muğla barosu seçimlerinde sedat peker'e 7 oy çıkması

muğla barosu seçimlerinde mevcut başkan cumhur uzun 581 oyla yeniden başkan seçilse de sandıktan suç örgütü lideri sedat peker'in isminin de çıkması şaşırtıcı. hem de 7 oy olmuş. kendisinin ne işlere karıştığı unutulup yüceltilmeye devam ediyor, ilginç bir milletiz.

buradan

yüceltmek değildir. sizin adalet ordusu olarak saglayamadiginiz adaleti işte bir mafya babası sağlıyor demektir. küfürdür, surata tukurmektir, anlayana elbette...

yalnız mevcut başkanın adının cumhur, soyadının uzun olması bir tesadüfle açıklanabilir mi*

gayretullaha dokunmuştur.

vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke.

namusu maaşından fazla olan avukatların mafya babasının suç isnatlarına karşı adalette yaprak kıpırdamamasına tepkisidir.*

bravo. zekice bir tepki.

sedat peker için 'ne işlere karıştığı unutup yüceltiliyor' demiş başlığı açan arkadaş. peki sormak lazım o zaman. peker o işlere karışırken neredeymiş yargı?

soruyu genişletiyorum. bu ülkede fetö gelip tek tek devlete yerleşirken neredeydi yargı? üniversite soruları çalınırken neredeydi? ergenekon kumpasında neredeydi? ohal zamanında hangi kararnameyi denetledi yargı? adil öksüz'ü serbest bırakan yargı değil miydi? osman kavala'yı defalarca tutuklayıp bırakan yargı değil miydi? doğa talan edilirken; karadeniz sahili, zeytin ağaçları, kaz dağları, hasankeyf, ikizdere, uzungöl ve nicesi müteahhitlere peşkeş çekilirken sözde çed raporlarını kabul eden bu yargı değil miydi?

twit atan gençleri, üniversite öğrencilerini, emekli amiralleri, gazetecileri şak diye tutuklarken; memlekette lağım patladığı halde ölü numarası yapan bu yargı değil mi? sbk ile yemek yiyen yargıtay üyesi değil mi, fetö borsasında adı geçenler, adı dalga dalga rüşvet skandallarına karışanlar yargı mensubu değil mi?

adliyeye bir işiniz düşerse görürsünüz. hukukçuların havasından geçilmiyor. saçlar yapılı, kıyafetler fiyakalı, parfümler o biçim. arkadaşların mesleklerinin içler acısı halini pek umursadıklarını sanmıyorum. tmmob ve ttb'nin sesi barolardan yüksek çıkıyor. yedi tane vicdanı rahatsız adam oynanan tiyatroyu görmüş. biz bu komdedide yokuz demişler. gönül isterdi ki daha yüksek çıksın o oylar.

belki bugünlere gelirken herkesin ihmalleri yanlışları var. ama neydi, adalet mülkün temeliydi. herkes vazgeçse yargı vazgeçmeyecekti. en büyük direnişi yargı vermeliydi. bugün gördüğüm sadece cübbe içinde caka satan adamlar.

bunu bu kadar önemli bir konuymuş gibi elestirmekte ne bileyim. baro yönetimleri artık o kadar vasıfsız o kadar işe yaramaz ki , adam oy vermek istememiş eli gitmemiş hiç bir adaya oy vermeye eee haftasonunu da oy verme zorunluluğu ile piç etmişler zaten ; adam goygoyunu yapmış geçmiş . baronun avukatlar arasında birlik ve dayanışma duygusu oluşturması gerekirken , avukatı düşünmek dışında her şeyi yapıyorlar.

az çıkmıştır.

memlekette ara sıra avukatları test etmeye kalkarlar. sonra da aşağı otururlar.
konu bir tahrik de olabilir;
bir deneme de olabilir,
tepki de olabilir,
yani olabilir de olabilir...
bunun cevabını en güzel hukuka inanan, yolundan vazgeçmeyen, doğru hukukçular yapar.
kısaca bize lazım olan hukuktur. doğru yol budur.