maçların 82. dakikalarında kutlama yapan musullu taraftar

paralel evrende türkiye topraklarına yerleştiğini ve artık türk kültürüyle yaşadığını sanan musul halkının maçlarda yaptığı tezahüratlar aslında bir isyandır. çünkü bu halkın içinde (bkz: zeigarnik etkisi) yaratmıştır türk yurdu olma meselesinin bu kadar konuşulup da sonuca varamaması. içlerinde bir ukte kalmış ve hayali bir dünya oluşturup yanlarına kerküklü taraftarları alıp maçların 82. ve 83. dakikalarını şölene çevirmeye niyetlenmişlerdir. tabii bu durum bazı yanlış anlaşılmalara da yol açtı, mesela tezahüratlar birden başlayınca takım maçı bırakıp gol yedi, veya telefon ışıkları açılıp telefonlar sallanmaya başlayınca stat yetkilileri elektriklerin gittiğini sanıp durduk yere maçı durdurdu ya da iptal etti, stattaki diğer arap taraftarlar yaşanan coşkuya anlam veremeyip taşkınlık çıkarttı falan derken çoğu maçta mutlu mesut kutlama yapalım derken ortalık elli altıya döndü.

bu musullu taraftarlar için kendi liglerindeki maçlarda reform başlatmak yetmedi, bir de bizim ülkemizdeki şanlıurfa, mardin, gaziantep, kilis, şırnak gibi illere aylık geziler düzenleyerek bu takımların maçlarına gidip 82. dakikalarda tezahürat ve meksika dalgası başlatarak türk halkını da trollemiş ve dumura uğratmıştır. hatta bir keresinde (bkz: şanlıurfaspor) 0-3 yenikken bu musullu taraftarlar 82. dakika gelince yine gösterilerine başlamış ve yenilgi hâlindeki gereksiz mutluluklarından dolayı urfalı taraftarlardan dayak yemiş ve çoğu bayılmıştır.

taraftarlar uzun süren çabalar sonucu ayıltıldıktan sonra türk-arap barışını sağlamak ve kontra dayak yememek amacıyla musullu ve kerküklü taraftarlara zemzem suyu, çiğ köfte, lokum, arap sabunu gibi materyalleri ikram etti ve bir hikâye mutsuz sonlanabilecekken tatlıya bağlandı çok şükür. musul ve kerkük taraftarı da bu olaylar silsilesinden sonra türk yurduna katılma isteğinin ve bu isteği ifade ediş biçiminin nafileliğini fark etti ve kendine şunu söyledi:

''şeyhim geldi, sırtıma vurdu, unut dedi ilâhileri
arapsın sen arap kal, giy dedi peştemalleri''

bu anekdottan çıkarılacak ders şu derstir, siz siz olun, siz olun ey musullu ve kerküklüler. kimse sizi türkleştirmek için bir gece ansızın gelmeyecek. siz de türkleşme çabasına girmeyin artık. arapsınız siz, arap kalın. maçlarda tezahürat ve kutlama yapacaksanız da kimsenin merakını, odağını, dikkatini çekmeden sakince yapın. gol anonslarındaki arap spikerleri izleyin, onları taklit edin işte yahu.* bir hikâyenin daha sonuna geldik, iyi akşamlar efendim.*