#ödüllü filmler
1994 yılının en ses getiren filmidir. olumlu eleştirilerin yanında, olumsuz eleştiri almış olsa da, sistem eleştirisi içermektedir. mallory ve mickey birbirine aşık iki sevgilidir. ama küçükken yaşadıkları bazı problemler, onları şiddete itmiş ve cinayet işlemeye başlamışlardır.
yönetmen:
oliver stone
oyuncular:
juliette lewis
woody harrelson
robert downey
tom sizemore
rodney dangerfield
oliver stone
oyuncular:
juliette lewis
woody harrelson
robert downey
tom sizemore
rodney dangerfield
* awards circuit community ödülleri- 1994
mansiyon ödülü
* venedik film festivali- 1994
jüri büyük özel ödülü
en iyi aktris
özel mansiyon
mansiyon ödülü
* venedik film festivali- 1994
jüri büyük özel ödülü
en iyi aktris
özel mansiyon
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pluviophile" tarafından 03.01.2021 23:34 tarihinde açılmıştır.
1.
senaryosu tarantino'dan yönetmenliği oliver stone'dan olan her yönüyle farklı bir film.
şu geçtiğimiz 5-6 yıl içinde çekilmiş bir film olsaydı bence büyük bir sükse yaratırdı. bu seri katil hayranlığı kültürü azımsanmayacak kadar büyük kitlelere yayılmış vaziyette. bu kültürü sertçe yüzüne çarpıyor insanların bu film.
birçok kez yazılmış fakat bence tekrar belirtmekte fayda var; şiddet şiddeti doğurur. şiddetten kastım vurdu kırdı değil sadece psikolojik şiddet de dahil. mickey'nin maruz kaldıkları az çok gösteriliyor olsa da malory'i hakkında pek bir bilgimiz yok, yanlış hatırlamıyorsam babası gözünün önünde ölmüştü ve ona şiddet uygulayan biriydi.
insanın içindeki şiddet uygulama arzusu hiç laga luga yapılmadan gayet net anlatılmış. bugün götü yiyenin eline silahı verirsen, her ne kadar mickey-malory'ler çıkmayacaksa da, düşük profillileri eminim aramızda olurlardı.
velhasıl, böyle garip gureba-farklı filmleri sevdiğim için bana akıcı geldi. zaten oyunculuklar da harika insanı ekrana kitliyor...
filmin sonunda gale'i vurmadan önce malory eli gale'in suratında onu teselli ederken gale'in ağlayarak üç metre falan koşması inanılmaz komikti.
soundtrackleri de müthiştir.
şu geçtiğimiz 5-6 yıl içinde çekilmiş bir film olsaydı bence büyük bir sükse yaratırdı. bu seri katil hayranlığı kültürü azımsanmayacak kadar büyük kitlelere yayılmış vaziyette. bu kültürü sertçe yüzüne çarpıyor insanların bu film.
birçok kez yazılmış fakat bence tekrar belirtmekte fayda var; şiddet şiddeti doğurur. şiddetten kastım vurdu kırdı değil sadece psikolojik şiddet de dahil. mickey'nin maruz kaldıkları az çok gösteriliyor olsa da malory'i hakkında pek bir bilgimiz yok, yanlış hatırlamıyorsam babası gözünün önünde ölmüştü ve ona şiddet uygulayan biriydi.
insanın içindeki şiddet uygulama arzusu hiç laga luga yapılmadan gayet net anlatılmış. bugün götü yiyenin eline silahı verirsen, her ne kadar mickey-malory'ler çıkmayacaksa da, düşük profillileri eminim aramızda olurlardı.
velhasıl, böyle garip gureba-farklı filmleri sevdiğim için bana akıcı geldi. zaten oyunculuklar da harika insanı ekrana kitliyor...
filmin sonunda gale'i vurmadan önce malory eli gale'in suratında onu teselli ederken gale'in ağlayarak üç metre falan koşması inanılmaz komikti.
soundtrackleri de müthiştir.
devamını gör...
2.
bir oliver stone filmidir.
filmin hikayesi quentin tarantino’ya ait olsa da, quentin tarantino’nun oliver stone’a sattığı bu senaryoyu oliver stone, david veloz ve richard rutowski ciddi oranda değiştirmiş ve quentin tarantino filmde sadece hikayenin sahibi sayılmıştır. iki taraf arasında ciddi tartışmalara neden olan filmin başrolünde benim için en tepedeki aktörlerden biri olan woody harrelson, from dusk till dawn’da da oynamış olan juliette lewis ve tom sizemore oynamıştır.
sorunlu çocukluklar geçirmiş iki genç insanın birbirlerine aşık olup harika bir çift oluşturmalarını konu alıyor film. romantik komedi gibi oldu bu cümle ama film asla öyle değil. aşık çiftimiz gittikleri her yerde psikopatça herkesi öldürür. sadece bir kişiyi hayatta bırakır bu cinayetleri herkese anlatsın diye. son cinayette hayatta bıraktıkları kişi gerçekten izleyenlere yapılmış çok sert bir eleştiridir. ve bence tam yerindedir.
hem woody harrelson’ı hem de juliette lewis’i çok beğendiğimi söylemeliyim bu filmde. woody harrelson’ın hepsi düştüğü sahnede juliette lewis’in ona el yordamı ile yardım ettiği sahne ise beni çok güldürmüştür.
filmin hikayesi quentin tarantino’ya ait olsa da, quentin tarantino’nun oliver stone’a sattığı bu senaryoyu oliver stone, david veloz ve richard rutowski ciddi oranda değiştirmiş ve quentin tarantino filmde sadece hikayenin sahibi sayılmıştır. iki taraf arasında ciddi tartışmalara neden olan filmin başrolünde benim için en tepedeki aktörlerden biri olan woody harrelson, from dusk till dawn’da da oynamış olan juliette lewis ve tom sizemore oynamıştır.
sorunlu çocukluklar geçirmiş iki genç insanın birbirlerine aşık olup harika bir çift oluşturmalarını konu alıyor film. romantik komedi gibi oldu bu cümle ama film asla öyle değil. aşık çiftimiz gittikleri her yerde psikopatça herkesi öldürür. sadece bir kişiyi hayatta bırakır bu cinayetleri herkese anlatsın diye. son cinayette hayatta bıraktıkları kişi gerçekten izleyenlere yapılmış çok sert bir eleştiridir. ve bence tam yerindedir.
hem woody harrelson’ı hem de juliette lewis’i çok beğendiğimi söylemeliyim bu filmde. woody harrelson’ın hepsi düştüğü sahnede juliette lewis’in ona el yordamı ile yardım ettiği sahne ise beni çok güldürmüştür.
devamını gör...
3.
üstündeki tarantino dokunuşunu* hemen belli eden güzide film. yönetmeni oliver stone'dur, kendisi tiktok'tan önce tiktok editing kavramını bu filmde icat etmiş ve belki 8/10 olacak bir hikayeyi 10/10 seviyesine taşımıştır. işleniş tarzı başlangıçta oldukça tuhaf gelebilir ancak ilk yarım saat kırk beş dakikada alışıyorsunuz ve kendinizi o evrene kaptırıyorsunuz.
devamını gör...