marmara denizi'ndeki salyaların kolera salgınını başlatabilecek olması

planktonların kısa bir sürede aşırı derecede artış göstermesiyle marmara denizi'nde oluşan müsilaj sorununun yeni bir salgın tehlikesini de beraberinde getirmesi.

uzmanlara göre bazı planktonların ve kabuklu deniz canlıların kolera bakterisi taşıması kolera salgını başlatabilirmiş.

kaynak: www.webtekno.com/deniz-saly...

bu saatten sonra bu ülke vatandaşına insan gibi ölebilmek için tek seçenek kalıyor: intihar etmek.

akp ve mhp oyları ile reddedildiği gibi kolerayı da reddederler başlamaz. aslında keşke covid 19'u falan da reddedselerdi ya da mesela doların ve euronun yükleşini reddedseler bir çözüm olabilir.

11 yaşında kolera olmuş, ölümden dönmüş, günlerce karantinada kalmış, ne kadar ağır, tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalık olduğunu bizzat deneyimlemiş birisi olarak beni oldukça korkutan açıklamadır. üstelik açıklamayı yapan kişi de bülent şık gibi oldukça güvendiğim bir bilim insanı.

ama bırakın böyle bir salgın tehdidini ciddiye almayı, akp ve mhp deniz salyasıyla ilgili acil eylem planı ve araştırma önergesini dahi reddediyor. marmara denizi ya deniz deniz, koca deniz can çekişiyor ve yüzlerce çeşit canlı yaşamın ölmesine neden olan bu kirliliğin aynı zamanda korkunç bir salgına da neden olabileceği açıklanıyor ama yetkililerin umurunda değil.

bir taraftan da ülke bu denli büyük ekolojik ve ekonomik felaketlerle boğuşurken, 1000 odalı sarayında mutlu mesut yaşayan cumhurbaşkanı çıkmış cuma günü size büyük bir müjdem var diyor. şaka olmasını umuyorsun ama değil, gerçekten köy yanıyor deli taranıyor.

büyüdük ve kirlendi dünya...
bizim planktonumuz buydu neler yaptınız hırs ve para uğruna?

kabuklu deniz ürünlerinin vibrio bakterilerini taşıma riski çok yüksektir. şu sıralar tuketmemekte fayda var.

ne olacak canım marmara'da da yüzmeyiveririz, tarzı söylemler duymayız umarım.

bugüne kadar müsilaj kelimesinin anlamını bile bir kaç kez ya duydum ya duymadım.
ancak sabahtan beri videolar,makaleler derken birçok araştırma yaptım.
resmen içim sızladı ve asıl bunların başlangıç olduğunun çıkarımını gördüm sanırım bakteri,koku,yeni salgınlara gebe önümüzdeki günler...
tabi asıl sorun türk kaynakları oldu.!
videoların, sözlüklerin ve haber kaynaklarının yorumlarına bir göz attım da kafayı yememek elde değil.
ortada bir doğa katliamı var ve insanlar hala birbirlerini suçlayıp yok a yaptı yok b yaptı derdinde.
bir kesim daha var ki depremlere zina arttı ondan oluyor diyen kesim...

işin ilginç tarafı bu tarz insanları taraf fark etmeksizin görünce az önce hissettiğim vicdan azabından eser kalmadı.
herşeyi,her türlü doğa olayını, her doğal felâketi hak ediyor bizim insanımız.!

heh bir bu eksikti zaten.

bir bu eksikti zaten kendi kendimize hastalık üretiyoruz.

birisi sagopa ya haber versin

allah'ım ortaçağı yeniden yaşıyoruz resmen.

kontrollü bir nüfus planı yok, var olan nüfusun da kontrolü yok. dolayısıyla, mimari düzenlemelerin yetersizliği, insanların cahilliği, çalışmaların geçici sorun çözmelere yönelik olması gibi bir çok olgu var. dolayısıyla her şey mümkün, dünyanın sonunu getirmeye çalışan bir psikopatın şehir sularına zehir salması bile mümkün, ince bir çizgide yürümek bu olsa gerek.

felaketler yıllari ilan edilmesidir. bakın yakında görürsünüz marmara denizinde tamamen denize girmek yasaklanır ardından ise ege ve akdeniz'de yerli turizm patlaması yaşanır günün sonunda işletmecilerin bunu fırsat bilip zaten şişen fiyatların üstüne iki hatta üç kat zam yapıp olan vatandasin yine zararlı çıkmasıdır. 20 li yıllar insanoğluna özellikle biz türklere sabir testinin prototipi gibidir.

bugün bir hekimin de dikkat çektiği risk. buradan



neyse ki avlanma yasağı olan bir dönemdeyiz. yine de olta ile avlanmamak ya da taze deniz ürünü tüketmemek lazım. çanakkale boğazının marmara tarafından girişindeki lapseki'de denize girmek de yasaklanmış il sağlık müdürlüğünün tedbir tavsiyesiyle.



oğlum covid aşılarımızı tamamlayıp tatile gidecektik güya üç beş gün. bu ne gudubet bir dönem böyle. diyelim ki güneye gittik bu defada midye yeme; balık tüketme bilmem ney.