yazar: zadie smith
yayım yılı: 2003
zadie smith 'in iki öyküsünü barındıran eser, edebi çevrelerde bir hayli ses getirmiştir. iki hikayede özetle birbirine benzeyen ve benzemeyen iki insanın, hayata bakışları arasındaki çelişki analiz ediliyor yazar tarafından.
yayım yılı: 2003
zadie smith 'in iki öyküsünü barındıran eser, edebi çevrelerde bir hayli ses getirmiştir. iki hikayede özetle birbirine benzeyen ve benzemeyen iki insanın, hayata bakışları arasındaki çelişki analiz ediliyor yazar tarafından.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 19.03.2022 15:01 tarihinde açılmıştır.
1.
bir zadie smith kitabıdır.
everest yayınlarının açık hava serisinden ikinci kitap olarak çıkan ve içinde sadece iki kısa öykü barındıran kitaptır. bu öykülerden bir tanesi martha martha, diğeri ise cehennemde hanwell. kitabı çok beğenmesem de sanırım cehennemde hanwell hikayesini okurken nispeten daha büyük bir keyif aldım.
martha martha öyküsünün kahramanı dayısından kalan mirasla ev kiralamaya çalışan ve gizli bir hikayesi olan martha ile bir emlak danışmanı olan pam arasında geçen küçük bir olaya dayanıyor aslında. bu ikili hem ten rengi, hem sosyo-ekonomik, hem de hayata bakış tarzları açısından çok farklı. ve bu hikaye kardan adam yapmaya çalışan ortadoğulu insanları izlemek gibi bir duygu uyandırıyor insanda.
ikinci öykü olan cehennemde hanwell ise birbirine benzer şekilde yerin dibine batmış olan iki adamın hikayesi. biri kendine tamamen bırakıp hayatı karamsarlık sosuna buların diğer olabildiğince umutlu ve cehennemde olan da işte bu iyimser olan adam.
kitabı okuduğuma sonuna kadar değdi, hiçbir şey için değilse de kitabı bitiren son cümle için bile olsa okunmaya değer bir kitaptı.
everest yayınlarının açık hava serisinden ikinci kitap olarak çıkan ve içinde sadece iki kısa öykü barındıran kitaptır. bu öykülerden bir tanesi martha martha, diğeri ise cehennemde hanwell. kitabı çok beğenmesem de sanırım cehennemde hanwell hikayesini okurken nispeten daha büyük bir keyif aldım.
martha martha öyküsünün kahramanı dayısından kalan mirasla ev kiralamaya çalışan ve gizli bir hikayesi olan martha ile bir emlak danışmanı olan pam arasında geçen küçük bir olaya dayanıyor aslında. bu ikili hem ten rengi, hem sosyo-ekonomik, hem de hayata bakış tarzları açısından çok farklı. ve bu hikaye kardan adam yapmaya çalışan ortadoğulu insanları izlemek gibi bir duygu uyandırıyor insanda.
ikinci öykü olan cehennemde hanwell ise birbirine benzer şekilde yerin dibine batmış olan iki adamın hikayesi. biri kendine tamamen bırakıp hayatı karamsarlık sosuna buların diğer olabildiğince umutlu ve cehennemde olan da işte bu iyimser olan adam.
kitabı okuduğuma sonuna kadar değdi, hiçbir şey için değilse de kitabı bitiren son cümle için bile olsa okunmaya değer bir kitaptı.
devamını gör...
2.
iki hikayeden oluşan bu kısa kitabı çok beğendim. yazardan okuduğum ilk kitaptı. yazarın dili gayet açık ve akıcı.
ilk hikaye martha, göçmen bir kadının ingiltere'de ev bulmaya çalışmasını anlatıyor. yazar sanırım göçmenlikle ilgili sık sık yazıyor. ikinci hikaye de bu açıdan benzer bir karakter etrafında. martha ilginç bir kadın. geçmişinin ne olduğunu sadece tahmin edebiliyoruz. gizemli de aynı zamanda, hatta bu gizem hikaye keşke daha uzun ve ayrıntılı olsaydı dedirtiyor. önsözde de yazar aslında kısa hikayeler yazamadığından bahsetmiş. bu ikisi haricinde de öyküsü yok anladığım kadarıyla.
ikinci hikaye cehennemde hanwell de yine göçmen ve sosyal statüsü düşük insanları konu alıyor. hanwell'in hikayesini daha çok sevdim. martha'ya göre çok daha somut ve anlaşılabilir bir hikaye olmasından olabilir. hikaye hanwell'i tanıyan bir adamın yazdığı anılar şeklinde ilerliyor. hanwell kibar bir adam ve her şeye rağmen kibarlığını kaybetmeyen adamlara hasret kalmışız. hikayenin sonundaki renk körlüğü ayrıntısı da çok etkileyiciydi. hatta vurucuydu diyebilirim. tam olarak neler yaşandığını bilemiyoruz tabii ki ama ben tüm saflığımla hanwell'in çok iyi bir adam olduğunu düşünmek istiyorum...
ilk hikaye martha, göçmen bir kadının ingiltere'de ev bulmaya çalışmasını anlatıyor. yazar sanırım göçmenlikle ilgili sık sık yazıyor. ikinci hikaye de bu açıdan benzer bir karakter etrafında. martha ilginç bir kadın. geçmişinin ne olduğunu sadece tahmin edebiliyoruz. gizemli de aynı zamanda, hatta bu gizem hikaye keşke daha uzun ve ayrıntılı olsaydı dedirtiyor. önsözde de yazar aslında kısa hikayeler yazamadığından bahsetmiş. bu ikisi haricinde de öyküsü yok anladığım kadarıyla.
ikinci hikaye cehennemde hanwell de yine göçmen ve sosyal statüsü düşük insanları konu alıyor. hanwell'in hikayesini daha çok sevdim. martha'ya göre çok daha somut ve anlaşılabilir bir hikaye olmasından olabilir. hikaye hanwell'i tanıyan bir adamın yazdığı anılar şeklinde ilerliyor. hanwell kibar bir adam ve her şeye rağmen kibarlığını kaybetmeyen adamlara hasret kalmışız. hikayenin sonundaki renk körlüğü ayrıntısı da çok etkileyiciydi. hatta vurucuydu diyebilirim. tam olarak neler yaşandığını bilemiyoruz tabii ki ama ben tüm saflığımla hanwell'in çok iyi bir adam olduğunu düşünmek istiyorum...
devamını gör...
"martha ile hanwell" ile benzer başlıklar
martha
1