1.
melvins, müziğin yeraltında kalan köşelerinden birinde, kendi kurallarını koyarak var olmayı başaran nadir gruplardan biri. 1983’te washington eyaletinin aberdeen kasabasında kurulan grup, grunge’ın, sludge metalin ve deneysel rock’ın en aykırı yüzlerinden biri olmayı sürdürdü. seattle’ın çamurlu havasından nasibini alan birçok grup gibi, melvins de punk ve heavy metalin tuhaf bir karışımını yaptı ama hiçbir zaman kolay tüketilebilir bir şey sunmadı.
buzz osborne’un (king buzzo) gırtlaktan gelen, zaman zaman alaycı bir tınıya bürünen vokalleri, devasa gitar rifleriyle birleşirken, grubun farklı dönemlerinde dale crover, joe preston, lori black gibi isimler ritmi belirleyen adamlardan oldu. her albümlerinde, hatta bazen tek bir şarkıda bile janr değiştirerek kendi hayranlarını bile şaşırtmaktan geri durmadılar. “houdini” (1993), belki de en çok bilinen albümleri; ama melvins sadece "en iyi albüm" ile tanımlanabilecek bir grup değil. “stoner witch” (1994), “lysol” (1992) ve “bullhead” (1991) gibi işler, sludge metal ve deneysel rock meraklıları için başucu niteliğinde.
nirvana ve soundgarden gibi gruplara ilham verdikleri çokça konuşulur ama melvins’in kendisi hep ana akımın dışında, kendi sapkın dünyasında var oldu. bunca yıl sonra bile hala tahmin edilemezler ve belki de onları bu kadar özel yapan şey tam olarak bu.
buzz osborne’un (king buzzo) gırtlaktan gelen, zaman zaman alaycı bir tınıya bürünen vokalleri, devasa gitar rifleriyle birleşirken, grubun farklı dönemlerinde dale crover, joe preston, lori black gibi isimler ritmi belirleyen adamlardan oldu. her albümlerinde, hatta bazen tek bir şarkıda bile janr değiştirerek kendi hayranlarını bile şaşırtmaktan geri durmadılar. “houdini” (1993), belki de en çok bilinen albümleri; ama melvins sadece "en iyi albüm" ile tanımlanabilecek bir grup değil. “stoner witch” (1994), “lysol” (1992) ve “bullhead” (1991) gibi işler, sludge metal ve deneysel rock meraklıları için başucu niteliğinde.
nirvana ve soundgarden gibi gruplara ilham verdikleri çokça konuşulur ama melvins’in kendisi hep ana akımın dışında, kendi sapkın dünyasında var oldu. bunca yıl sonra bile hala tahmin edilemezler ve belki de onları bu kadar özel yapan şey tam olarak bu.
devamını gör...