#ödüllü filmler
türkçe adı: müthiş yemek
aynı adlı 1959 çıkışlı william s. burroughs romanından uyarlanan, senarist sandalyesi ve yönetmen koltuğunda ünlü filmci david cronenberg oturan ve özellikle de film eleştirmenleri camialarından önemli ödüllerle dönen, başrollerindeyse peter weller, judy davis ve ian holm gibi isimleri gördüğümüz 1991 tarihli kanada, britanya ve japonya ortak yapımı olan kara komedi elementleri barındıran sürrealist bilim kurgu, suç, gizem ve drama filmidir. konusunda; böcekleri öldürmek için kullandığı maddeye bir bağımlılık geliştiren bir haşere ilaçlayıcısı yanlışlıkla karısını öldürür ve kendini kuzey afrika'daki bir liman şehrindeki dev böcekler tarafından düzenlenen gizli bir devlet komplosunun içinde bulur. eleştirmenlerden büyük övgüler alan yapım, sınırlı gösterimi yüzünden gişede zarar etse de zamanla kült bir film statüsüne yükselmiştir.
aynı adlı 1959 çıkışlı william s. burroughs romanından uyarlanan, senarist sandalyesi ve yönetmen koltuğunda ünlü filmci david cronenberg oturan ve özellikle de film eleştirmenleri camialarından önemli ödüllerle dönen, başrollerindeyse peter weller, judy davis ve ian holm gibi isimleri gördüğümüz 1991 tarihli kanada, britanya ve japonya ortak yapımı olan kara komedi elementleri barındıran sürrealist bilim kurgu, suç, gizem ve drama filmidir. konusunda; böcekleri öldürmek için kullandığı maddeye bir bağımlılık geliştiren bir haşere ilaçlayıcısı yanlışlıkla karısını öldürür ve kendini kuzey afrika'daki bir liman şehrindeki dev böcekler tarafından düzenlenen gizli bir devlet komplosunun içinde bulur. eleştirmenlerden büyük övgüler alan yapım, sınırlı gösterimi yüzünden gişede zarar etse de zamanla kült bir film statüsüne yükselmiştir.
*boston film eleştirmenleri camiası ödülleri (1991) - en iyi senaryo: bsfc ödülü [david cronenberg]
*new york film eleştirmenleri camiası ödülleri (1991) - en iyi senaryo: nyfcc ödülü [david cronenberg]
*genie ödülleri (1992) - en iyi film
*ulusal film eleştirmenleri topluluğu ödülleri (1992) - en iyi yönetmen: nsfc ödülü [david cronenberg]
*londra eleştirmenler birliği film ödülleri (1993) - yılın aktrisi: alfs ödülü [judy davis]
film, toplam 13 ödüle sahiptir.
*new york film eleştirmenleri camiası ödülleri (1991) - en iyi senaryo: nyfcc ödülü [david cronenberg]
*genie ödülleri (1992) - en iyi film
*ulusal film eleştirmenleri topluluğu ödülleri (1992) - en iyi yönetmen: nsfc ödülü [david cronenberg]
*londra eleştirmenler birliği film ödülleri (1993) - yılın aktrisi: alfs ödülü [judy davis]
film, toplam 13 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sissy hankshaw" tarafından 16.03.2025 18:35 tarihinde açılmıştır.
1.
bir david cronenberg filmi ve de bir william burroughs kitabı. kitap uyarlaması.
ya ne diyebilirim arkadaşlar, hiç şaşırmadım adamın ismini görünce çünkü bunu da bu çekerdi zaten, başka kim çekecek?
çıplak şölen'i okumadım daha, o yüzden filmini de izlemiyordum. bu gün dedim ki, "ya daha ne kadar ertelicez sisi bir şeyleri, kitabı da 9 senedir okuycan güya."
bilenler bilir (3 kişi falan onlar da )***, benim beat edebiyatına yönelik bir kara sevdam var. bu yüzden çok zorbalanıyorum, gerçek entelektüel değilsin sen, sığsın diyolar. * evet canım kardeşim sığım ve gerçek entelektüel değilim ama rus edebiyatı diyince parmak kaldırarak dostoyevski diye ayağa fırlayan adama da saygı duyacak kadar düşmedik. eşşek değilsen dostoyevskiyi de beğen zaten bir zahmet. buna yaklaşımım da böyle.
her neyse, zaten kitaptan uyarlandığı için tabii yazarı görmemiz de çok olası. adamın zaten o cinsel kimliği ile alakalı çözemediği bir şeyler var, her kitabına o queer oluş halini sokuyor. aynı zamanda kendini de sokuyor. bu üçlü içerisinde filtresiz yazıcan aga meselesine en saplantılı olanın burroughs olduğuna inanıyorum. doğuya merak da var bunlarda. uzak doğu, orta doğu, hepsini bi yerinden kovalıyor ama tabii bence bir noktada sığ kalıyor. batılı çünkü. ailesi de aşağı sınıftan değil. çok yakalayamıyor oraları. bu filme de deve meve sokmuşlar mesela. arap harflerinden tahrik olmacalar ve edebi seksler falan.
neyse konu şöyle, eğitimli bir böcek ilaçlamacısı. böcek ilacının kafa yapıcı etkisini keşfeder. karısıyla birlikte ve dostlarıyla. hepsi bağımlı bunların, bazıları daha az bağımlı sadece. kafası nasıl sorusuna edebi, kafkaesk, kendini gerçekten böcek gibi hissediyorsun yanıtı vermek? yav neyin şovundasınız hocam? uzaktan bakınca çok yapay geliyor ama cidden böyle insanlar da var. ben de inanamıyorum ama var.
böcek ilacını çakıp çakıp yazıyor. parçalanan daktilolar ve konuşan böcekler görüyoruz. böcek fobisi olan izlemesin.
zaten bu yönetmenin çok da garip bi estetik algısı var. müstakbel suçlar'da da öyleydi. tuhaf, bir şeyin hem iğrenç hem estetik durması halini süper kotarıyor. ben öyle düşünüyorum en azından. bana estetik geliyor. iğrenç de geliyor. aynı anda. tebrik ediyoruz kendisini.
bir takım ajanlıklar ve bir cinayet var. aynı zamanda halüsinasyonlar var. yani kurgu, halüsinasyonlar ve gerçek gerçeklik aynı anda. iplikleri ayrıştırıp uç uca ekleyerek öyküyü tamamlayın demişler bize.
yavaş akıyor biraz. yine de keyfli benim için. benim şahsi hayranlıklarım var bu 2 isme de. o yüzden bu filmi herkese tavsiye etmiyorum. meraklısına tavsiye ediyorum.
ya ne diyebilirim arkadaşlar, hiç şaşırmadım adamın ismini görünce çünkü bunu da bu çekerdi zaten, başka kim çekecek?
çıplak şölen'i okumadım daha, o yüzden filmini de izlemiyordum. bu gün dedim ki, "ya daha ne kadar ertelicez sisi bir şeyleri, kitabı da 9 senedir okuycan güya."
bilenler bilir (3 kişi falan onlar da )***, benim beat edebiyatına yönelik bir kara sevdam var. bu yüzden çok zorbalanıyorum, gerçek entelektüel değilsin sen, sığsın diyolar. * evet canım kardeşim sığım ve gerçek entelektüel değilim ama rus edebiyatı diyince parmak kaldırarak dostoyevski diye ayağa fırlayan adama da saygı duyacak kadar düşmedik. eşşek değilsen dostoyevskiyi de beğen zaten bir zahmet. buna yaklaşımım da böyle.
her neyse, zaten kitaptan uyarlandığı için tabii yazarı görmemiz de çok olası. adamın zaten o cinsel kimliği ile alakalı çözemediği bir şeyler var, her kitabına o queer oluş halini sokuyor. aynı zamanda kendini de sokuyor. bu üçlü içerisinde filtresiz yazıcan aga meselesine en saplantılı olanın burroughs olduğuna inanıyorum. doğuya merak da var bunlarda. uzak doğu, orta doğu, hepsini bi yerinden kovalıyor ama tabii bence bir noktada sığ kalıyor. batılı çünkü. ailesi de aşağı sınıftan değil. çok yakalayamıyor oraları. bu filme de deve meve sokmuşlar mesela. arap harflerinden tahrik olmacalar ve edebi seksler falan.
neyse konu şöyle, eğitimli bir böcek ilaçlamacısı. böcek ilacının kafa yapıcı etkisini keşfeder. karısıyla birlikte ve dostlarıyla. hepsi bağımlı bunların, bazıları daha az bağımlı sadece. kafası nasıl sorusuna edebi, kafkaesk, kendini gerçekten böcek gibi hissediyorsun yanıtı vermek? yav neyin şovundasınız hocam? uzaktan bakınca çok yapay geliyor ama cidden böyle insanlar da var. ben de inanamıyorum ama var.
böcek ilacını çakıp çakıp yazıyor. parçalanan daktilolar ve konuşan böcekler görüyoruz. böcek fobisi olan izlemesin.
zaten bu yönetmenin çok da garip bi estetik algısı var. müstakbel suçlar'da da öyleydi. tuhaf, bir şeyin hem iğrenç hem estetik durması halini süper kotarıyor. ben öyle düşünüyorum en azından. bana estetik geliyor. iğrenç de geliyor. aynı anda. tebrik ediyoruz kendisini.
bir takım ajanlıklar ve bir cinayet var. aynı zamanda halüsinasyonlar var. yani kurgu, halüsinasyonlar ve gerçek gerçeklik aynı anda. iplikleri ayrıştırıp uç uca ekleyerek öyküyü tamamlayın demişler bize.
yavaş akıyor biraz. yine de keyfli benim için. benim şahsi hayranlıklarım var bu 2 isme de. o yüzden bu filmi herkese tavsiye etmiyorum. meraklısına tavsiye ediyorum.
devamını gör...