kullanılmış çorap satmak

serbest piyasanın meyvelerinden biridir. naylon veya soket çorap gibi çeşitleri mevcuttur. öncelikle bu ticaret alan razı veren razı konumundadır, yani türk ceza kanunun herhangi bir maddesine de takıldığını zannetmiyorum açıkçası. bu sebeple olacaktır ki iki tarafın da kitlesi zaman içerisinde artış göstermiştir.

belli başlı sosyal medya ve bazı alışveriş uygulamalarında ilanlarına sıklıkla denk gelebileceğimiz bir eylemdir. üstelik ufak bir hesaplamayla sadece kullanılmış çorap satarak ülkemizin güzide memurlarından daha fazla gelir eden hanımefendiler mevcut. bu durumun farkındalığı yayıldıkça bu işe girişen kişi sayısı da hızla artmaktadır. satan kişinin güzelliği, güvenilirliği, çorap seçimi, takipçi kitlesinin ve etkileşiminin yüksekliği gibi hususlar kazancı artıran bazı etkenlerdir.

bu konuda yorum yapacak olursam eğer, en azından finansal kölelik/sahibelik kavramından çok daha mantıklıdır. evet aynı klasmanda değiller ama olsun.

ayağından çıkartıp verdi gözümle gördüm.

okumadan, çalışmadan kolay yoldan kazanılan para; genelde ya youtubercılık/influencerlık gibi (çoğunluk için konuşuyorum) kendinizi şaklaban edeceğiniz yollardan, ya saçma sapan rapçilik vs. yapmaktan, ya da böyle değişik yollardan geçiyor.

yani hamurunuzda gevşeklik yoksa çalışmadan para size zor, çok zor... ben mesela enes batur'un kamera karşısında yaptıklarını asla yapamazdım. ya da uzi/çakal/khontkar/batuflex gibi yararsızlardan olamazdım. youtubeu da rapçiliği de doğru yoldan yapardım, para beni bulana kadar başkaları tarafından kapılırdı.


tanim: kolay yoldan kazanılan paradır.

bilseydim yapardım sizin laf sokmanıza mı bakar be olm. linçlene linçlene ne para kırıldı bu mu koyardı bize?
bi çeyrek paketlerim evine barışırız.