yazar: sezgin kaymaz
yayım yılı : 2013
kün yani ol imkansız görünen şeyleri olduran, gerçek dışı olanı mizahi bir şekilde üstelik konya şivesi ile anlatan romandır.
yayım yılı : 2013
kün yani ol imkansız görünen şeyleri olduran, gerçek dışı olanı mizahi bir şekilde üstelik konya şivesi ile anlatan romandır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sirma" tarafından 06.01.2021 22:27 tarihinde açılmıştır.
1.
bir konyalı olarak dekoru eski konya sokakları, mahalleleri olan bu kadar güzel bir roman için sezgin kaymaz'a yürekten bir teşekkürü borç bilirim.
birkaç sene önce bu güzel insanla haydarpaşa kitap fuarında tanışıp hasbihal etme şansım oldu. sağolsun iki kitabını da tanışmamız şerefine notuyla imzaladı.
gelelim bu güzel romana.
roman genel anlamda hüdai nabit isimli dev gibi cüssesinin altında güzel bir kalbi olan kahramanımızın, lanet ailesinden kaçıp ona sığınan zavallı ömer'in, hüdai'nin kızı gülsün ve onun yok olmasını engellemeye çalıştığı mezarlığı talan etme isteğiyle her türlü adiliği yapan hacı naci kalaycı isimli çakal muhtarın ekseninde geçiyor.
hiç şüphesiz konya ağzıyla konuşan köpek çeto romanın en eğlenceli karakteri.
baştan sona için için hüdai ağa ve gülsün'e insanlık namına yaptıkları mücadelelerini kazanmaları ve bir araya gelip mutlu yaşamaları için dua ediyorsunuz ama maalesef sonu pek de istediğiniz gibi olmuyor.
hacı naci kalaycı gibi deyyusun, efraim dayı gibi yarım ağızlı kevaşenin ben gelmişine geçmişine sövüyor, aşut'a bir şey olmasın diyerek sözlerimi noktalıyorum.
birkaç sene önce bu güzel insanla haydarpaşa kitap fuarında tanışıp hasbihal etme şansım oldu. sağolsun iki kitabını da tanışmamız şerefine notuyla imzaladı.
gelelim bu güzel romana.
roman genel anlamda hüdai nabit isimli dev gibi cüssesinin altında güzel bir kalbi olan kahramanımızın, lanet ailesinden kaçıp ona sığınan zavallı ömer'in, hüdai'nin kızı gülsün ve onun yok olmasını engellemeye çalıştığı mezarlığı talan etme isteğiyle her türlü adiliği yapan hacı naci kalaycı isimli çakal muhtarın ekseninde geçiyor.
hiç şüphesiz konya ağzıyla konuşan köpek çeto romanın en eğlenceli karakteri.
baştan sona için için hüdai ağa ve gülsün'e insanlık namına yaptıkları mücadelelerini kazanmaları ve bir araya gelip mutlu yaşamaları için dua ediyorsunuz ama maalesef sonu pek de istediğiniz gibi olmuyor.
hacı naci kalaycı gibi deyyusun, efraim dayı gibi yarım ağızlı kevaşenin ben gelmişine geçmişine sövüyor, aşut'a bir şey olmasın diyerek sözlerimi noktalıyorum.
devamını gör...
2.
bir sezgin kaymaz kitabıdır.
sezgin kaymaz kitaplarında bolca iç anadolu ağzı, ölenler ve dirilenler, bir şekilde yolu birbiriyle kesişen insanlar, insandan daha insan köpekler ve hem insanı üzen sayfalar hem de kahkahaya boğan sayfalar vardır. bu çoğu romanda böyledir. iyi ki de böyledir.
kün sözcüğünün anlamını herkes bilir. hele de bizimki gibi nüfusunun çoğunluğu yüzeysel de olsa müslüman olan ülkelerde. çünkü insanlar inanır ki ol deyince olmuşuzdur.
biz, insanlık olarak 'olmayı' kontrol edemesek de ölmek konusunda oldukça iyiyizdir. güzel ölürüz biz, zamanlı zamansız, yerli yersiz ölürüz. bizi tanımak için albert camus'ye kulak vermek yeter de artar.
bu romanda rant uğruna yok edilmeye çalışılan bir mezarlık ve bu mezarlıkta huzursuzca dolanan ölüler, konuşan bir köpek, rüyalar aleminden bir çocuk ve bir taşra kasabasının hamam sıcağında kavrulan ahalisi var.
her zaman olduğu gibi seve seve, bayıla bayıla okuduğum bir sezgin kaymaz kitabı oldu bu roman.
sezgin kaymaz'ın kaç romanını olursam okuyayım az geliyor bana.
sezgin kaymaz kitaplarında bolca iç anadolu ağzı, ölenler ve dirilenler, bir şekilde yolu birbiriyle kesişen insanlar, insandan daha insan köpekler ve hem insanı üzen sayfalar hem de kahkahaya boğan sayfalar vardır. bu çoğu romanda böyledir. iyi ki de böyledir.
kün sözcüğünün anlamını herkes bilir. hele de bizimki gibi nüfusunun çoğunluğu yüzeysel de olsa müslüman olan ülkelerde. çünkü insanlar inanır ki ol deyince olmuşuzdur.
biz, insanlık olarak 'olmayı' kontrol edemesek de ölmek konusunda oldukça iyiyizdir. güzel ölürüz biz, zamanlı zamansız, yerli yersiz ölürüz. bizi tanımak için albert camus'ye kulak vermek yeter de artar.
bu romanda rant uğruna yok edilmeye çalışılan bir mezarlık ve bu mezarlıkta huzursuzca dolanan ölüler, konuşan bir köpek, rüyalar aleminden bir çocuk ve bir taşra kasabasının hamam sıcağında kavrulan ahalisi var.
her zaman olduğu gibi seve seve, bayıla bayıla okuduğum bir sezgin kaymaz kitabı oldu bu roman.
sezgin kaymaz'ın kaç romanını olursam okuyayım az geliyor bana.
devamını gör...
3.
okuduğum açık ara en güzel kitaplardandır. konya ağzıyla konuşan köpekten tut da, seyyar satıcı müezzine, efraim dayı gibi avrat ağızlı bir lavuktan, haci naci kalaycı gibi aç gözlü bir deyyusa on numara beş yıldız anlatım.
mükemmel.
mükemmel.
devamını gör...