milletin midesine kuru ekmek giriyorsa o zaman aç değildir

chp'li vekil altay ile akp'li vekil şahin tin arasında tbmm tutanaklarına ilginç konuşmalar yansıdı.
--- alıntı ---
engin altay: millet aç deyince hoplamayın arkadaşlar, millet aç, perişan. evet, herkesin midesine bir şey giriyor. kuru ekmek giriyor.
şahin tin: o zaman aç değil demek.
engin altay: kuru ekmek…
bu tutanağı alacağım, bu tutanağı alacağım, bak, göreceksin, milletten özür dileyeceksin.
şahin tin: sen kendin dedin, “midesine ekmek giriyor” dedin.
--- alıntı ---
t: şahin tin vekilin sarf ettiği söz.
şimdi adam teoride haklı insanlar ekmek bulup yiyorsa karnı toktur.
ne diyeceğimi bilemedim.
elbet hesabı sandıkta sorulur.

bütçe görüşmeleri sırasında söz alan chp’li engin altay’ın “millet aç deyince hoplamayın. millet aç ve perişan. herkesin midesine sadece kuru ekmek giriyor.” söylemine akp’li şahin tin’in kullandığı bir ifade.

engin altay’ın konuşması tam olarak şu şekildedir: “[…] kirası, sgk’si, kredi borçları. gerçekten kötü durumda. chp olarak covid-19 mücadelesi kapsamında esnafın içinde bu hâlde bu meclis sessiz kalamaz. 380 bin dükkânını kapatmış esnafın sadece 750 bin garson, komi, şef, ahçı, bulaşıkçı kardeşimizin, servis şoförlerinin* içinde bu hâle bu meclis sessiz kalamaz. sizin ‘az terörist.’ demeniz ve benim ‘çok terörist.’ demem ile bu iş olmaz. biz bunu geçmişte gördük. bugün terörist dediğiniz adamlarla masalar kurdunuz, hendekler kazdırdınız. ben bu konunun orasında değil, başka bir yerindeyim. millet aç dedikçe hopluyorsunuz. niye hopluyorsunuz? ben bunu da anlamış değilim. hepimiz birazdan ara verilince yemek yiyeceğiz. yemek yerken bir dakika gözümüzü kapatalım. bunca kişiden bahsediyorum. bir anlık onları aklımıza getirelim. ‘evlerinize gidin.’ dediler. eski bakan ‘şu kadar milyarlar verdik.’ diyordu. vallahi verilmedi. kredi, borç olarak verildi ve bunlar ödenmesi için ertelendi. milletvekilleri olarak bir şeyler daha yapalım. sağlık çalışanlarının* moralini yüksek tutmamız ve aşı geldi diye rahatlamamız lâzım. daha dün bu kürsüden inen 4 arkadaşımızın testleri pozitif çıktı. dün yaptırdığım test belki yarın pozitif çıkacaktır. o kabinede yer alan 3 sayın bakan burada. teferruat ve teknik işleri boş verin. millet aç deyince hoplamayın. millet aç ve perişan. herkesin midesine sadece kuru ekmek giriyor.”

şahin tin kendisini savunurken şu ifadeleri kullanmış: “engin altay’ın sözlerimi çarpıtarak siyaset devşirme peşinde olması, bizi şaşırtmadı. zira benzerlerine daha önce tanık olduk. öncelikle şunu işaret edeyim: türkiye’de sosyal devlet anlayışı, akp’nin iktidara gelişiyle vücut bulmuştur. garibanın derdiyle dertlenen başka bir iktidar gelmemiştir. çok iyi bildiğiniz ama kabul etmediğiniz bu gerçeği vurguladıktan sonra şimdi gerçek şu meramımı anlatmak istiyorum: sizin derdiniz en iyi yaptığınız şey olan çarpıtmalarla linç ettirmek. projesi olmayıp ülkenin geleceği adına söyleyebilecek tek bir sözünüz yok. memlekete hizmet etmek gibi bir derdiniz de yok. ancak böyle ucuz siyasî malzemelerin peşine düşerek sosyal medyada kullanmak ve bundan rant sağlamaktan başka başka bir siyasetiniz yok. vicdan sahibi her insan benim kötü niyet taşımadığımı bilmektedir. bizi bilen bilir, bilmeyenler ise kendi gibi bilir. aziz milletimiz chp’nin linç siyasetine prim vermeyecektir.”

(bkz: bu bana biraz abartı geldi)

amca dayı torpilleri sayesinde nereden geldiklerini unutacak kadar şatafata batmış yandaş beyanı. tek kelimeyle rezalet. o kuru ekmeğin vergileriyle geçinen birine göre baya pişkin cevaplar. yazık.
beddua etmeyi sevmem o yüzden sadece o kuru ekmeği hatırladığınız günleriniz de olsun, diycem sevgili sözlük anladınız siz.

insanların ısrarla bu adamlara oy vermesi akıl tutulmasıdır.

yine birileri adına utandık. başımıza getirdiğimiz insanlara bakın, kendi cepleri dolsun kalanı kuru ekmeğe talim.

kendisi, ailesi, eşi dostu misafiri meclis lokantasında 4 liraya kebap yiyen milletvekilinin kuru ekmeği yeterli görmesi garipsenmemeli bence.
asıl ilginç olan bunu sorgusuz sualsiz destekleyen bi %50 olması.

burada sorun , iki aşamalı bir hal almıştır.
birincisi , toplumun büyük bir bölümünün gerçekten kuru ekmek düzeyine düştüğü gerçeği.
ha, bunu kabul eden de çıkar, etmeyen de , bu tartışılır.

asıl önemli yanı ikinci aşama, yani akp'li vekilin meseleye bakış açısı.
' kuru ekmek giriyorsa aç değildir ' mantığı. ıs artık buraya kadar düştüyse ve bu ülkeyi yönetenler tarafından olağan, normal karşılanıyorsa , sorun orada daha farklı ve çözümü güç bir hale dönüşüyor.

abartmayın, illa abartacaksanız, çay talep edip, kuru ekmeği banın. ey cehape, sen ne anlarsın açlıktan!

insanlara yaşattıklarının on mislini yaşayamadan göçüğ gidecekler ya, en çok ona üzülüyorum.

''bu milletin a.koyacağız sen merak etme'' diyen adamın vergi borçlarını silip üstüne ihale veren devletin, sosyal devlet anlayışını benimsediğini ve türkiye'ye getirdiğini iddia eden vekilin açıklamasıdır. ''milletvekili'' kelimesinin anlamını bilmediğini düşünüyorum. kendisinin orda süper güç değil halkı temsilen bulunduğunu düşünerek hareket etmek yerine yıllardır yapılan, '' bana muhalefet olundu o zaman doğru yada yanlışa bakmadan kendimi savunmalıyım'' düşüncesine girmiştir. kendisi zaten partide ikinci plana gerilediği için, partiden atılması veya geri adım atması muhtemeldir. bakalım neler olacak.

bir insanın temel ihtiyaçları olan barınma, beslenme ve giyinme günümüz türkiye’sinde lüks oluyor. masasından kuş sütünü eksik etmeyenler vatandaşın yediği kuru ekmeğe gözünü dikiyor. ya hu her insan belirli standartlarda yaşamayı hak ediyor. bu bir lütuf değil gerekliliktir.

yani istiyorlar ki kendileri her şeye dolu dolu sahip olurken vatandaş bir kuru ekmeğe talim etsin, razı olsun.

diyanet de bu yönde fetva veriyor “aza kanaat edin” diyor fakir halka. birileri ihtiyacını duydukları/duymadıkları her şeye sahipken ülkemin vatandaşı bir kuru ekmeğe mahkum edildi bu siyasal islamcılar yüzünden... yazık çok yazık.

gerçi bu akepe değil miydi asgari ücretin vatandaşa yetip yetmediğini hesaplarken “simit hesabı” yapan?

bilmeyenler için simit hesabı;

hesaba göre, asgari ücretle çalışan bir vatandaş ve çekirdek ailenin kalan 3 bireyi, sabah öğlen akşam sadece simit ve çay ile yaşıyordu ve asgari ücret kendilerine dolu dolu yetiyordu. (hatta o gariban çekirdek aile birikim bile yapabiliyordu.)

gördüğünüz üzere akepenin zihniyeti yıllardır hiç değişmedi. dün, vatandaş simit yesin derken bugün kuru ekmek yeter diyorlar.

vatandaşa sabah akşam simit çay yeter derken kendileri trilyoner olsa da yetmez, bu adaletsizliğin adına da prestij diyorlar!!!

dürüst davranmış, bu halleri iyi diyor. çok şükür kötü günleri atlattık, şimdi daha kötü günler geliyor.

bunu başka ülkede söylese infial yaratırdıda bizim insanımız buna ses etmez.ney yazsak boş.

ekmek bulamazsanız pasta yiyin.

aldıkları maaşlardan da utanmıyorlar ve insanları kuru ekmeğe muhtaç bırakıyorlar ya daha da söylenecek bir şey yok.

medya denen satılmışlar ordusu, bu rezaleti, skandalı haber bile yapmadı. şu söz, cumhuriyet tarihi boyunca söylenmiş en skandal söz.

ve bu söze rağmen, bu halk hala bunlara oy veriyorsa, değil kuru ekmek, taş bile midesinden geçmezse, müstahaktır.

insanların açlıktan,işsizlikten intihar ettiği ülkede ''milletvekilinin'' söylemiş olduğu cümledir. şaka gibidir ama değil. ki konu şaka yapılabilecek bir konu da değildir. daha aşağılık neler göreceğiz bakalım.

dünyanın en cahil söylemidir.
yazıklar olsun bunu söyleyen insanlara.