#ödüllü filmler
2015 yılı abd yapımı bilim-kurgu filmi. 2035 yılında geçen filmde, marsa düzenlenen seferde yaşanan bir kaza sonucu mark adlı bitkiler konusunda uzman bilim insanı öldüğü düşünülerek tek başına marsta bırakılır.film, andy weir'in aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. imdb: 8/10.
*amerikan film enstitüsü yılın en iyi 10 filmi
*73. altın küre ödülleri
en iyi film
en iyi erkek oyuncu
*73. altın küre ödülleri
en iyi film
en iyi erkek oyuncu
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "melodi23" tarafından 01.12.2021 03:58 tarihinde açılmıştır.
1.
marslı ridley scott tarafından yönetilen 2015 yapımı bilimkurgu türündeki abd filmi. drew goddard tarafından yazılan senaryo, andy weir tarafından 2011'de yazılan aynı adlı romandan uyarlandı.
az önce yeniden izledim ve tam anlamıyla müthiş bir film kesinlikle izlenmesi gereken filmler listenize ekleyin.
devamını gör...
2.
ridley scott'ın yönettiği ve andy weir'in aynı adlı romanından uyarlanan 2015 yapımı bir bilimkurgu filmi. film, mars'a gönderilen bir uzay ekibinin bir fırtına sonrası öldü sanılarak geride bıraktığı bir astronotu kurtarma çabalarını konu alır.
matt damon'un canlandırdığı mark watney, mars'ta yalnız kalan bir astronottur. ekibinin onu öldü sanarak geride bıraktığı bir kaza sonrası, hayatta kalmak için yalnızca kendi becerilerine ve zekasına güvenmek zorundadır. kendi başına bir dünya inşa eden watney, nasa'nın ve dünya halkının desteğiyle geri dönmeye çalışır.
film, bilimkurgu türüne özgü teknolojik unsurların yanı sıra insanların dayanıklılığı, cesareti ve işbirliği gibi temaları da ele almaktadır. mark watney'in hayatta kalma mücadelesi, insanın zorluklar karşısındaki mücadeleci doğasını gösterirken, nasa ve diğer ekibin ise işbirliği ve teknolojiyle insanlık için gerçekleştirilebilecek başarıları gösteriyor.
görsel efektler ve sinematografi açısından da oldukça etkileyici bir yapımdır. kızıl gezegen'in yüzeyindeki manzaralar ve uzaydaki sahneler, seyirciyi etkileyici bir yolculuğa çıkartır.
film, aynı zamanda bir takım eleştirilere de maruz kalmıştır. bazı eleştirmenler, matt damon'un canlandırdığı mark watney karakterinin fazla idealize edildiğini ve gerçekçi olmadığını söylemişlerdir. ancak bu eleştiriler filmi izlemekten keyif alanların sayısını pek etkilememiş gibi görünüyor.
özetlersek, marslı zekice yazılmış bir senaryoya, üst düzey oyunculuk performanslarına ve görsel açıdan muhteşem bir sunuma sahip bir bilimkurgu filmidir. insanın zorluklar karşısındaki dayanıklılığını ve işbirliğinin önemini vurgulayan bu film, izleyicilere heyecanlı bir yolculuk ve ilham verici bir hikaye sunmaktadır.
matt damon'un canlandırdığı mark watney, mars'ta yalnız kalan bir astronottur. ekibinin onu öldü sanarak geride bıraktığı bir kaza sonrası, hayatta kalmak için yalnızca kendi becerilerine ve zekasına güvenmek zorundadır. kendi başına bir dünya inşa eden watney, nasa'nın ve dünya halkının desteğiyle geri dönmeye çalışır.
film, bilimkurgu türüne özgü teknolojik unsurların yanı sıra insanların dayanıklılığı, cesareti ve işbirliği gibi temaları da ele almaktadır. mark watney'in hayatta kalma mücadelesi, insanın zorluklar karşısındaki mücadeleci doğasını gösterirken, nasa ve diğer ekibin ise işbirliği ve teknolojiyle insanlık için gerçekleştirilebilecek başarıları gösteriyor.
görsel efektler ve sinematografi açısından da oldukça etkileyici bir yapımdır. kızıl gezegen'in yüzeyindeki manzaralar ve uzaydaki sahneler, seyirciyi etkileyici bir yolculuğa çıkartır.
film, aynı zamanda bir takım eleştirilere de maruz kalmıştır. bazı eleştirmenler, matt damon'un canlandırdığı mark watney karakterinin fazla idealize edildiğini ve gerçekçi olmadığını söylemişlerdir. ancak bu eleştiriler filmi izlemekten keyif alanların sayısını pek etkilememiş gibi görünüyor.
özetlersek, marslı zekice yazılmış bir senaryoya, üst düzey oyunculuk performanslarına ve görsel açıdan muhteşem bir sunuma sahip bir bilimkurgu filmidir. insanın zorluklar karşısındaki dayanıklılığını ve işbirliğinin önemini vurgulayan bu film, izleyicilere heyecanlı bir yolculuk ve ilham verici bir hikaye sunmaktadır.
devamını gör...
3.
yıl 2015'ti, kitabını almıştım. baktım filmi çıkıyor, yetişebilmek için 2 güne bitirmiştim galiba kitabı. kaç kere izlediğimi hatırlamıyorum .d izleyin, izlettirin. ama kitapta ayrıca bi fırtına daha var, başı belaya giriyor orda da ama filme eklememişler tabi.
devamını gör...
4.
ridley scott yönetmenliğinde çekilen 2015 yapımı bilim kurgu filmi.
73.altın küre ödüllerinde müzikal ve komedi dalında en iyi film ödülünü almıştır.
filmin müziklerini harry gregson williams bestelemiş ve bence başarılıda olmuştur.
her sahne tadında ve abartısızdı bence ben filmi fazlasıyla sevdim,
hiç bir sahne sakız gibi uzatılmamış bu yüzden izlerken insanı sıkmıyor. mark’ın mücadelesini izlemek keyifliydi.
73.altın küre ödüllerinde müzikal ve komedi dalında en iyi film ödülünü almıştır.
filmin müziklerini harry gregson williams bestelemiş ve bence başarılıda olmuştur.
her sahne tadında ve abartısızdı bence ben filmi fazlasıyla sevdim,
hiç bir sahne sakız gibi uzatılmamış bu yüzden izlerken insanı sıkmıyor. mark’ın mücadelesini izlemek keyifliydi.
devamını gör...
5.
hard science fiction filmleri seven kişilerin muhakkak izlemesi gereken film. kitaptan uyarlamadır, yazarı andy weir'dir. hatta ingilizcesini okumak bana çok keyif vermişti.
andy weir bu tutunca başka hard science romanlar da yazmıştır. artemis ve project hail mairy romanları da vardır. artemis'i okumadım. project hail mary ise bir dünya'yı kurtarma projesi fakat sandığınızın ötesinde harika bir kitaptır. filmi çekilse çekilir o kadar iyidir.
the martian ise sayılar, sayılar, sayılar ve sayılardan oluşan bir film. mars'ta hayatta kalmak üzerine biraz gerçek biraz kurgu fakat asla klasik film matematiğinde değil. sürekli sorunlar çıkıyor o sorunlara çözüm bulma çabası var fakat bu bir mühendise yakışır şekilde yapılıyor.
mark watney' in karakteri benim en hoşuma giden tipleme olmuştu okurken de izlerken de. su üretmeye çalışırken ortalığı patlatmasına çok gülmüştüm. dünya'da ise mark watney'in ölüm haberini verip sonra "yaa yaşıyomuş" demelerine çok güldüm. kitapta da geçen "kork benim botanik güçlerimden" ifadesini sevmiştim. değiştirip gerçek hayatta da kullandım bir dönem. belki abartı gelen tek kısım finalde aracın camları dahil sökülüp uzaya fırlatılması, kimyacının bomba yapıp patlatması ve hermes'in hala sağlam kalması, watney'i yakalama çabalarıydı. evet bu bir film/kitap sadece ama gerçekten yapılabilirliğine ve şansın bu kadar iyi gidebileceğine inanmıyorum.
andy weir bu tutunca başka hard science romanlar da yazmıştır. artemis ve project hail mairy romanları da vardır. artemis'i okumadım. project hail mary ise bir dünya'yı kurtarma projesi fakat sandığınızın ötesinde harika bir kitaptır. filmi çekilse çekilir o kadar iyidir.
the martian ise sayılar, sayılar, sayılar ve sayılardan oluşan bir film. mars'ta hayatta kalmak üzerine biraz gerçek biraz kurgu fakat asla klasik film matematiğinde değil. sürekli sorunlar çıkıyor o sorunlara çözüm bulma çabası var fakat bu bir mühendise yakışır şekilde yapılıyor.
mark watney' in karakteri benim en hoşuma giden tipleme olmuştu okurken de izlerken de. su üretmeye çalışırken ortalığı patlatmasına çok gülmüştüm. dünya'da ise mark watney'in ölüm haberini verip sonra "yaa yaşıyomuş" demelerine çok güldüm. kitapta da geçen "kork benim botanik güçlerimden" ifadesini sevmiştim. değiştirip gerçek hayatta da kullandım bir dönem. belki abartı gelen tek kısım finalde aracın camları dahil sökülüp uzaya fırlatılması, kimyacının bomba yapıp patlatması ve hermes'in hala sağlam kalması, watney'i yakalama çabalarıydı. evet bu bir film/kitap sadece ama gerçekten yapılabilirliğine ve şansın bu kadar iyi gidebileceğine inanmıyorum.
devamını gör...