1. (tematik)
''dörtlü, dört köşeli'' anlamına gelen sözcüktür. aynı zamanda bir nazım biçimidir.

kaynağı arap edebiyatı'dır. nazım birimi ise dört mısralı bentlerdir.

türk edebiyatında ilk murabba ''nesimi'' tarafından yazılmıştır.
devamını gör...
divân edebiyatı nazım şekillerden birisidir. dört ilâ sekiz dizeden meydana gelebilmektedir. her konuda murabba yazılabilirken daha çok methiye, hicviye ve mersiye gibi şiir türlerinde tercih edilen bir nazım şekli olmuştur. divân şâirlerinden ahmed paşa 15. yüzyılda murabbaın temsilcisidir. sonraki yüzyıllarda muhibbî, fuzûlî, taşlıcalı yahya, namık kemal murabbayı, şiirlerinde başarıyla kullanan şâirlerdir. divân şâirlerinden muhibbî'nin şu şiiri murabbâ nazım türüne bir örnek teşkil etmektedir:
''gül gibi her lâhza hâre keşf-i râz etmek neden
âh kim ben bülbülünden ihtirâz etmek neden
arturup cevr ü cefânı mihrün az etmek neden
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(gül misâli her dem dikenlik yapan rakiplere gizli sırları açmak neden? âh ki ben gibi bülbülden bu kadar uzak durmak neden? cevri cefâyı artırıp sevgini azaltmak neden? a benim çok sevdiğim, böyle çok nâz etmek de neden?)

''dil tabîbisin neden bu hasteni yâd etmedün
vermedün şâfi cevâbı hiç beni şâd etmedün
gönlümü virâne kıldun hergiz âbâd etmedün
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(gönül tabibim sensin, neden bu hastanı bir kez olsun anmazsın? şifam olacak cevabı vermemekte direndin de beni hiç şâd etmedin. gönlümü yıktın, harab ettin de hiçbir gün gönendirmedin. a benim çok sevdiğim, böyle çok nâz etmek de neden?)

''ala gözlerle alup gönlüm benüm âl eyledün
kâmetümi dest-i cevr ile büküp dâl eyledün
bu mezellet toprağından sonra pâ-mâl eyledün
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(elâ gözlerle gönlümü alıp beni aldattın. eziyetlerinle ''elif'' harfi gibi olan boynumu büküp iki büklüm ''dal'' harfi eyledin. bununla da yetinmedin, sonunda hakirlik toprağında ayaklar altına attın. a benim çok sevdiğim böyle çok nâz etmek de neden?)

''nâme yazdum eşk-i çeşmümden yine cânânuma
arz-ı hâl etdüm derûn-ı dilde olan cânuma
nevcüvânsın bî-günâh öldürme girme kanuma
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(gözümün yaşıyla yine sevgiliye bir mektup yazdım. gönlümün içinde sakladığım sevgilime hâlimi arz ettim ve ona dedim ki: ''sen bir taze güzelliksin, gel suçsuz yere beni öldürüp, zulmederek kanıma girme!'' a benim çok sevdiğim, böyle çok nâz etmek de neden?)

''leyli zülfün hasretinden senin ey serv-i hırâm
deşt-i gâmda garka verdi gözyaşı cismim tamâm
bî-vefâ meh-rûlar içinde sana olsun selâm
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(ey selvi boylu! senin gece rengindeki zülfünün hasretiyle gözyaşlarım bu cismimi, gam çöllerinde denizlere boğdu. vefâsız ay yüzlüler arasında cihanda tek olan sana selâm olsun ki a benim çok sevdiğim, böyle çok nâz etmek de neden?)

''gün yüzüne bakmadum çeşmi nemkîn eyledün
bir devâsuz derde düşdüm beni gamkîn eyledün
âh kim benzer muhibbî'ye yine kîn eyledün
â benüm çok sevdügüm çok böyle nâz etmek neden''
(gözümü yaşla doldurduğun için gün yüzüne bakamadım. beni gamlara salınca bir devâsız derde düşmüş oldum. sanırım yine muhibbî'ye öfkelendin, celâl gösteriyorsun. a benim çok sevdiğim, böyle çok nâz etmek de neden?) muhibbî
(murabba, prof. dr. iskender pala'nın ''muhteşem şâir muhibbî'' isimli kitabından iktibas edilmiştir.)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim