köprüden önce son çıkışta çıkılmaz sokağa girmek
başlık "kırk küp kırkının da kulpu kırık küp" tarafından 30.10.2025 20:54 tarihinde açılmıştır.
      1.
              
  
          köprüden önce son çıkıştan çıkmadım. çünkü ben hayatın göbeğinde alternatif rota diye bir şeyin olmadığını çok geç fark edenlerdenim. navigasyon sağa dön dedi, ben yok be sen dön dedim. o da küstü, rotayı çizmedi. şimdi ruhum google maps’te bulunmayan bir kentsel dönüşüm projesi gibi yarım kaldı.
sonra bir baktım: köprüden önceki son çıkış, bir çıkmaz sokağa bağlanıyor. o sokakta tabelada mutluluk mah. yazıyor ama altına biri spreyle nah var öyle bir yer eklemiş. sokakta kimse yok. sadece bir kedi var, gözümün içine bakıp mırıldanıyor:
yine yanlış yöne geldin ha? insan bazen kendine bile ters yöne girer.
kedinin haklı olduğunu fark edince sinirlendim, çünkü kimse haklıyken hoş değildir. özellikle bir kedi. hemen tersine döndüm, ama sokak da döndü. bütün evren benimle birlikte dönmeye başladı. sanki şehir bana çıkılmazı ispatlıyordu.
bir evin kapısında umut kapısı yazıyordu, kapıyı çaldım; içerden bir ses:
umut tatile çıktı, yerine ironi bakıyor.
içeri girmedim. çünkü ironiyle aynı ortamda fazla kalırsan ya filozof oluyorsun ya da delik pantolonlu kadıköyde çıkan sadece dantel güldüren kötü bir stand-upçı.
sokağın sonunda bir ağaç vardı. üzerinde yazı:
bu ağaca asılmadan önce, ikinci bir fikriniz var mı?
yoktu. çünkü tüm fikirlerimi takside unutmuştum. taksici aradı:
ağabey fikirlerin burada ama hepsi tartışıyor, hangisini alayım?
bırak kalsın, dedim. zaten bana hizmet etmiyorlardı.
sonra geri dönmeye çalıştım ama geri dönülmez yol tabelası asılmıştı.
yol, beni sanki terapiye yönlendirir gibi ileri itiyordu.
bir ses geldi:
ileri gitmekle geriye dönmek arasında fark yok. sadece benzin fiyatı epey arttı.
köprüye varmadan bir otobüs geçti yanımdan, üzerinde yazıyordu:
kader hatları — her durakta aynı son.
ben de bindim. şoför sordu:
nereye?
bilmiyorum.
iyi o zaman dedi. boş umut durağına da uğrarız seni orada atarız....
sonra anladım: köprüden önce son çıkıştan çıkmamak, bazen tek doğru çıkışmış. çünkü o çıkış, seni sadece çıkılmaz sokaklara götürüyormuş.
ve bazı çıkmaz sokaklar, aslında insanın içine çıkıyor.
orada trafik hep yoğun, ışık hep kırmızı, beklemek serbest ama umut bir paralı geçiş.
  sonra bir baktım: köprüden önceki son çıkış, bir çıkmaz sokağa bağlanıyor. o sokakta tabelada mutluluk mah. yazıyor ama altına biri spreyle nah var öyle bir yer eklemiş. sokakta kimse yok. sadece bir kedi var, gözümün içine bakıp mırıldanıyor:
yine yanlış yöne geldin ha? insan bazen kendine bile ters yöne girer.
kedinin haklı olduğunu fark edince sinirlendim, çünkü kimse haklıyken hoş değildir. özellikle bir kedi. hemen tersine döndüm, ama sokak da döndü. bütün evren benimle birlikte dönmeye başladı. sanki şehir bana çıkılmazı ispatlıyordu.
bir evin kapısında umut kapısı yazıyordu, kapıyı çaldım; içerden bir ses:
umut tatile çıktı, yerine ironi bakıyor.
içeri girmedim. çünkü ironiyle aynı ortamda fazla kalırsan ya filozof oluyorsun ya da delik pantolonlu kadıköyde çıkan sadece dantel güldüren kötü bir stand-upçı.
sokağın sonunda bir ağaç vardı. üzerinde yazı:
bu ağaca asılmadan önce, ikinci bir fikriniz var mı?
yoktu. çünkü tüm fikirlerimi takside unutmuştum. taksici aradı:
ağabey fikirlerin burada ama hepsi tartışıyor, hangisini alayım?
bırak kalsın, dedim. zaten bana hizmet etmiyorlardı.
sonra geri dönmeye çalıştım ama geri dönülmez yol tabelası asılmıştı.
yol, beni sanki terapiye yönlendirir gibi ileri itiyordu.
bir ses geldi:
ileri gitmekle geriye dönmek arasında fark yok. sadece benzin fiyatı epey arttı.
köprüye varmadan bir otobüs geçti yanımdan, üzerinde yazıyordu:
kader hatları — her durakta aynı son.
ben de bindim. şoför sordu:
nereye?
bilmiyorum.
iyi o zaman dedi. boş umut durağına da uğrarız seni orada atarız....
sonra anladım: köprüden önce son çıkıştan çıkmamak, bazen tek doğru çıkışmış. çünkü o çıkış, seni sadece çıkılmaz sokaklara götürüyormuş.
ve bazı çıkmaz sokaklar, aslında insanın içine çıkıyor.
orada trafik hep yoğun, ışık hep kırmızı, beklemek serbest ama umut bir paralı geçiş.
devamını gör...
      2.
              
  devamını gör...
      3.
              
  
          deli malız ne yapalım?
(üzdün)*
  (üzdün)*
devamını gör...
      4.
              
  köprüden önce son çıkıştan çıkmadım
demiş. sonrasını okumaya gerek yok hikaye orada bitmiş*
devamını gör...