my name is earl

ilk izlediğim yabancı dizi olmakla beraber emmy ödülü sahibi amerikan yapımı komedi tarzı dizidir. başrolde earl karakteri yer almaktadır. earl hayatını bir araba kazasından sonra karma felsefesine göre düzenleyip bir liste oluşturur ve listedeki kişilerin kendisini affetmesini sağlamaya çalışır. tabi başına gelmeyen kalmaz. aynı benim gibi.

edit: dizi final yapamadan 'to be continued...' ifadesiyle bitmiştir.

üniversite hazırlıkta severek izlediğim dizi. maalesef ki final yapamadan çekimler sona ermiştir.

hadi ufak bir magazin bilgisi vereyim köftöhorlar. dizinin başrol oyuncusu jason lee bir türk ile evlidir.

daha evvel kötülük yaptığı insanları bulup helalleşmeye çalışan earl’ün hikayesinin anlatıldığı dizidir. devamlı moron kardeşi andy ile birlikte gezen earl, karmanın doğrudan müdahalesi altında bile çeşit çeşit salaklık yapan sempatik bir tiptir.

içinde türk tipli türk bıyıklı bir abimizin bulunduğu neşeli bir dizidir. daha dün aklıma gelmişti, tekrar bir iki bölüm izleyip üniversite yıllarıma mı dönsem diye, güzel bir eş zamanlılık oldu.

bu aralar bayağı bir özlemle andığım dizi. özellikle bölümün beklemediğim bir anında ortaya çıkan lynyrd skynyrd şarkıları ile beni benden alandır. simple man şarkısını bana öğretendir mesela. bunun dışında yarım yarım yaran randy karakteri ile kahkahaları eksik ettirmemiştir. hel earl ün o robot dansları keşke daha fazla yer bulsaydı dizide. izleyin izlettirin efendim.

iki bin beş ve iki bin dokuz yılları arasında yayınlanmış benim için efsane olan komedi dizisidir. jason lee, ethan suplee, jaime pressley ve nadine velazquez’in başrolünde oynadığı dizi beş tane prime time emmy ödülü kazanmıştır.

loto’dan yüzbin dolar kazanan earl tam bu sevinci yaşarken bir trafik kazası geçirir ve hayatını karma felsefesine göre yeniden düzenlemeye karar verir. bunu yapmak için de eskiden kötülük yaptığı herkesi listeleyip hepsinden özür dilemek için kardeşi randy ile çalışmalara başlar.

asla unutmadığım bölümlerle dolu bir dizidir. bir bölümde babasına gaz vermek için yanında yürüyerek the eye of the tiger’ı söyleyen earl’ü hiç unutmadım mesela. ya da catalina’nın randy’yi kendinden soğutmak için çirkinleştiği ama sonra randy ile birlikte olup onun cinsel gücüne hayran kalıp çirkinliği için pişman olduğu bölüm de aklımdadır. ve yine randy’nin leeroy jenkins diye bağırarak camdan atladığı sahne de benim için unutulmazdır

diziyi benim için unutulmaz kılan olaylardan biri ise bir gün kanallar arasında elimde kumanda salaklanırken sanırım stv kanalına denk gelmemle meydana geldi. hakkını helal et diye bir diziye denk geldim. dizideki oyuncu earl’e benzeyen bir oyuncu idi ve kapı kapı gezip özür dilemekte idi. izlediğim en iyi remake’lerden biri olabilir.

final yapmadığı için üzülsem de sanki hala devam edecekmiş gibi bir umudu da barındırıyorum içimde.

zevkle izlediğim 4 sezonluk komedi dizisi. bahtsız earl bir karma kurbanı. dizinin başlangıcı da buna kurulu zaten. earl'ün başına gelen aksiliklerden sonra kendisi kötülük yaptığı insanlara kendini affettirmeye çalışıyor ki daha fazla karma girmesin kendisine. konu absürt ama bu absürtllük izletyiyor valla.

disney+'a eklendiğini görünce hemen başladığım çocukluğumun dizisi. cnbc-e günlerini yad etmek için daha önceden tekrar başlamıştım ama yüksek kaliteli ve düzgün altyazılı bulması imkansız gibiydi. o yüzden yıllardır görmediğim arkadaşımı görmüş gibi oldum.

senaryo çok eğlenceli, oyunculuklar mükemmel. özellikle randy ve darnell cuk oturmuş. müzikler çok güzel. durduk yere lynyrd skynyrd çalıp mutlu ediyor. geceleri uyumadan önce bir iki bölüm atmak iyi geliyor. böyle böyle bitiririm diye düşünüyorum. tavsiye edilir.