los renglones torcidos de dios

türkçe'ye (bkz: çarpık çizgiler) olarak çevrilmiş ispanyol yapımı bir netflix filmi. iki buçuk saat sürüyor ancak sürükleyici olması ve film ilerledikçe işlerin karışmasından ötürü o saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz, klasik ispanyol filmi yani. film, torcuato luca de tena isimli yazarın romanından uyarlanmış; tımarhanede geçiyor (bkz: tımarhane filmleri)* , filmin başrolündeki hanımefendi, bir hastanın ölümünü araştırmak üzere tımarhaneye giriş yapıyor ve sonra olaylar olaylar. ailecek izlenebilecek bir film, filmde öpüşme bile yok, sadece bir iki çıplak delinin görüntüsü var o kadar. iyi seyirler.

netflix filmi olup da kaliteli olabilecek bir film var ise, bu film şüphesiz ki ispanyolların elinden çıkmıştır. ispanyol gizem-gerilim filmlerinin usta yönetmeni, contratiempo, el cuerpo gibi aşmış filmlerden tanıdığımız oriol paulo, torcuato luca de tena'nın harika romanından uyarladığı god's crooked lines, son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden birisi, müthiş bir psikolojik gerilim, sonuna kadar insanı içine çeken gizem ve bu gizemin getirisi soru işaretleriyle bende 8.8 puan aldı, gelin size spoilersız biraz filmden bahsedeyim.

filmimizin kahramanı alice gould bir özel dedektiftir. kendisine bir iş teklifi gelir, bir akıl hastanesindeki gizem dolu intiharı araştırılması istenir, ölen kişinin babası bunun bir intihar değil cinayet olduğundan şüphelidir, zaten bu ölümü yıllar önce görüp ilgi duymaya başlayan alice bunu kabul eder, lakin hastaneye özel dedektif kimliği ile değil, bir hasta olarak giriş yapacak ve olayı araştırmaya başlayacaktır...

filmin sinematografisi muazzam olsa da dönemini pek yansıtamadığını düşünüyorum. film 1970'lerde geçiyor ama hiç 1970'lerde hissedemedim, sanki 2016 yılındaymış gibi izledim filmi. gerek çekim açıları, gerek kullanılan renkler, gerek diyaloglar, oyunculuklar derken film sizi içine çekiyor ve 2 saat 45 dakikalık muazzam uzunluğunu bir çırpıda yok ediyor, nasıl başladığını ve bittiğini anlayamıyorsunuz.

psikolojiye ilgi duyan bir insanın filmdeki ufak tefek kısımlardan olayı çözebilmesi çok muhtemel, birçok insan filmin sonu hakkında farklı yorumlar yapsa da, psikolojiye ufaktan giriş yapmış birisi için bu filmin sonu kesinlikle bellidir yani.

filmin yönetmeni oriol paulo'nun tarzını bildiğim için filmin en son saniyesine kadar kafamı birçok kısım kurcaladı, hafiften beynimin yandığı noktalar da olmadı değil ama genel itibariyle ortalamanın çok üzerinde bir film ile karşı karşıya bulundum.

bu filmi izlemeden ölmeyin. konu gizem ise ispanyollar son dönemde bu konunun ustası.

2022 güzel filmler açısından verimli bir yıldı. yine 2022 ispanya yapımı mükemmel bir film. baştan söyleyeyim ki bu film insanın kafasından dumanlar çıkartan cinsten. bitirince üç beş gün düşünmeli. ya ben mi yanlış anladım acaba, o sahnede ne demek istiyordu, acaba öyle miydi yoksa şöyle miydi, başkası ne düşünüyor diye kafayı yiyip millet ne demiş diye sürekli okumak ama yine de bir sonuca ulaşamama filmi. bakıyorsunuz her teori mantıklı ama bir yandan da mantıksız. çözemedim ama öyle keyif aldım ki. vallahi hasret kalmışız böyle filmlere. zindan adası havası var ama bu filmde çözüme ulaşamayan daha çok şey var gibi. en azından beynim daha fazla ısındı.


bir kadın düşünün. akıl hastanesine geliyor ve aslında kocasının onu oraya zorla soktuğunu ve parasının peşinde olduğunu iddia ediyor. aklım gayet yerinde, siz de bunu ilerde göreceksiniz diyor. bir yandan da onu oraya yönlendiren doktor mektubunda bu kadın her şeyi manipüle edebilir, söylediği yalanlar doğru çıkabilir çünkü gerçekleri kullanarak yalan söylüyor, sakın inanmayın ve kandırılmamaya dikkat edin diyor. zaman geçiyor ki kadının aslında oraya geldiğinin kocasının bile haberi olmadığı ve bir şüpheli ölümü araştırmak için geldiği anlaşılıyor. biraz zaman geçiyor aslında şüpheli bir ölüm olmadığı kocasının parasını ele geçirmek için ona böyle bir tezgah kurduğu ortaya çıkıyor. kadın da dedektif bu arada. ama dedektifliğinden emin değiliz. kadın diyor ki bana tuzak kuruldu. inanmazsanız şu adamı getirin kanıtlayayım diyor. adam geliyor bakıyor o adam sandığı adam değil. tam her şey ortaya çıkıyor derken yine kafamız allak bullak oluyor. aman tanrım, anlatırken bile karıştırdım. bu kadar şey anlattım ama siz de bir şey anlamadınız eminim ki. izleyin ve anlayın demek isterdim ama anlamak konusunda garanti veremem. yine de bu filmi izlediğim için çok mutluyum. mü kem mel.

ismi türkçe çarpık çizgiler olarak karşımıza çıkan, sonu ile bizi ters köşe yapan bir ispanyol filmi.

güzel bir film ve sonunu da beğendim. aslında en çok sonunu beğendim. son zamanlarda izlediğim sonu ters köşe ile biten filmler arasında beni heyecanlandıran ve düşündüren nadir filmlerden. hatta başka bir uyarlaması, orijinali falan varsa diye bir araştırma da yapmıştım, netice ne oldu anımsamasam da bulsaydım muhakkak izlerdim.
yanlış hatırlamıyorsam filmde mantık hataları da karşımıza çıkıyordu, bazı detaylar size sonu hakkında çok fazla bilgi veriyor gibi olsa da yine de etkileyiciydi.

yukarıda entry'de konusu hakkında bilgi verilmiş olsa da adettendir diyerek ben de birkaç şey yazayım.
dedektif olduğunu iddia eden bir kadının hastanade esrarengiz bir ölümü gizlice araştırırken yaşadıklarını konu ediyor.

bundan sonrası biraz spoiler içerebilir:
konusunu yazarken aklıma geldi, filmde geçmiş gibi gösterilen bir olayın gelecekte olmasını kafamda bir yere oturtamamıştım. sonu bu kadar güzel bir filmde hastanedeki karakterler, olaylar biraz daha farklı olabilirdi diye yakındığımı hatırladım şimdi.

yazımın sonuna gelirken her zaman olduğu gibi klişe sözümü de eklemek istiyorum; çok beklenti içinde izlemenizi tavsiye etmiyorum.