mustafa kemal atatürk'ün osmanlı kumandanı olması

öyle olan durumdur. çanakkale ve istiklal harbi kumandanı idi.

atatürk osmanlı devletinde bir subayken osmanlı devletini yıktıysa bu onu ne yapar? alın size bir bilmece.

tanım: insanı düşünmeye iten durum.

yav he he..

türkiye cumhuriyeti'ni osmanlıyı kovalayarak yaratan da o. yoksa unuttunuz mu.

bu çok konuşulan mevzu işte mustafa kemal vatan haini miydi mevzusu.

atatürk’ün ve silah arkadaşlarının dönemin padişahıyla uzunca bir süre problemi yoktu. hatta problemi olmadığı için “kurtuluş savaşını başlatsın diye padişah gönderdi.” de denir. aynı padişah, fermanıyla idam cezası da verdi halbuki. gördüğünüz üzere birbirine zıt da olsa her koldan saldırılıyor paşaya. belki biri tutar.

neyse efendim paşamız vatanı kurtarıyor, başarılar kazandıkça sarıklılar bile destekliyor (bu sarıklılar normalde padişah fermanına gerek duymadan fırsatını bulsa idam ettirecekler yani söyliyim) sonra vatanı kurtarma uğraşı içinde olan bu vatanseverleri işte istanbul basını aracılığıyla hakaretler ettiriyorsun, milleti kışkırtıyorsun, bunlar dinsiz diyorsun, şimdi kusura bakmayın başka ne yazdıklarını burada söylemeyeceğim ama onuruna şerefine hakaretler ediyorsun, sonra diyorsun ki vatan haini, idam edilsin.

ortada padişahın çok büyük bir meşruiyet problemi var. bakın yemin ederim padişah diye demiyorum. bir devlet başkanı düşmanla bu kadar iş tutmaz yaa. “uslu durursak bir şey yapmazlar” inancı bir adamda bu kadar güçlü olabilir mi? yani tabii ki sadece kendisi değil, kurulan hükümetlerde ve adamın çevresinde de problemler var. ama sevr’e kadar geldiler işte laf etmeyince. çok çok güçlü, ve kendi iç problemleri yok ve her türlü kaynağını da anadolu işgali için harcar filan diye düşündü heralde.

e hal böyle olunca da meşruiyetini kaybediyorsun. hani vardır ya, padişahın kutunu kaybetmesi mevzusu, idam edilir tahttan indirilir. bu adam çoktan kutunu kaybetmiş millet nezdinde, uzatmalara oynuyor.

zaten “kral” hareketle pılını pırtını topladı gitti tahtımı koruyayım derdine de düşmedi. yani sonunun romanov’lar gibi olacağını da görmüştür tabii, uzlaşma olmasa.

romanov’lar demişken tabii monarşi pek çok ülkede ya yok oldu ya da anlamını yitirdi o dönem biliyorsunuz. konjonktürel de bir durum. dünya artık bu sisteme inancını yitirmiş. adamlar kendi tahtlarında kendi vatandaşlarını kimyasal silahlarla öldürülmeye götürdüler. ve durmadılar. yokluk, kıtlık, açlık, tecavüzler… dünya savaşı, allah göstermesin, tarih kitaplarında yazdığı kadar değil arkadaşlar. umarım hayat boyu nasıl bir şey olduğunu deneyimlemeyiz.

yine nerede başladım nerede bitirdim. daha da yazardım da işkence gibi oluyordur artık kusura bakmayınız.

naçizane görüşlerimdir.

özet: bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler azizim. o zaman meşruiyetleri biter. yapacak bir şey yok. işte bunu alenen yaptığında da, üç yıl durmadan, kurtarmaya çalışanlara da biraz evvel yazdığım şeyleri de yaparsan, o zaman sonun böyle olur.

edit ve tanım verelim: osmanlı paşasıydı, milletin kahramını oldu, tc kurucusu ve ebedi şef olarak vefat etti.

gayet doğal durumdur. devlet aynı devlet. mesele rejim değişikliğidir. memur aynı memur subay aynı subaydır. yöneten değişmiştir. zaten vahdettinden önce de reşadın pek bir etkisi yoktur. hakezâ vahdettin'in hiç yoktur. devlet devamlılığını sağlamış. yeni rejime kurtuluş harbinin muzaffer kadrosuyla elinde tutunacak yegane dalı olan türklük ülküsünü amaç bilerek geçmiştir.

yahu o zamanki askeri okulları kim kurmuş, hangi padişahlar ıslahatlara imza atmış, bunu yaparken kaçı canından olmuş bir bakın, allah'ın adını verdim yaa...
lan gerizekalılar, biz yani cumhuriyet'e gönülden bağlı atatürkçüler, tarihimizi inkar mı ediyoruz sizce; a avanaklar?
orhan da bizim, osman da bizim, fatih de bizim, kanuni de...
vahidüttin efendi de bizim tarihimiz.
talat da bizim, enver de bizim.
fakat en çok halaskar gazi mustafa kemal atatürk bizim.
şimdi her yeni yetme troll gibi gidin ötede gaklayın.