1.
20. yüzyılın en önemli sinema oyuncusu.
devamını gör...
2.
1924 doğumlu marlon brando, çağımızın en önemli oyuncularından biri olarak görülür. profesyonel kariyerine 1940'lı yıllarda başlamıştır. en çok the godfather, apocalypse now ve 1978 yapımı superman filmleri ile bilinir. 2004 yılında vefat etmeden önce katkıda bulunduğu son yapım, the godfather'ın video oyunu uyarlamasıdır. don vito corleone rolüne bu sefer seslendirici olarak bir kez daha girer. söylenenlere göre marlon brando repliklerini söylerken epey güçlük çekmiş, ve arkada ona nefes almasını sağlayan cihazın bile sesi duyulmakta imiş. seslendirme tamamlandıktan kısa bir süre sonra marlon brando hayatını kaybeder.
devamını gör...
3.
he he çok önemli,sanat için tereyağı kullanmaktan çekinmeyen bir varlık.
maria schneider'e paris'te son tango filminde zorla tecavüz etmiştir.
böyle hatırlayalım biraz da babayı.
maria schneider'e paris'te son tango filminde zorla tecavüz etmiştir.
böyle hatırlayalım biraz da babayı.
devamını gör...
4.
yeteneği su götürmez bir gerçek olmasına karşın aşırı kaprisli, geçinmesi zor bir kişilik olduğundan ötürü hollywood'dan uzun yıllar veto yiyen bir aktör olmuştur. godfather'ın senaristi mario puzo abimiz, neredeyse 15 yıldır çöküşteki brando'ya inatla meşhur vito corleone rolünü vermeseydi brando şu anki ününe kavuşabilir miydi? şüpheli
devamını gör...
5.
sinemanın tanrıları ellerindeki bütün yeteneği ona verdiler, sonra gelenler brando’dan öğrendikleriyle idare ettiler.
devamını gör...
6.
mario puzo’nun vito corleone rolünde oynaması için inat etmiş olması sayesinde adını sinema tarihine yazdırmayı başarmış, en çok hatırlanan ve hatırlanacak olan oyunculardan birisi olmayı başarmış oyuncudur.
efendim, mario puzo the godfather romanını senaryoya döktükten sonra yönetmen francis ford cappola ile oyuncu seçimi konusunda görüşmelere başlar. puzo vito corleone’yi ısrarla marlon brando’nun oynamasını ister. cappola ise bir yönetmen olarak brando ile çalışmak istemez. kaprisli tavırları, disiplinsizliği, alkol bağımlılığı nedeniyle bir çok yönetmenin canına ot tıkamıştır. aile ve özel hayatındaki trajedilerini de işine çokça yansıtmış, bu karakteri nedeniyle tamamladığı işlerin çoğu tutmamış, istenildiği gibi olmamıştır. yapım şirketleri de bu konuda cappola ile aynı fikirdelerdir ve bu güzel hikayenin başarısız olmasını hele hele brando yüzünden başarısız olmasını istememektedirler. yer aldığı projelerin çoğunda skandallara imza atmış, son projeleri hiç tutmamış, hollywooddan silinmiş bir başrolü ne yönetmen ne de yapım şirketi istemektedir.
ancak mario puzo inatla ya bu karakteri brando oynar ya da ben romanımla senaryomu alır giderim siz de kendinize başka roman ve senaryo bulursunuz der.
senaryoya bayılan cappola tamam der. ben brando ile çalışırım ve iyi bir iş çıkarmasını sağlarım. sorumluluk ben ve puzo’da.
nitekim puzo’nun inadında ne kadar haklı olduğunu hala izlediğimizde görürüz. adamın bir bildiği varmış vajinana koyum.
not : kediyi kucağına aldığı sekans kurgu değil doğaçlamadır. sahneyi çekerken ayağına gelen kediye sanki sahnenin bir parçası gibi davranır eğilip ve kucağına alarak, kediyi severek oynamaya devam eder. eğildiği anda da cappola sahneyi kestirmez. sahne çekimi tamamlandığında ise cappola bayılır ve böyle kalmasını ister. o sekans filmin sembolü olur adeta.
işte usta oyunculukta, yönetmenlikte budur.
efendim, mario puzo the godfather romanını senaryoya döktükten sonra yönetmen francis ford cappola ile oyuncu seçimi konusunda görüşmelere başlar. puzo vito corleone’yi ısrarla marlon brando’nun oynamasını ister. cappola ise bir yönetmen olarak brando ile çalışmak istemez. kaprisli tavırları, disiplinsizliği, alkol bağımlılığı nedeniyle bir çok yönetmenin canına ot tıkamıştır. aile ve özel hayatındaki trajedilerini de işine çokça yansıtmış, bu karakteri nedeniyle tamamladığı işlerin çoğu tutmamış, istenildiği gibi olmamıştır. yapım şirketleri de bu konuda cappola ile aynı fikirdelerdir ve bu güzel hikayenin başarısız olmasını hele hele brando yüzünden başarısız olmasını istememektedirler. yer aldığı projelerin çoğunda skandallara imza atmış, son projeleri hiç tutmamış, hollywooddan silinmiş bir başrolü ne yönetmen ne de yapım şirketi istemektedir.
ancak mario puzo inatla ya bu karakteri brando oynar ya da ben romanımla senaryomu alır giderim siz de kendinize başka roman ve senaryo bulursunuz der.
senaryoya bayılan cappola tamam der. ben brando ile çalışırım ve iyi bir iş çıkarmasını sağlarım. sorumluluk ben ve puzo’da.
nitekim puzo’nun inadında ne kadar haklı olduğunu hala izlediğimizde görürüz. adamın bir bildiği varmış vajinana koyum.
not : kediyi kucağına aldığı sekans kurgu değil doğaçlamadır. sahneyi çekerken ayağına gelen kediye sanki sahnenin bir parçası gibi davranır eğilip ve kucağına alarak, kediyi severek oynamaya devam eder. eğildiği anda da cappola sahneyi kestirmez. sahne çekimi tamamlandığında ise cappola bayılır ve böyle kalmasını ister. o sekans filmin sembolü olur adeta.
işte usta oyunculukta, yönetmenlikte budur.
devamını gör...
7.
4 mayıs 2021 ziya selçuk'un marlon brando olması olayında milli eğitim bakanı* ziya zelçuk’un #20liyaslarchallenge adlı ve trend olan etiketle “taşınırken gençlik fotoğraflarımı kaybetmiştim ama elimde bir tane kalmış.” ifadeleriyle yaptığı paylaşımda kullandığı fotoğrafın gerçek sahibi.
fotoğrafı içeren paylaşıma şuradan bakılabilir:
fotoğrafı içeren paylaşıma şuradan bakılabilir:
devamını gör...
8.
milli egitim bakanimizdir
devamını gör...
9.
oyuncu ve drama eğitmeni stella adler, marlon brando'nun da aralarında bulunduğu öğrenci grubuna üzerlerine nükleer bomba düşmek üzere olan birer tavuk gibi hareket etmelerini söyler. tüm öğrenciler gıdaklamaya başlayıp çılgınca etrafta koşuşturur. brando ise kuluçkadaymış gibi oturmayı tercih eder. stella adler neden bunu yapmayı tercih ettiğini sorduğunda brando'nun cevabı şöyle olur: "ben bir tavuğum. bombalar hakkında ne bilirim ki?"
devamını gör...
10.
11.
dürtü ve yeme bozukluğu aşikar bir adam. neden böyle olduğunu anlamak zor. aile yapısını, yaşadıklarını, karakterini bilmek lazım. öte yandan içerisinde kahramanlıklara atılmak ve zayıf olanı sahiplenmek gibi bir hissiyat da varmış. öyle ki daha okul yıllarında kimsenin öpmek istemediği şişman, gözlüklü, çirkin kızlarla çıkarmış. aykırı olmak, tercih edilmeyeni seçmek, ay'ın karanlık tarafında kalmışın yanında olmak gibi özellikleri var.
bir yanıyla da rezilin önde gideni. öyle ki kendisiyle rezillikte yarışabilecek yegane figürlerden olan charlie chaplin'i bile çektikleri filmde çıldırtıyor. hareket eden her canlıyla sevişmeye çalışması, kadınları kolayca elde etmenin verdiği kendine güven, fütursuzluk, sadizm düzeyinde manipülatörlük hepsi mevcut. james dean başta olmak üzere erkekleri de sıradan geçiriyor. paris'te son tango filmi esnasında o aktris genç kıza bernardo bertolucci ile yaptıkları iddia edilen şeyler tam manasıyla iğrençlik. hollywood da diğer sektörler de tamamen kadın pazarlama, kadınların cinselliğinden istifade etme üzerine kurulmuş. berbat giden on senelik kariyerinden sonra 1974'te the godfather ile yeniden doğuşunun ardından o zamanın bir numaralı talk showcusu dick cavett'in programına bir çıkışı, dick cavett'e bir bakışı var ki. sanki küçük dağları o yaratmış, dick'e de kerli ferli haliyle gel sevişelim diye iş atıyor. tek kelimeyle iğrenç bir herif. şeytandan bir parça.
3.20 ile 4. dakikalar arası
bir yanıyla da rezilin önde gideni. öyle ki kendisiyle rezillikte yarışabilecek yegane figürlerden olan charlie chaplin'i bile çektikleri filmde çıldırtıyor. hareket eden her canlıyla sevişmeye çalışması, kadınları kolayca elde etmenin verdiği kendine güven, fütursuzluk, sadizm düzeyinde manipülatörlük hepsi mevcut. james dean başta olmak üzere erkekleri de sıradan geçiriyor. paris'te son tango filmi esnasında o aktris genç kıza bernardo bertolucci ile yaptıkları iddia edilen şeyler tam manasıyla iğrençlik. hollywood da diğer sektörler de tamamen kadın pazarlama, kadınların cinselliğinden istifade etme üzerine kurulmuş. berbat giden on senelik kariyerinden sonra 1974'te the godfather ile yeniden doğuşunun ardından o zamanın bir numaralı talk showcusu dick cavett'in programına bir çıkışı, dick cavett'e bir bakışı var ki. sanki küçük dağları o yaratmış, dick'e de kerli ferli haliyle gel sevişelim diye iş atıyor. tek kelimeyle iğrenç bir herif. şeytandan bir parça.
3.20 ile 4. dakikalar arası
devamını gör...