1.
"alçak gönüllü" anlamına gelen ve yanlış bir şekilde mütevazi olarak kullanılan sözcük.
devamını gör...
2.
(bkz: tevazu)
devamını gör...
3.
tevazu sahibi kişi demektir. benim gibi.
devamını gör...
4.
ağır başlı, nerde susması gerektiğini nerde konuşması gerektiğini bilen kişi..
devamını gör...
5.
ardında ya büyük bir korkaklık ya da muazzam bir iki yüzlülük vardır.
devamını gör...
6.
hiç mütevazı olamayacağım benimdir.
devamını gör...
7.
devamını gör...
8.
günümüzde bulunması zor bir insan özelliğidir.
devamını gör...
9.
mütevazı mı, mütevazi mi?
devamını gör...
10.
devamını gör...
11.
alçak gönüllü demektir.
devamını gör...
12.
günümüz şartlarında insana ağır gelen bir eylem mütevazilik . ama mütevazi insan da sütteki leke gibi kendini belli eder onca insanın arasından
devamını gör...
13.
gösteriş yapmasını sevmeyen, övünmeyi utançla karşılayan bundan hoşlanmayan, alçak gönüllü insanlar için kulanılan bir kelimedir.
işi yapıp övgüyü başkalarına bırakır. kendi düşünür, kendi yapar, her kademe her evre tüm detaylar ona ait olmasına rağmen işin sonunda 'biz yaptık' diyendir.
eskiden olsa pek takdir ederdim böyle insanları ama artık biraz hüzünlü geliyor halleri bana. neden kendinizden bu kadar verirken iş meyvesini yemeye gelince geri plana atıyorsunuz kendinizi? ya da neden kendi meziyetlerinizi, işinizi, güzelliğinizi görmezden geliyor bu da yetmezmiş gibi görmezden gelinmesini istiyorsunuz? tamam ego tillahı olmayın zaten bu çok itici ve sevimsiz ama gösteriş yapmayacağım diye kendinizi bu kadar silikleştirmek, sizce de hüzünlü değil mi?
annem bu kelimenin tam karşılığı olan insan. artık bu kelimeyi o kadar benimsemiş ki ve bünyesine yedirmişki kendisine yapılan haksızlıklar karşısında bile tebessüm edebiliyor. 'bu nediyor ya? ağzını yırtarım bak bunun' diyorum. olsun olsun onunda kendince haklı sebepleri vardır diyor. ve bu karakterdeki insanlar ilginçtir ki her işi kendileri yapmak için yarışıyor. gün sonunda ne yaptım ki diyor.
işin tehlikeli boyutu bundan sonra başlıyor arkadaşlar. bu bir süre sonra hastalık derecesinde nüfus ediyor kişinin benliğine ve istiyor ki kul olsun köle olsun. misal bazı insanlara karşı bu özelliği iyice törpüleniyor. mesela eve gelen misafir, evin babası, evin abisi ya da misafirliğe gidildiği yerdeki ev bireyleri. kendini tabiri caizse yerden yere vurduğu yetmiyor yakınlarından da aynısını bekliyor. misal bir iş yapılacak ve o iş erkek işi annem atlıyor hemen banu yapsın. (kendi yapamaz yapmasına izin verilmez biliyor bu sefer beni piyon olarak kullanmaya çalışıyor.) ya da biri gelip ya senin kızın ne gezenti bir evinde oturmuyor diyor misal ya evet diyor ona. arkadaşım sana ne desene. yok işte şu lanet kelime benliğine o kadar işlemişki bu hayatının her alanını ele geçirmiş. daha bir çok anımız var bunla ilgili ama nasıl olduysa örnekler şuan aklıma gelmiyor.
bence fazlası çok tehlikeli. dozunda bırakmalı. hatta bence hiç gereği olmayan bir sıfat. bana bu yaşananlardan sonra hakaret gibi bile geliyor. abartmayın efem. orta yolcu olun. hayat kurtarır.
işi yapıp övgüyü başkalarına bırakır. kendi düşünür, kendi yapar, her kademe her evre tüm detaylar ona ait olmasına rağmen işin sonunda 'biz yaptık' diyendir.
eskiden olsa pek takdir ederdim böyle insanları ama artık biraz hüzünlü geliyor halleri bana. neden kendinizden bu kadar verirken iş meyvesini yemeye gelince geri plana atıyorsunuz kendinizi? ya da neden kendi meziyetlerinizi, işinizi, güzelliğinizi görmezden geliyor bu da yetmezmiş gibi görmezden gelinmesini istiyorsunuz? tamam ego tillahı olmayın zaten bu çok itici ve sevimsiz ama gösteriş yapmayacağım diye kendinizi bu kadar silikleştirmek, sizce de hüzünlü değil mi?
annem bu kelimenin tam karşılığı olan insan. artık bu kelimeyi o kadar benimsemiş ki ve bünyesine yedirmişki kendisine yapılan haksızlıklar karşısında bile tebessüm edebiliyor. 'bu nediyor ya? ağzını yırtarım bak bunun' diyorum. olsun olsun onunda kendince haklı sebepleri vardır diyor. ve bu karakterdeki insanlar ilginçtir ki her işi kendileri yapmak için yarışıyor. gün sonunda ne yaptım ki diyor.
işin tehlikeli boyutu bundan sonra başlıyor arkadaşlar. bu bir süre sonra hastalık derecesinde nüfus ediyor kişinin benliğine ve istiyor ki kul olsun köle olsun. misal bazı insanlara karşı bu özelliği iyice törpüleniyor. mesela eve gelen misafir, evin babası, evin abisi ya da misafirliğe gidildiği yerdeki ev bireyleri. kendini tabiri caizse yerden yere vurduğu yetmiyor yakınlarından da aynısını bekliyor. misal bir iş yapılacak ve o iş erkek işi annem atlıyor hemen banu yapsın. (kendi yapamaz yapmasına izin verilmez biliyor bu sefer beni piyon olarak kullanmaya çalışıyor.) ya da biri gelip ya senin kızın ne gezenti bir evinde oturmuyor diyor misal ya evet diyor ona. arkadaşım sana ne desene. yok işte şu lanet kelime benliğine o kadar işlemişki bu hayatının her alanını ele geçirmiş. daha bir çok anımız var bunla ilgili ama nasıl olduysa örnekler şuan aklıma gelmiyor.
bence fazlası çok tehlikeli. dozunda bırakmalı. hatta bence hiç gereği olmayan bir sıfat. bana bu yaşananlardan sonra hakaret gibi bile geliyor. abartmayın efem. orta yolcu olun. hayat kurtarır.
devamını gör...
14.
benimdir. cok mutevazi 1 adamim kendimi ovmek gibi olmasin da.
devamını gör...