mutfak kokmasın diye kızartma yapmamak

ufak cezvede yumusatici ya da suya atilmis bir kac damla aroma yaglarindan kaynatirsaniz kokmaz ustune aspiratoru acarsaniz trans yagli gidanizi tuketebilirsiniz.

oysa aspiratör diye bir icat vardı. ve başlığı açan yazar buna değinmek istememişti.

ve insan aspiratörü icat etti.

balık kokusundan nefret ettiği için evden mümkünse 5391016 kilometre uzakta ancak balık kızartan annemin yaptığı eylemdir

mutfak kızartma yapmak için icat edilmiştir; özellikle pattes.

(bkz: kokusu tadından güzel olan yiyecekler) kategorisine giren yiyeceği mutfağında hazırlamayan insandır.

hayattan çok şey kaçırmaktır. yazın, domates soslu biber kızartmasız geçen güne yazık olmuştur bence. ayrıca bunlar güzel ev kokularıdır. aynı mutfaktan gelen hafif gürültülerin televizyon sesine karıştığı mutlu ev sesleri gibi. evi, yuva yapan detaylardır.

mutfağı geçtim belime kadar olan saçlarıma sinecek kokuyu bile zerre umursamam.

olmaz olsun. kızartma sağlıksız tamam ama çok lezzetli yaaa neden kokmasın ki hem çok güzel kokuyor bence.

yapmadığım eylem. ancak mutfakta pişen yemeğin kokusu aspiratör yada mutfak balkonu yerine koridordan yatak odasına kadar gidip oradaki camdan çıkmayı tercih ettiği için genelde ev kokmasın diye mutfak kapısı kapalı, balkon camları sonuna kadar açık, aspiratör son ayarda kızartma yapıyorum.
aspiratör çalışıyor olsa dahi, özellikle balık kızartmalarının kokusunu evden uzaklaştırmanın en kolay yolu bir cezve içinde su ile çubuk tarçın kaynatmaktır.

yapın arkadaşlar. ayakkabınızın ıslanmasından korkmadan yağmurda su birikintisine atlayın. üzülmekten korkmadan sevin, dalga geçilmesinden korkmadan istediğinizi yapın. kızartma da yapın. bırakın bütün ev koksun, kokmazsa am*ına ko*yim. o patlıcana, patatese yoğurtlu yoğurtlu ekmeği banın böyle, çatala 20 tane patates batırıp yarın yokmuşçasına "huaaağk" diye yiyin. tadına varın yani bir şeylerin. ayakkabı da kurur, üzüntü de geçer, mutfak kokusu da geçer...