millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı mansur yavaş

bence en güçlü adaydır. hem sağı bölecek biri. koskoca melih gökçek imparatorluğu yıktı adam.

imkansıza yakın bir ihtimaldir. olması gereken mi değil mi o ayrı tartışma konusudur. benim şahsi görüşüm mansur yavaş'ın daha fazla oy alacağı yönünde. ancak mevcut chp ve chp yönetimi ekrem imamoğlu dururken mansur yavaş'ı aday olarak göstermez. bunun nedenini şöyle izah edelim:

mansur yavaş ülkücü kökenli bir isim. bu durum chp kadrolarını ve bir kısım chp tabanını rahatsız edecektir. özellikle canan kaftancıoğlu, sezgin tanrıkulu, mahmut tanal gibi chp'nin ağır topları mansur yavaş'ın aday olmasına tabağında kıl görmüş gibi tepki verirler.


burda bu satırları okurken siz değerli yazarlar şu soruyu soruyor olabilirsiniz: "madem öyle neden ankara bşb adayı mansur yavaş oldu?"
bunun bir çok nedeni var. birincisi yerel seçimde adayların kendi konfor alanlarında faaaliyet gösteriyor oluşu ve parti yönetimi ile temasın genel seçimlerdeki kadar aktif olmayışı. ikincisi ise, özel bir durum olarak ankara seçmeninin muhafazar damarının bulunması ve bu şehri kazanmak için mansur yavaş'ın biçilmiş kaftan oluşu. kaldı ki mansur yavaş'ın hem ilk hem de en son yerel seçimlerdeki adaylık süreçlerinde chp içerisinde ciddi homurtular oluşmuş, kemal kılıçdaroğlu'na karşı chp kadrolarından gelen bir ismin ankara'da aday olarak gösterilmesi için çabalayan chp kurmayları tarafından parti içinde ciddi sesler yükselmiş ve kulis çalışmaları yapıldığı dile getirilmişti.

gelelim ekrem imamoğlu'nun adaylığına;
kendisinin istanbul gibi bir şehri kazanmış olması cumhurbaşkanı adaylığı için diğer adayların yanında elini güçlendiriyor. nitekim son istanbul dışı şehir ziyaretleri de artık sinyal niteliğinde. partinin üst kadroları -özellikle canan kaftancıoğlu ve ekibi- ekrem imamoğlu'nun pr çalışmalarına başlamış durumdalar. vaziyet böyleyken mansur yavaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı pek olası değil.

öte yandan "pirince giderken evdeki bulgurdan" olmak gibi durum da sözkonusu. yani iki büyükşehir belediye başkan'ından hangisi aday olursa doğal olarak yönetttikleri şehrin koltuğunu bırakacaklar ve cb seçimlerini kazanamadıkları senaryoda yönettikleri şehri de kaybetmiş olacaklar. ben bu riski ekrem imamoğlu'nun alacağını -nitekim istanbul seçimlerinden sonra cb adaylığı sinyali çakmıştı- mansur yavaş'ın ise almayacağı görüşündeyim.

hep chp üstünden konuştuk neden iyi parti'den bahsetmedik? çünkü bu sorunun yanıtı meral akşener tarafından çok net bir şekilde verilmişti: "ben başkanlığa aday değil başbakanlığa adayım." ve " chp; ekrem imamoğlu ile mansur yavaş'tan hangisi gösterirse biz destekleriz."

(bkz: kılıçdaroğlu'nun ikinci ekmeleddin atağı için hazırlanması) ile belediye başkanı olarak kalacak kıymeti bilinmeyen iyi insan-siyasetçi.

(bkz: cumhurbaşkanı mansur yavaş)
(bkz: mansur yavaş'ın cumhurbaşkanı olması)
(bkz: mansur yavaş cumhurbaşkanı adayı olursa)

#2377719
damlamış yine patates tayfa.

tebrikler şahsımdan 1 adet engel kazandınız.

kesinlik yokken açılmaması gereken başlıklardan biri. insan heyecanlanıyor.

bir gün sonrası peki?
nasıl olacak devamında tüm bu işler?
hiç bunu düşünüyor musunuz?
"sadece seçimi kazanalım yeter!" bu mu yani?

hemingway'in "ihtiyar adam ve deniz" hikayesi geldi aklıma...
bak yeğen; balığı tutmak değil esas mesele.. hatta yakalayıp, onu kayığın içine çekmek de değil..
esas mesele yeğen, o balığı, en az hasar ve kokuşmuşlukla, kıyıya ulaştırabilmek...

mansur yavaş'la evet.. balığı tutarsın.. hatta, en tutulmaz olanı tutarsın! en büyüğünü, en müthişini...

kayığa da çekersin bak..
savaş kazanmış muzaffer bir komutan gibi gururlu olursun...

bir süre ama.. ne yazık ki bir süre..
o değerli balığı, köpekbalıklarından ve vahşi martılardan asla koruyamazsın..

etmen guzum etmen..

dediğim tercih.