muhafazakar ailenin seküler çocuğu
başlık "kelberber" tarafından 12.01.2022 02:31 tarihinde açılmıştır.
1.
sanırım seküler, bu duruma en uyumlu tanım.
bende bunlardan biriyim açıkcası. çocukluğum din dersleriyle, sohbetlerle, cami köşelerinde ve sakallı abilerin, sadece yüzleri gözüken ablaların içinde geçti.
dini bilgim gerçekten iyidir. en son ne zaman kuran okuduğumu hatırlamıyorum ama ben sofiyim diyeni bile kıskandırırım.saolsunlar ailem beni hafız yapamadı ama en azından geriye (bana göre) kültürel bir bilgi yığını bıraktılar.
muhafazakar bir ailede büyüyüpte, seküler olmak demiyorum, olmaya çalışmak bile çok büyük zorlukları beraberinde getiriyor. en basitinden *ulan burda bir sıkıntı var öyle değil böyle olması gerekiyor sanki" diye düşünmek bile insanı dehşete düşürüyor. korkuyorsun, yalnız hissediyorsun kendini. hemde çokca.
o düşüncelere alışıp, "ya bir tek ben böyle düşünmüyormuşum, yalnız değilim galiba" dediğin an tünelin ucundaki ışık görünmeye başlıyor. ama o tünelin ucundaki ışığı görmek bile o kadar yorucu ve insanı tüketiyor ki ışığa ulaşacağına olan inancın sıfıra iniyor.
-mış gibi yapmaya başlıyorsun yavaş yavaş. düşüncelerin ve ailen arasında ince bir çizgi üzerinde siyaset yapıp "ailemi değiştirebilir miyim" diye uğraşmaya başlıyorsun. daha henüz kendin bile değişmemişken.
bu arada x bir konunun doğru olduğunu aileden öğrenmekle, sonradan farkedip öğrenmek arasında dağlar kadar fark var. bu "çocukları leylek getirmiyormuş farkındalığı" değil. daha yıpratıcı ve zor.
benim şansım ilkokul ve lisede öğretmenlerimin "bu çocukta bir ışık var yolunu açın bunun" demeleri oldu aslında. gerçektende derslerim görece iyiydi. aslında bende hocaların gördüğü daha farklı bişey vardı ve her veli toplantısında bu aileme söyleniyordu. yoksa hafız olacaktım.
erkek olmamın etkisi, ablamın evlilik telaşı, maddi zorluklar filan derken biraz özgür bırakılma şansı elde ettim ben. küçüklükten beri yalan söylememe huyumunda etkisiyle ailemin güvenini iyice kazandım. tabi bu o dönem kasten yaptığım birşey değildi. şimdi geriye dönüp baktığım zaman bu değişimin nedenlerini daha rahat anlayabiliyorum.
kısaca özgür, ama aklı başında sıkıntısız bir ergenlikten sonra, bide iyi bir bölüm tutturunca üniversiteye gidip kendimi tam anlamıyla keşfetmem 6-7 ay sürdü. şuan bir agnostiğim. tabi ailem bunu bilmiyor. - mış gibi yapmaya devam ediyorum. ama kendim için değil onlar mutsuz olmasın diye yapıyorum. onlardan korktuğum yada evlatlıktan reddedileceğimden değil. onları sevdiğim için yapıyorum bunu.
tabi kavgalar ediyoruz, ben sürekli öyle değil böyle aslında diyorum ama ne benim ne de onların değişmeyeceğini iki tarafta biliyor. maksat tartışma olsun bizimkisi.
onlara göre ben farklıyım, neden böyle olduğumu anlamıyorlar. akrabalar geldiği zaman annem "bizim oğlanda üniversiteye gidince böyle oldu işte, saçma sapan düşünceleri var" diyor mesela. başlıyoruz yine kavga dövüşe.ne zaman eve gelsem sürekli ya siyaset ya da din hakkında bir tartışma halindeyiz. sonu olmayan hiçbir yere varmayan kavgalar sadece.
ama gözlerinin içine baktığım zaman, altlarda biryerlerde benimle aşşırı gurur duyduklarını hissediyorum. belki öyle hissetmek istediğim içindir bilmiyorum. benimle gurur duymaları bana zaten çokca yetiyor. varsın beni müslüman zannetsinler çokta önemli değil.
ben hiç cemaat yurdunda kalmadım. çünkü bana "para bu. burda kalırsan kahvaltıda 5 çeşit yersin, şurda kalırsan 2 çeşit yersin" diye seçenek sunuldu. ben özgür olabileceğim yeri seçtim. evet param yoktu ama özgürdüm kimse aydınlanmama, yükselmeme engel olamıyordu. karnım açtı ama beynim doyuyordu. bu da bana fazlaca yetiyordu zaten.
şanslı muhafazakar ailenin seküler çocuğu demek daha doğru olur sanırım. ama kabul etmeli bende bu şansı iyi değerlendirdim.
benim gibi birçok genç var eminim. belki bunu okuyup iyi hissederler. başka bir yerde başka biri aynı zorlukları yaşamış, benim gibi birileri var yalnız değilim desinler istiyorum. ve başardıkları şey (yaşayan bilir ) gerçekten çok ama çok zor birşey. bir iki tane değil yüzlerce tabuyu yıkmanız gerekiyor.
bende bunlardan biriyim açıkcası. çocukluğum din dersleriyle, sohbetlerle, cami köşelerinde ve sakallı abilerin, sadece yüzleri gözüken ablaların içinde geçti.
dini bilgim gerçekten iyidir. en son ne zaman kuran okuduğumu hatırlamıyorum ama ben sofiyim diyeni bile kıskandırırım.saolsunlar ailem beni hafız yapamadı ama en azından geriye (bana göre) kültürel bir bilgi yığını bıraktılar.
muhafazakar bir ailede büyüyüpte, seküler olmak demiyorum, olmaya çalışmak bile çok büyük zorlukları beraberinde getiriyor. en basitinden *ulan burda bir sıkıntı var öyle değil böyle olması gerekiyor sanki" diye düşünmek bile insanı dehşete düşürüyor. korkuyorsun, yalnız hissediyorsun kendini. hemde çokca.
o düşüncelere alışıp, "ya bir tek ben böyle düşünmüyormuşum, yalnız değilim galiba" dediğin an tünelin ucundaki ışık görünmeye başlıyor. ama o tünelin ucundaki ışığı görmek bile o kadar yorucu ve insanı tüketiyor ki ışığa ulaşacağına olan inancın sıfıra iniyor.
-mış gibi yapmaya başlıyorsun yavaş yavaş. düşüncelerin ve ailen arasında ince bir çizgi üzerinde siyaset yapıp "ailemi değiştirebilir miyim" diye uğraşmaya başlıyorsun. daha henüz kendin bile değişmemişken.
bu arada x bir konunun doğru olduğunu aileden öğrenmekle, sonradan farkedip öğrenmek arasında dağlar kadar fark var. bu "çocukları leylek getirmiyormuş farkındalığı" değil. daha yıpratıcı ve zor.
benim şansım ilkokul ve lisede öğretmenlerimin "bu çocukta bir ışık var yolunu açın bunun" demeleri oldu aslında. gerçektende derslerim görece iyiydi. aslında bende hocaların gördüğü daha farklı bişey vardı ve her veli toplantısında bu aileme söyleniyordu. yoksa hafız olacaktım.
erkek olmamın etkisi, ablamın evlilik telaşı, maddi zorluklar filan derken biraz özgür bırakılma şansı elde ettim ben. küçüklükten beri yalan söylememe huyumunda etkisiyle ailemin güvenini iyice kazandım. tabi bu o dönem kasten yaptığım birşey değildi. şimdi geriye dönüp baktığım zaman bu değişimin nedenlerini daha rahat anlayabiliyorum.
kısaca özgür, ama aklı başında sıkıntısız bir ergenlikten sonra, bide iyi bir bölüm tutturunca üniversiteye gidip kendimi tam anlamıyla keşfetmem 6-7 ay sürdü. şuan bir agnostiğim. tabi ailem bunu bilmiyor. - mış gibi yapmaya devam ediyorum. ama kendim için değil onlar mutsuz olmasın diye yapıyorum. onlardan korktuğum yada evlatlıktan reddedileceğimden değil. onları sevdiğim için yapıyorum bunu.
tabi kavgalar ediyoruz, ben sürekli öyle değil böyle aslında diyorum ama ne benim ne de onların değişmeyeceğini iki tarafta biliyor. maksat tartışma olsun bizimkisi.
onlara göre ben farklıyım, neden böyle olduğumu anlamıyorlar. akrabalar geldiği zaman annem "bizim oğlanda üniversiteye gidince böyle oldu işte, saçma sapan düşünceleri var" diyor mesela. başlıyoruz yine kavga dövüşe.ne zaman eve gelsem sürekli ya siyaset ya da din hakkında bir tartışma halindeyiz. sonu olmayan hiçbir yere varmayan kavgalar sadece.
ama gözlerinin içine baktığım zaman, altlarda biryerlerde benimle aşşırı gurur duyduklarını hissediyorum. belki öyle hissetmek istediğim içindir bilmiyorum. benimle gurur duymaları bana zaten çokca yetiyor. varsın beni müslüman zannetsinler çokta önemli değil.
ben hiç cemaat yurdunda kalmadım. çünkü bana "para bu. burda kalırsan kahvaltıda 5 çeşit yersin, şurda kalırsan 2 çeşit yersin" diye seçenek sunuldu. ben özgür olabileceğim yeri seçtim. evet param yoktu ama özgürdüm kimse aydınlanmama, yükselmeme engel olamıyordu. karnım açtı ama beynim doyuyordu. bu da bana fazlaca yetiyordu zaten.
şanslı muhafazakar ailenin seküler çocuğu demek daha doğru olur sanırım. ama kabul etmeli bende bu şansı iyi değerlendirdim.
benim gibi birçok genç var eminim. belki bunu okuyup iyi hissederler. başka bir yerde başka biri aynı zorlukları yaşamış, benim gibi birileri var yalnız değilim desinler istiyorum. ve başardıkları şey (yaşayan bilir ) gerçekten çok ama çok zor birşey. bir iki tane değil yüzlerce tabuyu yıkmanız gerekiyor.
devamını gör...
2.
gençliğimin başında 5 vakit namaz kılan, şimdilerde bir agnostik ateist olarak seni çok iyi anlıyorum. ancak ben tabuyu yıkmakla uğraşmadım. ben buyum, kabul ediyorsanız edersiniz, etmezseniz umurumda değil dedim.
kabul ettiler, neyse ki zeki insanlardı. bir z kuşağı olarak akılla, mantıkla yoğurdum y kuşağını. köye döndüğümüzde köyün imamına bile sol tandanslı görüşlerimi kabul ettirdim, sanırım genel olarak şanslıydım. aptal insanlar pek olmadı çevremde. olanı da yok ettim zaten.
belki de benim için ilişki bitirmek çok kolaydır, insanlar ne kadar "iyi, saf, temiz" olursa olsun, hata yaptıkları anda acınmaması gerektiğini düşünüyorum. herkes hatasının sonucunu çekmeli.
kabul ettiler, neyse ki zeki insanlardı. bir z kuşağı olarak akılla, mantıkla yoğurdum y kuşağını. köye döndüğümüzde köyün imamına bile sol tandanslı görüşlerimi kabul ettirdim, sanırım genel olarak şanslıydım. aptal insanlar pek olmadı çevremde. olanı da yok ettim zaten.
belki de benim için ilişki bitirmek çok kolaydır, insanlar ne kadar "iyi, saf, temiz" olursa olsun, hata yaptıkları anda acınmaması gerektiğini düşünüyorum. herkes hatasının sonucunu çekmeli.
devamını gör...
3.
ıste ben yine ben. bu lanet başlığa dahil olmamayi cok isterdim
devamını gör...
4.
muhafazakar ailenin yeterince muhafaza edemeği çocuğuna seküler çocuk denir.
aynı, seküler ailenin yeterince seküler edemediği çocuğunun muhafazakar olması gibi bişi.
toplumu ayrıştırmayın da...
aynı, seküler ailenin yeterince seküler edemediği çocuğunun muhafazakar olması gibi bişi.
toplumu ayrıştırmayın da...
devamını gör...
5.
beni de dışlamayın, sizin gibiyim bakışları 1 mil öteden belli olur böylelerinin.
üniversite için şehir dışına çıktıkları ilk aylardan sonra, kampüsün mezesi olur türlü alkol gecelerinde. üni şenliklerinde. her yerde. zamanla o da kurt olur çıkar herkes gibi.
yapacak bir şey yok. görmemişsen, öperler.
üniversite için şehir dışına çıktıkları ilk aylardan sonra, kampüsün mezesi olur türlü alkol gecelerinde. üni şenliklerinde. her yerde. zamanla o da kurt olur çıkar herkes gibi.
yapacak bir şey yok. görmemişsen, öperler.
devamını gör...
6.
(bkz: piç bir ailenin asil çocuğu)
devamını gör...