rumlar’ın bulunduğu ada istiklal savaşında gösterdikleri yararlılıklardan dolayı çeçenler’e verilmiştir.
gölkaşı adası : gölkaşı’na uzaklığı 500 metre civarında olup 565 dekarlık alanı vardır. adada bol miktarda ağaç mevcuttur. en yüksek noktası 1138 metredir.
eşek adası : enyüksek noktası 1139 metre alanı 140 dekardır. seyrek de olsa ağaçlarla kaplıdır. selçuklular dönemine ait olduğu sanılan eski yapı kalıntıları vardır. bu yapılar kubadabad sarayı ile çağdaş olmalıdır.
kızılada : ikinci kızılada olarak da bilinir. kurucuova yakınlarındaki ada, kasaba halkı tarafından ekilmektedir. en yüksek noktası 1142 metre ve alanı 110 dekar civarındır.
akburun adası : ömer çavuş adası olarak da bilinir. eski yapı kalıntıları ve mezar taşları vardır. alanı 60 dekar civarında olan adanın en yüksek noktası 1128 metredir.
kirse adası : adada kilise kalıntıları vardır. alman araştırmacı hirschfeld’in 1878’de ziyaret ederek izlenimlerini anlattığı kalıntılar muhtemelen bunlardır. kirse boğazı adayı mada adasından ayırır. gölün en derin olduğu bölgede 18 metre ile burasıdır. alanı 10 dekar civarında olup üzrinde kasr kalıntıları da vardır.
kız kalesi : kubadabad sarayı’nın 3,5 km kadar kuzeydoğusunda 5 dekarlık bir adadır. en yüksek noktası 1138 metredir. kubadabad sarayının harem dairesi olarak kullanılmıştır. ilk bakışta kalın harçlı duvarlarıyla ilgi çeker. kayalık özelliği de taşıyan ada içinde birçok eski yapı kalıntısı vardır. bir dönem 230 kadar kuşun barındığı ada için kuş cenneti nitelendirilmesi de yapılmıştır.
höyük adası : tarıma müsait olup 20 dekarlık alanı vardır. mezar, kemik, çanak ve çömlek kalıntıları bulunmuştur.
mındıras adası : mağarası ve antik kalıntılarıyla dikkati çeken bir adadır.
kül adası : alanı 10 dekar civarında olup en yüksek noktası 118 metredir. sonradan doldurulduğu söylenen düdeni ve bu olayı anlatan efsanesiyle ünlüdür.
bu adalara ek olarak; taşlı ada, kum adası, geyik adası, ketlaş adası, yılan adası, kuşkondu adası, yapraklı ada, camız adası ve afrika adlarını da saymak mümkündür.
devam edelim yine gezilecek tarihi yerlere gelirsek;
kubadabad sarayı,
eşrefoğlu cami,
körükini mağarası,
fasıllar hitit kaya anıtlar ve köyü,
sonsuz şükran köyü,
mutlu kasabası balıklı pınar,
pınargözü mağarası,
eflatun pınar hitit anıtı,
yine devam edersek göl çevresinde bir çok güzel restoran mevcut olup çok kaliteli balıklar yiyebilirsiniz.
hatta senatör isimli balık türkiye'de sadece burada mevcuttur.
kısa kesiyorum burada isteyen sadece burada fazlasını bile bulabilir ki diğer ilçelere gelmedim bile.
hadi hayırlı konya'lar.
devamını gör...
9.
yorucu bir eylem o yüzden hep kaçınırım.
devamını gör...
10.
anlatacak pek bir şey bulamıyor insan. küçük kızım, çocuk kanallarında sürekli reklamını gördüğü "konya kelebekler vadisi" ne gitmek için bana baskı yapıyor. bendeki bilgi git-gel konya 6 saat , mevlana ve etli ekmek. dolayısıyla hiç gidesim yok. ufaklığa anlattım; kızım, konya'ya gitmeye gerek yok, keyifli eğlenceli bir şehir değil orası, niye zamanımızı orada harcayalım falan diye ama ikna olmadı. en son dayısını kendisini götürmesi için razı etti. yht ile günübirlik gidip dönecekler.
devamını gör...
11.
çok acayip, dünya dan bihaber yaşayan çomar kesimin başkenti.
devamını gör...
12.
en akıllısı kendi etrafında dönüyormuş diyorlar.
devamını gör...
13.
yukarıda birisi anlatmaya çalışmış. altı erenler üstü g.verenler derler. konya dümdüz bir yerdir. ınsanıda öyledir düzdür. kaldırım kullanmaz yolu ortalayarak gider. şehir merkezini saymazsak konya ilçeleri gece hayatı anca pavyonlarda olur. düğünleri ve yemekleri bir hayli meşhurdur. şivesi olabildiğince komik ve insanı güldürür. tarım tarımdan anlamayanlarca yapılan bir uğraştır. yan sanayi meşhurdur. herhangi bir şeyin muadili kolayca üretilebilir. esnafı çok zalımdır. eline düşmeye görün. büyükşehir belediyesi her daim güzel işler yapar. konya çevre iller ve kendi ilçelerinden yerleşim, kültürel etkinlik, çevre düzenlemesi alanında gerçekten gelişmiştir. konya mutfağını sadece etli ekmekle anlatmaya çalışmak konyaya haksızlıktır. türkiyedeki bir çok şehirden daha zengin bir mutfağa sahiptir. ha bir de afyon'un kaymağı konya'nın manyağı derler nedense manyağıda manyaktır. mevlana, nasreddin hoca, seyyid mahmut hayrani gibi tanınmış kişiler konyada yaşamışlardır.
devamını gör...
14.
hassas davranıp edinilmiş tecrübelerden olumlu ve güzel olanlarından bahsetmektir.
*
konya mutfağı etli ekmek, höşmerim helvası, fırın kebabı, bamya çorbası, saçarası... gibi çok lezzetli yemeklere sahip olup fiyatlar istanbul'a kıyasla çok uygundur.meram belediye tesislerinde, mutlu etli ekmek ve kebapçı şükrü'de yemenizi tavsiye edebilirim. konya'nın suyu bile bana ayrı tatlı gelmişti, içmeye doyamamıştım.
bisikletseverler için oldukça düz bir yer konya. bisiklet kültürünün de gelişmiş olduğunu düşünüyorum. yalnız benim konya 'da gezerken ciddi bir güzergah bulma problemim oluyor. kesinlikle gideceğim yeri bulamıyorum. alt geçitlere diğer illerden farklı olarak battıçıktı deniyor.
konya 'da bir sürü müze var. bunları ziyaret etmeden dönmek hata olur.
kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44116/k...
japon parkı
karasal iklim hakim olduğu için inanılmaz soğuk bir yer.özellikle akşama doğru donmaya başlıyorsunuz. akşam vakti de dışarda pek insan gözükmüyor. gündüz de istanbul'da olduğu gibi öyle yürüyüş yapan insanlar pek görmedim.
çok turist ağırlayan, kongrelere ev sahipliği yapan bir yer olduğu için otel rezervasyonlarını önceden yapmak gerekebilir.
obruklar çok ilginç, gidip görmekte fayda olabilir.
*
konya mutfağı etli ekmek, höşmerim helvası, fırın kebabı, bamya çorbası, saçarası... gibi çok lezzetli yemeklere sahip olup fiyatlar istanbul'a kıyasla çok uygundur.meram belediye tesislerinde, mutlu etli ekmek ve kebapçı şükrü'de yemenizi tavsiye edebilirim. konya'nın suyu bile bana ayrı tatlı gelmişti, içmeye doyamamıştım.
bisikletseverler için oldukça düz bir yer konya. bisiklet kültürünün de gelişmiş olduğunu düşünüyorum. yalnız benim konya 'da gezerken ciddi bir güzergah bulma problemim oluyor. kesinlikle gideceğim yeri bulamıyorum. alt geçitlere diğer illerden farklı olarak battıçıktı deniyor.
konya 'da bir sürü müze var. bunları ziyaret etmeden dönmek hata olur.
kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44116/k...
japon parkı

karasal iklim hakim olduğu için inanılmaz soğuk bir yer.özellikle akşama doğru donmaya başlıyorsunuz. akşam vakti de dışarda pek insan gözükmüyor. gündüz de istanbul'da olduğu gibi öyle yürüyüş yapan insanlar pek görmedim.
çok turist ağırlayan, kongrelere ev sahipliği yapan bir yer olduğu için otel rezervasyonlarını önceden yapmak gerekebilir.
obruklar çok ilginç, gidip görmekte fayda olabilir.
devamını gör...
15.
konyalı değilim ancak işim gereği konya'da yaşıyorum. bu bile şehri cazip hale getiriyor.*
devamını gör...
16.
babam konyalı, ben de 2 kere gittim sadece.
öncelikle gitmeden önce gezilecek yerlerin bir listesi yapılması taraftarıyım, en son gitmeden önce yaptığım en yaptığım en büyük hata böyle bir liste yapmamaktı. tabi iyi gezemememizin başka sebepleri de var ama oraya girmeme gerek yok. 1 haftalık gözlemlerimi aşağıya bırakıyorum.
suyunuzu kendiniz götürün. oradaki su bünyemiz alışık olmadığı için bize yaramamıştı. şimdi nasıldır bilmiyorum ama 6 sene önce o suyu içemiyorduk*.
öncelikle konya dümdüz bir şehir. lunaparkımsı büyük bir parkta* dönme dolaba bindiğimizde mevlana türbesine kadar görebilmiştim. başta da dediğim gibi şehir dümdüz, o yüzden şehrin üzerinde uçuyor gibi hissettiğimi hatırlıyorum.
mevlana'yı, merkezi, alaaddin tepesi gibi yerleri bir günde gezebilirsiniz. hepsi birbirine yakın. selçuklu döneminden kalma sarayları görmüştük. hatta tarihi bir türbe vardı * zatın cenazesi başka bir yerde olmasına rağmen onun için türbe yaptırmışlar.
yukarıda dönme dolaba bindiğimden bahsetmiştim, büyük bir park var içinde piknik vs. yapabileceğiniz. aynı zamanda minyatürk gibi bir yere gitmiştik, 80 günde devri alem olması lazım adı, dünya üzerindeki önemli yapıların minyatürleri, dinazorların ise gerçek boyutlarda heykelleri vardı. bazı çizgi film, yeşilçam oyuncularının da heykellerini görebilirsiniz orda.
eğer biraz toroslara doğru giderseniz seydişehir ilçesine uğrayın derim. havası daha ılıman, yeşil güzel bir ilçe. orada da kuğulu park adında* büyük bir park var. orada da piknik yapabilir, mağaraya tırmanabilir veya doğal kaynak suyundan içebilirsiniz. buradan ayrılmak istememiştik çünkü ilçe gerek havası, suyu, ortamı çanakkale'yi * anımsatıyordu. elimizde olmayan sebeplerle orada kalamamıştık ama konya'da en sevdiğimiz yer orası olmuştu.
velhasılı kelam konya'nın yerlisi nasıldır bilemem çünkü babamlar küçükken istanbul'a taşınmışlar ve burada büyümüş*. bizim kadar o da turist kendi memleketinde. aslında gezilecek dolu yer var ama bunları ya bir bilenle gitmeli ya da sağlam bir liste yapıp gitmeli diye düşünmekteyim.
öncelikle gitmeden önce gezilecek yerlerin bir listesi yapılması taraftarıyım, en son gitmeden önce yaptığım en yaptığım en büyük hata böyle bir liste yapmamaktı. tabi iyi gezemememizin başka sebepleri de var ama oraya girmeme gerek yok. 1 haftalık gözlemlerimi aşağıya bırakıyorum.
suyunuzu kendiniz götürün. oradaki su bünyemiz alışık olmadığı için bize yaramamıştı. şimdi nasıldır bilmiyorum ama 6 sene önce o suyu içemiyorduk*.
öncelikle konya dümdüz bir şehir. lunaparkımsı büyük bir parkta* dönme dolaba bindiğimizde mevlana türbesine kadar görebilmiştim. başta da dediğim gibi şehir dümdüz, o yüzden şehrin üzerinde uçuyor gibi hissettiğimi hatırlıyorum.
mevlana'yı, merkezi, alaaddin tepesi gibi yerleri bir günde gezebilirsiniz. hepsi birbirine yakın. selçuklu döneminden kalma sarayları görmüştük. hatta tarihi bir türbe vardı * zatın cenazesi başka bir yerde olmasına rağmen onun için türbe yaptırmışlar.
yukarıda dönme dolaba bindiğimden bahsetmiştim, büyük bir park var içinde piknik vs. yapabileceğiniz. aynı zamanda minyatürk gibi bir yere gitmiştik, 80 günde devri alem olması lazım adı, dünya üzerindeki önemli yapıların minyatürleri, dinazorların ise gerçek boyutlarda heykelleri vardı. bazı çizgi film, yeşilçam oyuncularının da heykellerini görebilirsiniz orda.
eğer biraz toroslara doğru giderseniz seydişehir ilçesine uğrayın derim. havası daha ılıman, yeşil güzel bir ilçe. orada da kuğulu park adında* büyük bir park var. orada da piknik yapabilir, mağaraya tırmanabilir veya doğal kaynak suyundan içebilirsiniz. buradan ayrılmak istememiştik çünkü ilçe gerek havası, suyu, ortamı çanakkale'yi * anımsatıyordu. elimizde olmayan sebeplerle orada kalamamıştık ama konya'da en sevdiğimiz yer orası olmuştu.
velhasılı kelam konya'nın yerlisi nasıldır bilemem çünkü babamlar küçükken istanbul'a taşınmışlar ve burada büyümüş*. bizim kadar o da turist kendi memleketinde. aslında gezilecek dolu yer var ama bunları ya bir bilenle gitmeli ya da sağlam bir liste yapıp gitmeli diye düşünmekteyim.
devamını gör...
17.
ne olursan ol yine gitme.
devamını gör...
18.
abartıldığı kadar muhafazakar tutucu bir yer değildir. üslubu iyi laftan anlayan sizi dinleyen her görüş ve yaştan insana rastlamak mümkündür. hangi görüşten olursa olsun lafına kulak kabartmak gereken insanlar çokçadır. etli pidesi de gerçekten çok iyidir. (ülkemizin doğusu hariç iyi et yemek bir mucize.) kapitalist modernitenin dev tuvaletleri olan avm lerin de en büyükleri bu kentte. standartizasyonu kalite sanan ahmak türk orta sınıfı yine kentin belli yerlerinde kümelenmiştir. en verimli topraklarımızın toki ormanı olma felaketi bu kentimiz için de geçerlidir.
biz solcular gerçekten çok korkak insanlar olduk bu yüzyılda. her haltı bildiğimizi sanıyoruz ama bildiklerimiz yanıldıklarımıza yetmiyor. zira ne bir haltı anlamaya ne de bildiğimiz bir güzelliği anlatmaya, yaymaya mecalimiz kalmamış. dünyadaki en büyük ayıbımız budur. uzaklardan poklayıp duruyoruz anlamadıklarımızı. en çok anlamadıklarımızdan korkuyoruz. bunu bile anlamaya takatimiz yok. çok yazık.
biz solcular gerçekten çok korkak insanlar olduk bu yüzyılda. her haltı bildiğimizi sanıyoruz ama bildiklerimiz yanıldıklarımıza yetmiyor. zira ne bir haltı anlamaya ne de bildiğimiz bir güzelliği anlatmaya, yaymaya mecalimiz kalmamış. dünyadaki en büyük ayıbımız budur. uzaklardan poklayıp duruyoruz anlamadıklarımızı. en çok anlamadıklarımızdan korkuyoruz. bunu bile anlamaya takatimiz yok. çok yazık.
devamını gör...
19.
yıllar önce, kendi de konyalı olan bir dost
altı erenler, üstü g*tverenler demişti.
altı erenler, üstü g*tverenler demişti.
devamını gör...
20.
devamını gör...