mütevazı adam kılıçdaroğlu

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu ile esnaf arasındaki "kırmızı halımız yok, montuma basıp geçin" şeklindeki diyalog dikkat çeken anlara neden oldu. kılıçdaroğlu, ısrarla "basmayacağım" diyerek montun üzerine basmadan geçti.


halkçılık okunu yüreğime sapladı.

bir bassaydı zaten.

malum şahıs o montun üzerinden basar geçer, üstüne bu ne biçim mont deyip bağırırdı. ama liderlik vasfından dolayı yaptığı düşünülür takdir edilirdi.
sevgili kılıçdaroğlu çok insancıl kalıyor bunların yanında.

asıl sorulması gereken soru şu; sevgili yurdum insanı montunuzu neden ayaklar altına alıyorsunuz?

siyasilere, tanınmış kişilere olan bu gereksiz saygının ve ilginin sebebini anlamıyorum neden neden yahu. bunun saygıyla değil eğitim ile alakalı olduğunu sanıyorum.

ah bu halk ahh bu halk. ne zaman ki siyasilerin aslında kendisine hizmet etmek için o yüksek mevkilerde bulunduklarını anlayacak işte biz o gün tükenmeyeceğiz, doğacağız.

siyasi görünce mülki amir görünce köpekleşen insanlar yüzünden ülke bu halde trakya da göremezsiniz böyle tipleri.

böyle halka demokrasi getirmeyin. bu herifin akp seçmeninden en farkı var. işi gücü şov. anlat derdini bak hayatına.
tayyip erdoğan'ı da halktan biri diye seçtiler sonra ne oldu?

- avrupa birliği uyum sürecinden çıkıldı. o dönem belediyeler alt yapı çalışmalarında uyarı levhası koymadığı ve iş güvenliğine uymadığı için açık kanalizasyon deliklerine küçük çocukların düşüp öldüğü günlerdi. avrupa birliği uyum sürecinde iş güvenliği maddeleri öyle çok işimize yaradı ki bilemesiniz. eskiden katalogdan somun, cıvata seçip alamıyordunuz. evde musluk bozulunca tamirci "ah ulan bu 17likmiş" falan deyip dükkana geri gidiyordu. hiçbir alanda kalite standardı namına bir şey yoktu.
- tayyip erdoğan tarikatlerle açık açık görüşmeye başladı. seçildiği yılarda merkez sağ'da olan tayyip erdoğan o yıllarda lgbt hakları, kadın hakları, işçi hakları nara atıyordu. maksat oy toplamaktı. sonra baktı ki en çok oy muhafazakar seçmende giderek sağcı oldu. aldı eline kuran'ı cami cami gezdi, en iyi bildiği şeyi yaptı: kuran okudu.
- hocası necmettin erbakan'ın mili görüş yolundan ayrıldı. beraberinde abdullah gül de vardı. ilerleyen yıllarda abdullah gül'ü harcadı. çünkü dava adamı değildi.
- referans sistemiyle tarikat üyelerini memur yaptı. bu yobazlar öyle salaktı ki sınavları geçemiyorlardı. hocalarına "biz sınavı geçemiyoruz, sınavlar çok zor" diye şikayet ediyorlardı. yök'e baskı yaptılar, sınav soruları masallaştırıldı. seçnekler arasına özel bir formül yerleştirildi. mesela a, b, c ve d seçeneği 2şer 2 şer artıyorsa e seçeneği 5 fazlaydı falan. bu formül tarikat dershanelerinde özel öğrencilere verildi. hepsi memur olup yükseldiler. bunlar akp döneminde yaşandı. ilerleyen yıllarda polislik sınavlarında sorular çalındı. daha bilmediğimiz neler vardır acaba...?
- tayyip erdoğan döneminde milli istihbarat teşkilatı sivilleştirildi. ülkemiz için en önemli stratejik bilgiler akp döneminde çalındı. kozmik odaya girildi. türk ajanlarının isimleri ve yerleri ele geçirildi. yurt dışındaki türk ajanlarımızı birer birer katledildiler. bu akp döneminde yaşandı.
- geçen gün aksakal mı aksalak mı seçilen binali yıldırım, 15 temmuz darbe girişimi için "proje" diyordu. henüz eğitimini tamamlamamış ve yaşı 18'e gelmemiş askeri öğrencilerin eline boş tüfekler verip tanklarla otobüslerle boğaz köprüsüne gönderildi. tayyip erdoğan sokağa çıkın çağrısı yaptı. tabancası olan tabancayla, döner bıçağı olan bıçakla, satırla üzerlerinde donla atletle çıktılar boğaz köprüsüne. askeri okul öğrencileri daha 18 yaşında bile değillerdi, kafalarını kestiler. kanlı görüntüler internet sansürüyle kaldırıldı. ama arşiv unutmaz. akp döneminde oldu bunlar.
- off off daha neler var neler

bize mutevazi cumhurbaşkanı lazım değil kemal amca!!! bize kartal gibi bir lider lazım. hellalleşecekmiş. başlattı helalleşme akımını herkes günah çıkarıyor. akp'liler başladı ağlamaya "biz hata ettik" demeye. aklı ve mantığı olan her yurttaş uyarıyordu sizi "yapma! böyle yapma, böyle söyleme" diye uyarıyorduk. hepimizi "silivri'nin soğuğuyla" tehdit ediyordunuz.

muharrem ince'nin de dediği gibi "çıkmışsın yenmiş çıkmışsın yenmiş, üst üste seçim kaybetmişsin" kemal amca, siyaseti bırak. sen alevi olduğun için hiçbir zaman oy alamayan birisin. burası türkiye. tarikatler çalışırken siz ne yaptınız? hep sustunuz. gençler sosyal medya'da demokrasiyi savunurken siz sosyal medya diye birşey olduğunu hdp'nin meclise girdiği seçimde öğrendiniz.
siz çağı yakalayamayan bir avuç dinozorsunuz. o koltuklardan inerseniz milletvekili emekli maaşıyla geçinebilir misiniz? başka bir işte çalışabilir misiniz? o yüzden sıkı sıkı yapışın o koltuklara, kimseye yol açmayın. hellaleşecekmiş, sınav soruları çalındığından türk çocuğu ağladığında neredeydin, askerin kafası kesildiğinde neredeydin. tezkereye şak şak alkış tutarken sedat peker'in tırlarında silah kaçırılırken neredeydin? can dündar "mit tırlarına silah kaçırılıyor" diye haber yaptığında neden sahip çıkmadınız adama.

mütevazi kemal değil mustafa kemal lazım bu memlekete. kartal gibi içimizdeki bütün yılanları avlayıp türk yurdunu göklere çıkaracak bir lider lazım.

anadolu'da bir laf vardır: "kibarlıktan kıçımdaki don kurumadı" derler. yani s2le s2le öğreneceksiniz.
sokak röportajlarına bakıyorsun 12 yaşındaki çocuk bile yaşadığı ülkenin rezilliğinin farkında. mütevazı kemal falan istemem kardeşim. muharrem ince'ye arka çıksaydınız şimdi cumhurbaşkanıydı o adam. devlet bahçeli bile hatasını anlayıp meral akşener'e "yuvana dön asena" mesajı yolladı.
nefre tediyorum akp'sinden de chp'sinden de, iyi partisinden de. meral akşener önce susurluk davasının üstünün nasıl kapatıldığını anlatsın. o da temiz bir lider değil. tansu çiller'le birlikte ne dümenler çevirdiler hiç konuşmadı.

evet arkadaşlar, şu an piyasada 1 tane temiz siyasi kişilik var o da "kemal kılıçdaroğlu" adı hiçbir yolsuzluğa, siyasi cinayete karışmamış bir tek kılıçdaroğlu var. niye? hırslı değil adam. hiçbir şeye bulaşmıyor, sallarım başımı alırım maaşımı modunda. kendince bir oyun oynuyor işte. o da geldi 72 yaşına. bu sistemde cumhurbaşkanı değil cumhurbaşkanı yardımcısı yani 2. adam önemli.
joe biden abd başkanı seçildi ama bakın kararları hep kamala harris veriyor. anladınız mı şimdi neden bu dinazorlardan birini cumhurbaşkanı yapmaya çalıştıklarını, anladınız mı şimdi meral akşener'in "ben başbakan olucam" çıkışını.
öyle görünüyor ki çok yakında yeniden 60'lar türkiyesine döneceğiz: milliyetçi-sağcı'lar sol-devrimcileri ve komunistleri katledecek yine. işin komiği kapital sistem giderek komunistleşiyor, herkese vatandaşlık maaşı verelim falan diyorlar.
türkiye ne yazık ki 50 yıl geriledi. ulusal bağımsızlık sembollerimizden biri olan şeker fabrikaları cargill'e satılırken sesiniz çıkmadı chp. zannediyorum ki hepinizin seks kasedi var yoksa niye bunca şeye sessiz kalırdınız ki? bu uçkur düşkünü eril siyasetçiler yüzünden türkiye 50 yıl geriledi.
artık hiç umudum kalmadı.

ayrıca esnafla diyaloga girerek ne kadar alçakyürekli olduğunu göstermiştir.
nasıl öveceği bilmeyen bir yazarın açtığı başlıktır.