muhafazakar bağnaz vs seküler bağnaz

her iki kesimde türkiye'deki siyasi partilerin en sevdiği oy kaynaklarıdır. hangi görüşten olursa olsun hemen hemen tüm siyasi partiler sistemli olarak her geçen gün biraz daha sivrilttikleri uçlarda yaşayan bu iki kesim arasındaki ovaya otağını kurmuştur. bu iki farklı grubun birbilerine olan nefretini körüklemek, yanan o ateşi harlamak için sürekli ortaya ipe-sapa gelmez kehanetler atarlar. örnek vermek gerekirse seküler bağnazlara göre muhafazakar bağnazlar ülkeye şeriatı hakim kılmaya çalışır fakat bunların dinini bile doğru dürüst yaşamayan aciz insanlardan ibaret olduğundan haberleri yoktur, bilmekte istemezler ki muhafazakar bağnazların en iyi yaptığı icraat her türlü haltı yese de kutsal cumaları kaçırmamaktır. her iki kesimin eşit oranlarda beslendikleri mutlak kaynak ise cehalettir.

muhafazakar bağnazlar dinini öğrenmek yerine başkalarından dinlemeye bayılırlar. sürekli kendilerine şükretmeyi, azla yetinmeyi öğütleyen din bezirganlarının yaşadıkları şaşalı hayatları sorgulamayı akıllarının ucundan bile geçirmezler. bu durum maliyeti sıfır olan ticaretlerinde din bezirganlarına muntazam bir hareket kabiliyeti sağlar. dediğimiz gibi kutsal cumaları asla kaçırmazlar. kaçıranları insan olarak bile görmezler. yaratıcının rahmetinden bir haber şekilde onları daha çok cehennem ateşinin odunları olarak görür, onların adına üzülürler (!) sezon indiriminde yüzde elli indirimle yanmaz kefenini satın alıp eşeğini sağlam kazığa bağlarlar, karılarına-kızlarına yan bakanı iki kaşının ortasından vurabilecek hassasiyete sahiplerdir fakat garip bir şekilde karılarını-kızlarını okuması (!) için kolpa hocalarına teslim edebilirler. gıybete bayılırlar ama onlar hep olanı söylerler. ramazan aylarında zincire vurulmuş şeytan gibidirler. oruç tutmayanları cehennemlik olarak görürler. ramazan ayının rahmet ayı olduğundan habersiz bir şekilde sokakta sigara içen gördüklerinde tokat manyağı yapmak suretiyle onları rahmete boğarlar ve her fırsatta islam dininin hoşgörü dini olduğundan dem vururlar. milletin karısına kızına bakabilirler, hayvanlara ve çocuklara hallenebilirler, yakalandıklarında ise manevi değerleri bu sapkın yaşam tarzlarına alet etmekten çekinmezler. cep telefonlarını görsel bir şölen aracı olarak kullanmalarına rağmen toplumda şortlu kadın ve kız gördüklerinde haç görmüş şeytan gibi gerilir, yoldan çıkarlar. kurban bayramı; yıllık et stoklarının yenilenmesi, buz dolabı ve soğutucuların tıka basa etle doldurulması için eşsiz bir fırsattır. kurban bayramında ne olmuş, neden kurban keseriz gibi soruların lügatlarındaki tek karşılığı mangallık et yada kavurmadan ibarettir. ensar yurtlarında tecavüze uğrayan yada yanan çocuklar için gıklarını bile çıkarmazlar, çünkü bu durumun aslına bakarsanız geçmişlerinde sapıklık anlamında bir karşılığı vardır. bu yüzden oldukça çetrefilli olan bu konuyu pek konuşmak istemezler. para ile olan imtihanları çok çetindir. para bir şekilde üzerlerinde iğreti durur ve bu duruma içten içe çok kızarlar. parayı, haram olan kumar yada içki gibi kötü alışkanlıklara harcamak yerine o çok yüksek libidolarını tatmin etmek için cariye hukuku adı verdikleri sistemin kendilerine verdiği yetkiye dayanarak ikinci-üçüncü eşleri için kullanırlar çünkü her türlü pisliklerine fetva verecek şeylerine göre hoca bulmak hiç de zor değildir. muhafazakarların en büyük korkusu din elden gidiyordur. bu yüzden karşı mahallenin sakinlerini adeta açık kalp analizi yaparak dinsiz ilan ederler fakat bu şekilde dinden çıktıklarının da farkında değildirler. yığınlar halinde kolayca idare ve sevk edilebilirler çünkü uzaktaki düşmana küfretmek en kolay icraatlerıdır. israil'e meydan okumak için binlerce litre kola satın alarak sokaklara boca etmeyi israil'e büyük bir darbe vurmak olarak görürler. böylelikle başlarını yastığa rahatlıkla koyabilirler çünkü kendilerini ümmetin namusunu kurtarmış olarak görürler. öte yandan destekledikleri iktidarın yük gemileri ile israil'e petrol taşımasını komplo teorisi olarak görürler yada uygurlara soykırım uygulayan, ve onları sistematik olarak her geçen gün biraz daha sindiren çin'i, destekledikleri hükümetin ilişkileri bozulmasın diye görmezden gelirler. böyle de namuslu, vicdanlı, onurlu ve şerefli insanlardır.

seküler bağnazların mahallesinde ise bağnazlık kavramı benzer temeller üzerinde yükselir ki onların da tek referansı cehalettir. en belirgin özellikleri roman okumayı kitap okumak sanmalarıdır. yüzlerce okunmamış yada yarım kalan kitapları vardır. atatürk temalı kitapları ise kütüphanelerinin en gözde yerlerinde muhafaza edilir ama ne gariptir ki çoğu nutuk'u hayatları boyunca bir kez dahi okumamıştır ama nutuk'un varlığı yeterdir. yetişkin bir seküler bağnaz, muhafazakar bağnazlardan farklı olarak din temalı itemler almaz. daha çok atatürk imzalı kupa, çakmak yada başka objeler alarak bu ihtiyacını giderir. daha genç modelleri ise atatürk imzasını vücuduna dövme yaptırarak yada arabasının arka camına sticker şeklinde yapıştırarak dosta güven düşmana korku salmaktadır. yer yer, laiklik bezirganlarının çıkardığı atatürk temalı kitaplara special edition kisvesi altında 2,500 türk lirası ödedikleri bilinmektedir. sekülerizm temalı her tartışmada referans olarak kullandıkları atatürk'ün ilke ve inkılaplarına dair herhangi bir bilgiye haiz olmamakla birlikte daha önce bu konuda herhangi bir okuma yapmamıştırlar fakat bu değerlerin telaffuzu bile tartışmanın niteliğini arttırmaktadır ve kulağa hoş gelmektedir. kiteleler halinde çok kolay idare edilebilirler. milyonlarcası bir araya gelerek "cumhuriyet'e sahip çık' mitingleri düzenleyebilir fakat kendilerine sufle verenlerin iktidar ile arası iyiyse ülke yüz yıl geriye de gitmiş olsa iki tanesi yanyana gelip tek kelime edemez fakat dert yanmaya devam ederler. destekledikleri muhalefet partisi yıllardır sayısız skandala imza atan bir iktidarı deviremese de hesap sormayı düşünmezler, desteklemeye devam ederler. seküler bağnazlara göre muhafazakar bağnazlar şeriatı getirerek kadın-erkek çoluk-çocuk demeden herkesi çarşafa sokacaktır. bu yüzden çarşafa karşı extra sızdırmaz bir nefretleri vardır. başörtülü birisini gördüklerinde, tıpkı muhafazakar bağnazların şortlu kadın ve kız gördüklerinde verdikleri tiksinç tepki benzeri bir tepkiyi hemen ortama salarlar çünkü türkiye laiktir, laik kalacaktır. birçoğunun yeşil pasaportu vardır ve seyahat etmeye bayılırlar. gittikleri ülkelerdeki sosyal, ekonomik ve kültürel yapıyı araştırmak yerine alak alak etrafa bakmayı kültürlenmek olarak görürler. başörtülü yada çarşaflı kadın yada kız gördüklerinde ise 'yallah arabistan'a' şeklinde seyehat tavsiyesi niteliğinde bildirimde bulundukları bilinmektedir. seküler bağnazlar, din olgusunu by-pass edebilmek ve müslümanların bayramını tanımamak adına ramazan bayramını şeker bayramı olarak karşılar ve geleneksel bir miras şeklinde kutlamayı tercih ederken yobazlıklarını bir tık daha arttırarak kurban bayramını bir katliam olarak tanımlarlar. gelmesi muhtemel tepkileri göğüslerinde yumuşatmak adına da bolca kedi ve köpek beslerler. evinde hayvan beslemek istemeyenler ise genellikle bit ve pire gelmemesi için muhafazakar komşularına yakın yerlede besleme yaparlar. tahtadan yaptıkları yuvaları yıkan ve tepki gösteren muhafazakar komşularını ise yobaz olarak etiketlemekten çekinmezler.

seküler ve muhafazakar bağnazlar ile ilgili liste bu şekilde uzar, gider fakat asıl olan hepimizin nitelikli bir eğitime muhtaç oluşudur. ancak nitelikli bir eğitim ile aramıza çakıl taşı döken bezirganların oyunlarını boşa çıkarabiliriz. seküler ve muhafazakar bağnazların samimi inananlara yada inancı üzerinden sınıflandırılmak istemeyen iyi insanlara verdiği zararı bu ülkede kimse kimseye vermemiştir.

dünyada ve türkiye'de insanlar arasında bir ayrım yapacaksak o da iyiler ve kötüler şeklinde olmalıdır. insanları, inandığı yada saygı duyduğu değerler üzerinden ayrıştırmak, bu değerlerin manipülasyonu üzerinden fayda sağlamak en büyük bağnazlıktır. bu yüzden seküler ve muhafazakar bağnazlar sistem için en kolay lokmadır. kolay manipüle edilebilirler. sistemin en büyük düşmanı ise neye-neden inandığını bilen, nitelikli eğitim almış, manipüle edilemeyen vizyon sahibi bireylerdir. sistem genellikle bu bireylerin bir araya gelmesine izin vermez.

görüşlerini içinde büyüdükleri aile ve sistemden çıkartmayan kumdan kafasını çıkaramayacak kadar korkan insan tipi. her ikisiyle de 5 dakikadan fazla konuşmanızın immün sisteminizi çökertebilir.

muhafazakar bağnaz’ı selda bağcan diye okudum. o kadar uzağım konuya

ak trol ile kara trol

(bkz: muhafazakar bağnaz vs seküler bağnaz)
(bkz: ben vs'yi seciyorum)

türk dil kurumuna göre bağnaz; bir inanca, bir düşünceye aşırı ölçüde bağlanıp ondan başkasını düşünemeyen, ondan başka her öğretiye, her inanışa karşı olan (kimse) olarak tanımlanmıştır. sadece bağnaz kelimesinden yola çıkarsak ve yorumlarsak hangi konu hakkında olursa olsun saplantılı ve ilgili diğer her hususu reddetmesi kişiyi olumlu bir noktaya götüremez.
bir fikre sahip olmak ve onu geliştirebilmek için mutlak ve mutlak antitezine ilişkin de fikre sahip olmanız gerekir çünkü fikrinize karşı oluşan olumsuz hususları ortadan kaldırabilmek için buna muhtaçsınızdır. sosyal hayatta ise kişilerin yaşam tarzlarına ilişkin olarak mutlak doğrular elde edebilmek nereyedeyse imkansızdır çünkü insan ve ona bağlı olarak sosyal yaşam sürekli gelişim ve değişim içerisindir. bu nedenle sosyal hayatta yer bulabilmek için fikirlerinizi ve kendinizi sürekli geliştirmek ve değiştirmek zorundasınızdır. sözün özünde herhangi bir fikre bağnaz bir biçimde tutulmak aslında kişinin kendisine büyük zararlar verir çünkü gelişen ve değişen toplumda kendisine yer bulamayarak, kendisini toplumun dışına itmiş olur.
sonuç olarak burada önemli olan hangi düşünceye sahip olduğunuzun iyi yada kötü olması önemli değil. önemli hangi düşünceyi savunursanız savunun bunu yaparken diğer fikirleri dinlemeye ve anlamaya ne kadar açık olduğunuz dur.

bir türlü bitmediniz arkadaş dediğim türkiye'deki bağnazlığın iki tonu. eğitim şart dostlar.

aynı bokun laciverdi olan iki tarafı karşılaştıran başlık.

ikiside bağnaz, tutucu, ön yargılı ve saldırgandır. laftan anlamaz ve karşı tarafı asla dinlemezler. inandıkları düşüncelere toz kondurmaz sorgulamaz, sorgulatmazlar. ikisi de zararlıdır ve akıl tutulmasıdır bu insanlarla medeni bir konuşma yapamazsınız her halükarda vatan hainliği ile suçlanmanız kaçınılmazdır. can sıkıcılardır.

hem seküler hem bağnaz olunmaaazz.

olmayan versus. bir seküler bağnaz bulursanız dövüştürün bakalım.
sekülerler muhafazaklarlar gibi bağnaz olsaydı bu durumda olmazdık.
önce kelimelerin anlamlarını bir öğrenin de sonra versus yaparsınız dediğim mavinin laciverdi başlık.

ikiside birbirinden kötüdür zannımca. evlerden ırak. ama tartışmaları çok alevli olacağından ötürü oturup izlemek isterim açıkçası.

ıki yol, tek nokta.

hani seküler nerde? sabah sabah güldürmeyin ya!
sekülerim diyen radikaller,
sekülerim diyen muhafazakarlar,
neyi muhafaza ettiğini bilmeyen bağnazlar,
pardon da kimle kimi kıyaslayacağız biz?

bu ülkede muhafazakar olmayan özgür düşünebilen bir tane insan evladı var mı?
varsa da sesleri çıkmıyor...

dini hayatınızın dışına itince şıp diye özgür olmuyorsunuz.

özgür düşünemiyorsanız, potansiyel bir bağnazsınızdır.

yapılan tanımlara bakılırsa üçüncü bir bağnaz grup, okuduğunu anlamayan kafa yazarları şeklinde tanımlanabilir.

mantık hatası olan kıyaslama. seküler bağnaz diye bir şey olamaz zira sekülerlik bir inanç değildir. bir insanı açık fikirlilik ya da özgürlük bağnazlığı ile suçlamak gibi bir şey bu. öyle ki kişinin seküler bağnazlık suçlamasından kurtulması ya da öyle olmadığını göstermesi için namaz kılması falan lazım*

özetle zorlama bir kıyaslama olmuş bu.

yobazlık ve sekülerlik bir araya gelmez ama şu gelir bağnazlık ve muhafazaralık, bu ikili yakın kavramlar değil birbirilerini her anlamda her durumda siyaseten ve politik anlamda tamamlarlar.

o yüzden bu kavramları soldan uzak tutun, biz yobazı da bağnazı da sizden biliriz.

her iki bağnaz türü de türkiye'nin sahip olduğu potensiyeli doğru yerlere kanalize etmesinin önündeki en büyük engellerdir. bu iki bağnaz kesimin varlığını inkâr etmek ise yaşanan bağnazlığın başka bir tonudur.