nafaka alan kadın

karaktersiz bir kişiliği vardır. nerede beleş oraya yerleş jargonu ile yaşar.

ortada çocuk yoksa, şayet bu kadın belli bir yaşın üzerinde falan değilse saygı duymayacağım kadındır. 1-2 sene evli kal, sonra boşan ooh.

ha tabi çalışmayan kadınla evlenen erkeğin kabahati çok büyüktür o ayrı konu.

kadın çalışmıyorsa, herhangi bir mesleği yoksa ve kendi ailesinden görebileceği bir destek yoksa, çocuk da varsa bal gibi de alır. onun dışındakiler de kimsenin haddine değil. dilerse donuna kadar alır. size ne oluyor anlamıyorum.

çocuk yoksa eğer erkeği sömürmek maksadıyla, keyfine düşkün olarak zevki sefası için alıyordur. ben bir kuruş vermem, orası ayrı bir konu.

nafaka verip vermemek kişinin insiyatifine bağlı bir durum değildir. böyle bir hak yasalar karşısında kadına tanınmışsa nafaka ödemek zorunluluğu vardır, ödenmemesi halinde cezası da vardır.
her boşanan kadını evinde keyifle oturup nafaka yiyor gibi tablo çizen var.
çocuk veya çocuklar varsa elbetteki alacak. eğer o kadın çalışsın, kendine de baksın istiyorsa erkek kişisi ve kadının çocuklarına bakım desteği verebilecek kişisi yoksa bakıcı parasını ödemekle yükümlü. genelde çocuklar anne ile yaşıyor, baba hayatına bekar bir erkek olarak devam ediyor aksi bir durum yoksa. bakıcıya verilecek para da en az bir asgari ücret parası ve ayrıca sigortası da olacak bu kişinin. yani bu kadın çalışmasa, evde oturup senin çocuğuna baksa daha karlı emin ol!
çocuk yoksa kısmına gelelim. hadi evlilik çok uzun da sürmemiş olsun. iki sene diyelim. iki sene sonra erkek hiç evlenmemiş gibi hayatına devam edebilirken türkiye'de boşanmış bir kadın için hayat o kadar da kolay olmayabiliyor. aile baskısı, toplum baskısı bonus olarak geliyor boşanır boşanmaz. o, artık dul bir kadın oluyor. hani sözlüklerde 'bekaret' diye diye bir hal oluyorsunuz ya! iki sene evli kalmış bir erkek hiç evlenmemiş gibi tekrar hayatına devam edebilirken kadın için bu söz konusu bile değil.
bu kadın muhafazakar bir ailede büyümüşse hele çok daha zor işi. o yüzden oturduğunuz yerden ahkam kesmeyin. sen hevesini alacaksın sonra sıkılacaksın ve hayatına normal bir şekilde devam edeceksin peki kadın?
bunun bir bedeli olacak, kimse de kusura bakmasın! tabi ki bir ömür boyu nafaka ödensin demiyorum ve altını da çiziyorum ama bu ülkede hayat, boşanmış bir erkeğe mi yoksa boşanmış bir kadına mı daha zor bir düşünün!
kocası tarafından çalıştırılmamış kadınlar dolu bu ülkede. yıllarca kocasının ihtiyaçlarını karşılamış ayrılınca ortada kalakalmış. bu kadının toparlanıp topluma karışabilmesi için maddi olarak güçlenmesi şart! hele hele çocuğu varsa aksini zaten kimse düşünmesin bir zahmet.
evet ben çalışıyorum, benim maddi bağımsızlığım var ve maddi olarak eşime muhtaç da değilim(allah etmesin kimseye) aile baskısı yaşayacak bir durumum da yok ayrılacak olsak, çocuğum da büyük ama her kadın benim imkanlarıma sahip değil. keşke her kadın ayrıldığında kendini idare edebilecek güçte olsa!
magazinde, sosyal medyada gördüğünüz üç beş insanı baz alıp burada hariçten gazel okumayın bir zahmet! suistimal edenler varsa da yasalar karşısında kişi hakkını arar ve bunun için çabalar. suistimal edenler toplumun tümünü oluşturmuyor maalesef!
hayatın öyle edilen beylik lafları insana yedirtmek gibi bir özelliği vardır!

sadece çocuğu veya çocukları için alıyorsa problem teşkil etmemesi gereken kadındır. diğer bakış açılarının hepsi sorunludur. erkek yürümeyen bir ilişkiden dolayı suçlanamaz ve ticari olarak borçlandırılamaz. medeni kanunun kabul edildiği yıllarda bu coğrafyada kadınlar köleydi ve birer ticari meta olarak alınıp satılıyordu. kanuni haklardan yoksun ve insan haklarına aykırı uygulamalara maruz kalıyordu. bu ilkelliği keskin bir bıçak ile kesip atmak için medeni kanun gerekliydi. fakat günümüz dünyasında kadının yeri toplumda artık geçmişin karanlığından fersah fersah ileridedir. tüm dayanaklardan yoksun kadın modeli yok denilecek kadar azdır. kadının kendisi için nafaka alması kabul edilebilir değildir. ilişkiyi bitiren taraf kim olursa olsun, bitmiş bir sürecin sorumluluğu taraflardan birine ömür boyu yüklenemez. kendisi için nafakayı kabul eden kadının ilkeli ve dürüst olmadığı aşikardır.

toplumsal cinsiyet eşitliği diye anıranların suspus olduğu konu.

"beni en değerli zamanlarımda s.... bıraktın şimdi bedelini öde" diyen kadındır.

1- evlenmeden önce mutlaka ön nikah sözleşmesi yapın #3041683
2- evlilik birliğinde meydana gelebilecek ve tazminata konu olabilecek kusur ve hataları, beklentileri tanımlayın.
3- işbu kusurlar için değeri ölçülebilir nitelikte olanlardan tek seferlik maddi veya manevi tazminat hakkının saklı olduğunu ancak hiçbir koşulda nafaka talep edilmeyeceğinin beyanını yazılı olarak alın.
4- eşin maddi açıdan bağımlı olup olmaması hususunun tarafların özgür iradesine bağlı olduğunu ve evlilik birliğinde edinilen malların paylaşımından sonra, tarafların bir diğerinin fakirleşmesinden hiçbir koşulda sorumlu olmayacağını yazılı olarak kayıt altına alın

bunu imzalamayı reddeden kadın/erkekle beraber olmayın.

nafaka şartlar ve durumlara göre belirlenir. bir bitmedi şu olmayan paranızı koruma çabanız ama yine de tane tane anlatmak gerekiyor diye düşünüyorum.
kötü örnekleri bir kenara bırakırsak nafaka birlikte geçirilen senelerin, hayata getirilen ortak çocukların ve hatta sadece kadınların değil erkeklerin de yasal hakkıdır. nafaka ödeyen tarafı yoksullaştırmayacak oranda belirlenir. zorda olan taraf (işsizlik, çocukların bakım masrafları, bedensel engeller vs) yaşamını devam ettirebilsin diye vardır. türkiye'de zaten hukuksal olarak evlilik sözleşmesi olmadığı için mal ayrılığı sözleşmesi ile ailenizden kalan malikaneleri (!) kapsayan bir durum yoktur. evlendikten sonra da evde sorumluluk paylaşımı olduğu için kadın düşmanları genelde boşanırken "imiii sin ivdiii itirdin" derler. ayrıca aylık geliri 4-5 bin euro olanların da zenginim ben paramı mı yiyeceksin tavırları komik oluyor. daha düşük maaşlı erkekler için nafakaya girecek bir mağduriyet meblağı göremiyorum.
son olarak o iş beni en değerli zamanlarımda ... değildir. evlilik yükümlülükleri yasalarca belirlendiği için kadının doğurganlık döneminde eşi yüzünden çocuk sahibi olamaması gibi sebepler tam kusur sayılır. insanların kadını erkeği ayırt etmeden, en güzel zamanlarını çalarken yanınıza kar kalmasını bekleyemezsiniz.

bir yaşam birlikteliği ilişkisini, nafaka tazminat merkezli düşünme değerlendirme yaklaşımına sahip kişilerden uzak durun. cinsiyet önemli değil.. bakış ve kişilik önemli..

şayet gerçekten çocukları ve onların geleceği için kullanıyorsa normal bir kadındır diyebiliriz.

ama her konuda olduğu gibi bunu suistimal edenler de var, mesela senden aldığı nafakayı dostuyla yiyenler bir yerde çalışıp nafaka kesilmesin diye sgk girişi yaptırmayanlar var. hatta nafakanı dostumla yiyorum diye foto atıp kudurtmaya çalışanlar da.

ne diyelim evlilik gibi ayrılıkta haktır, olmuyorsa zorlamanın gereği yok ama yasanın arkasına saklanıp sömürüye devam etmek çok aşağılık bir varlık davranışıdır.

allah onurlu insanlarla karşılaşmayı nasip etsin gerisi hallolur.