kusura bakmayın ama benim çocuğum evde koşacak tabii

çocuğa dur demenin yanlış olduğunu savunan genç kuşak anne babaların aşırı gürültüren rahatsız olan komşularına pişkin pişkin verdikleri fiks cevap.

''doktor enerjisini atmalı dedi'' de bir başka fiks cevaptır..

canına susayan komşu terbiyesizliğidir. sana da çocuğuna da başlarım diyerek haklı olmanın da verdiği güçle dayak manyağı yapabilirsiniz o tür aileleri..
sen çocuğuna dur diyemiyorsun diye benim kafamı s.k.mezsiniz. senin çocuğunun canı can da benim ki patlıcan mı köpeğin oğlu!

genç kuşak anne babalar ayaklarınızı denk alın! allahın cahilleri, terbiyesizleri.

üç kez uyarıda bulunun . eğer düzelme yoksa şikayet ediniz efendim. kabahatler kanunu’nun 36. maddesine göre 190 lira, çevre kanunu uyarınca ise 1461 lira para cezası uygulanabilir.

nurbanu vardı hey gidi..
bafradayız o zaman.
üstümüzde mutasıp bir aile oturuyor, kızları var nurbanu.

bu kız her gün 2 ya da 3 kez, evde depar atardı.
3 yaşındayken de atardı, 10 yaşına geldi hala atıyor.

alışmıştık artık.
sosyal demokrat, eğitimci bir aileyiz ya, saygı duyuyorduk.
büyüyünce geçer diyorduk, bırakır koşmayı.

fakat ilerleyen yıllarda, hiç aksatmadan devam etti bu kız, evin içinde koşturup durmaya.
yaşıtlarına göre kiloluydu da.
koşmaya başladığı an hissediyordunuz bir alt kattan.
8-9-10 derken, avizeye bakar olduk artık biz.
avize sallanmaya başlıyordu artık çünkü nurbanu koşmaya başladığında.

bir kere olsun, bırakın şikayeti, ima bile etmedik konuşurken falan. eğitimci bir aileyiz ya, suçu çocukta değil, ebeveynlerde buluyoruz her defasında...
ebeveynler de muhafazakar olunca, tartışma topuna hiç girmiyoruz.
bu arada, o muhafazakar ebeveynler den bir tanesi de öğretmen, bu arada. eşi ev hanımı.

biz 6-7 yıl boyunca, nurbanu'nun ev içinde koşmayı bırakmasını bekledik.
ama nasıl bekleme.
en sonunda sanırım regl falan oldu da, bi durgunlaştı.
koşmamaya başladı sonra.

bir gün dışarıda gördüm kızı, başını da kapatmışlar, üzüldüm o anda.
bir köşede mal mal dikiliyor.
sorumluluk yüklemişler kıza.

"koşsun lan nurbanu" dedim, o halini gördükten sonra.
hep çocuk kalsın!
kimse o'na, ne yapmasını gerektiğini söyleyemesin hayatta!

he aynen para cezası keserler çevre bakanlığı ekipleri gece 2 de gelip desibel kaydı yaparlar zaten. vallahi bu saflıkla iyi yaşıyorsunuz başınıza bişey gelmiyor. o koşuyorsa siz de müzik fln açın bu kadar ağlayana kadar.

çocuk koşmalı.
değil komşunuz alt katta babanız olsa dahi engel olmayın.

böyle trip atan komşulara da baska ev bakmalarını önerin.

ve kimse bu durumun sinir bozuculugunu bana anlatmasın bi dönem cocuklu bi ailenin alt katinda yaşadım. ama çocuk koşmasın demek
pedogolojik ve fizyolojik olarak bi bok bilmeyen bir bencil cahilim demektir.

çocuğunu çıktığı yere...
neyse. var böyle ahlaksızlar.

ko şaaa maaaz!

git dışarda koştur koşturabildiğin kadar.
tepemde koşamaz.
bitti.

#2539279
tam komşum olacak adamsın abi.

3 oğlum var..evde tepişiyorlar..

dötü yiyen komşu çıksın da yukarı rahatsiz oluyoruz desin.

topugunu dotune ...neyse sakinim

alt kat komşum geçen geldi abi ses gelmiyor bı sıkıntı mı var dedi .

çocuklara yediriyolar habire tatlıyı, şekeri sonra ''binim çucuğum hipiriktif'' niye acaba ? bi çocuk sokağın ortasında hannnn hann hannnnnnnnnnn diye araba taklidi yapıyosa, evde at gibi tepiniyorsa sıkıntısı vardır. çocuk bu elbette koşacak o ayrı konu ama kontrolsüzce bunu yapması gerçekten bir problem, çocuklarınızı güzel besleyin.

apartman insana uygun bir barınma çözümü değil ama üredik, doluştuk, tıkıştık. tepeleme yaşıyoruz.

çocuk elbette koşmalı, her saat dışarıya çıkartmak mümkün değil. her aile de düzenli spor, dışarıda aktivite vs. sağlayamıyor zamansızlıktan ve parasızlıktan. eskiden sokağa salarlardı, artık o da mümkün değil ortam belli.

komşu ne yapsın ders çalışacak, işe gidecek, kafası gün boyu yanmış, acık kafa dinleyecek; yukarıda beygir var.

çocuğum yok, ben de benzer sorunu milleti doluşturup partilerken yaşardım. komşu da haklıydı kendi açısından.

yanlış toplumlar kurduk, sorun bu.

eminim ki ebeveynlerinin hayvan gibi bağırmasından daha kabul edilebilir bir durumdur

bu cümleyi kuracak mahlukatlar ile muhatap olmamak için her zaman en üst kat daireyi alırım/kiralarım.
yurtdışındakiler de çocuk onlar koşmuyor sizinki çocuk görünümlü sıpa olmasın?

vardı bunu diyen üst komşum. daha sonra bir sebepten ev arkadaşım wow oynamaya başladı tekrar. sabah 6 7 saatlerinde bizim uşağın raid saatlerini tecrübe ettikten sonra üst komşumuz, ya çocuğunu öldürdü ya da köye gönderdi öyle anlaştık.

medeniyetin özgürlüğü de bu kadar işte.

alt komşum bu kafadaydı. bir ara 2010'lar civarı 5 senede 3 çocuk doğurma furyası vardı, komşum da o furyadandı ve haliyle ikisi erkek, biri kız olup çocukların aralarında birer-ikişer yaş olunca, kafayı yiyordu. biz üstte olmamıza rağmen, sesleri bizi bile rahatsız ediyordu ama bizim de aynı yaşlarda 2 çocuğumuz* var diye fazla umursamıyorduk ama alt komşusu, evden çalışan bir grafikerdi. adam, sırf onların gürültüsünden kurtulmak için evini satıp gitti. 1-2 sene sonra da bunlar, bahçeli ev alıp gittiler, biz de gürültüden kurtulmuş olduk...

böyle diyen son komşum fetöden içeri girdi çıktı. gerçi o "kusura bakmayın" da demedi "çekeceksin" dedi çoğunlukla. ayrıca yetiştirdikleri şey de çocuktan çok magandaydı.

kendisinin zeka seviyesini anlattım sanıyorum. neyse ki taşındık. çok şükür.

ben ankara'da, hem de ev sahibi olan komşuma, çocuklarının koşmasını engelleyemiyorlarsa koli bandıyla koltuğa yapıştırmalarını söyledim. çattık manyağa der gibi yüzüme baktılar. koli bandını hayata geçirmeyince araba alarm kornası aldım. yatak odaları olduğunu düşündüğüm odaların onlara göre tavan olan kısmında geceleri saatlerce korna çaldım. en sonunda pes edip evden çıktılar.
ankara'da bir başka üst kat komşumuzun 5 yaşındaki oğlu, sabah saat 5'te misket oynuyor. kardeşim tıp fakültesinde öğrenci. sabaha kadar çalışmış. iki saat uyuyacak. pijin yaptığına bak. yolda çevirdi: bir daha misket oynarsan o misketleri tek tek yuttururum sana dedi. bir daha oynamadı.
geçen kafede otururken bir erkek çocuk gördüm; sekiz dokuz yaşlarında. anası kendisine istediği bir şeyi almadı diye "aaaaaaa diye" gözyaşı dökmeden ağlıyor. anası da sadece sus oğlum diyor. 8-9 yaşında çocuk. o çocuk evin içinde de koşuyordur. halbuki öyle ağladığında anası ya da ben ağzının üzerine dehşetli bir şamar kondursa ne ağlar ne evde koşar. ama biliyorsunuz günümüz çocukları padişahın sağ testisinden inme birer pırlanta.
son söz: komşunız aldırmıyorsa aldırmasını sağlayacak işler yapın. akıl isteyene küçük bir ücret mukabili akıl verilir.

sopalık insan ifadesi.

benim gürültü edip de uyarıldığında oralı olmayanlara yapmak istediğim tek şey var:

hah bir de ebeveyn bunları söylerken çocuk da yanlarındaysa, bunları duyduysa başınız belada demektir. artık destekli bir şekilde topuklarını yere vura vura koşacaktır çocuk evde.

çok kötü be!

biz küçükken annem aşağıya ses gitmesin diye bize yapmadığını söylemediğini bırakmazdı utanmasa bizi odadan odaya fırlatırdı alt kata ses gitmesin diye. beklerim yani her şeyi yapabilir.