mertens'in kahvaltı için esnaf lokantasını tercih etmesi

düz menemenciye benziyor orası daha çok. teneke tepside su bardağında çay saf menemenci itemidir :)

lezzeti nerede bulacağını bilenlerin tercihidir.

mütevazi bir karakteri olduğunu tahmin ediyorum. tipik barzo futbolcu egosu yok. severiz böyle adamları. bize gol atmasın yoksa haram ederim o yediklerini ona he.

not: fb spor

ulan kızı alıp gitsen buraya mı oturucaz diyip burun kıvırır, milyon euro kazanan adam oraya gitmiş. helal olsun yiğidim yarasın.

aşkımnursuyum zeytini eliylennn alıyor. ailemin karşına çıkarabileceğim kültürümüzü sindirmiş bir gayrimüslim buldum.

su bardağında çay vermişler adama. içine de tatlı kaşığı koymuşlar.

gören de tostçu mahmut'a, çiğ köfteci ali usta'ya falan gitti sanacak...
ya da ekrem coşkun'dan paket servis döner falan aldı...

kahvaltıdan bahsediyoruz arkadaşlar, lütfen...
bir kahvaltıdan, abartı derecede bir beklenti içinde olmayı anlayamıyorum ben..
patates kızartması ya da sucuk varsa... yeni açılmış bir kalıp peynire denk geldiysen... taze sebzelerin, pekmezin, tereyağın, isteğe göre haşlanmış ya da sahanda bol tereyağında kızartılmış bir yumurtan varsa masada...
sıcak poğaça varsa mesela?
iki tane sıcak poğaça, en fakir masayı bile kral hale getirir zaman zaman...
bu yani..
mükemmel kahvaltıya ulaşmak o kadar kolay ki, millet, birbiriyle rekabet ede ede, yok efendim serpme yok efendim açık büfe, full artı full, döşe yavrum döşe...
masada çay bardağını koyacak yer yok..

bu hale gelmiş yani, siz düşünün artık gerisini...
bir iki dokunuştur mükemmel kahvaltı aslında...
mükemmel demlenmiş bir fincan çay..
kızarmış ekmek ve çilek reçeli...
tulum peyniri, labne peynir...

artık senin fantezin ne ise..
bir iki dokunuş sadece...

gitmiş eleman, o iki dokunuşun peşine düşmüş sabah sabah...
olması gerektiği gibi.

ha, aynı eleman, öğleden sonra 3-4 gibi, çift lavaşlı tavuk dürüm yerse bir yerde... o zaman gelin bana...
konuşalım detaylıca hakkında...

velhasıl.. mertens kardeşimiz, yaşaması gerektiği gibi yaşamış... üzerinde tartışmaya gerek yok.
bunlar normal şeyler...
oda-kahvaltı'nın kahvaltısının bile her türlü gideri olmuştur, çoğu zaman.
suriyeli, afgan, ıraklı... çinli, koreli, tunuslu, çadlı...
dünyada herhangi biri beni kahvaltıya çağırsın, giderim hiç düşünmeden...
bir kahvaltıda, ne kadar farklı bir şey çıkabilir ki karşıma?
ne beni uzak tutabilir ki o masadan?
kahvaltı, kahvaltıdır.

aynı şeyleri, bir öğle ya da akşam yemeği için söyleyemem bak..
kahvaltı çok ayrı.

su bardağından duble çay içen adam kraldır, kimseye zarar gelmez ondan.

askerliğini yapmışsa; tahmini olarak 1300°c derecelerdeki ısıya sahip olan demir bardaklarda çay içmiştir kesin.