ne kadara kadar tesadüften sayılır sorunsalı

maks ikidir.
bence ikiden fazlası kasıtlı davranışa girer.

sonsuza kadar tesadüf sayılabilir. aptalsan anlamazsın kasıtlı davranışı. tesadüf dersin, hayatın üstümüzde oynadığı oyun dersin, belki de bu bir işaret dersin sonra da şanssızlık dersin, geçip gider .

pazara kadar değil mezara kadar

olayı anlayana kadar, kadar zehirlenmesi yaşatan sorunsal. çok kadarlandım*.

konuya göre değişir.

üst üste yapılan hatalardan bahsediyorsak bunun sayısından ziyade içeriğine bakarım hata ve yanlış arasında ince bir çizgi vardır hata bilmeden yapılır yanlış bile isteye. hal böyleyken zararına bakılır ufak sıyrıklarsa idare ederim dikişlik yaraysa bileti keserim.

diğer bir husus karşılaştığımız olaylar veya kişiler diyelim işte onda tesadüfe asla inanmıyorum. hiçbir şey boşuna yaşanmıyor hiç kimse öylesine karşımıza çıkmıyor. hepsinin bir sebebi ve hikmeti olduğuna inanlardanım. bazı olaylar veya kişiler bir ömü boyu ders ya da dert olarak kalabilirler.

polat alemdar bu konuyu güzel açıklamış.
şeyle;
bir adamı sabah görürsem önemsemem, aynı adama öğlen rastlarsam tesadüf deyip geçerim, ama akşam karşıma çıkarsa düşünmem öldürürüm.

yani mesela geçen arkadaşımla tavla oynuyorduk kız zarı atmadan önce gelecek rakamları sallıyordum ve uzun bir süre cidden tutturdum hemde peş peşe bu yüzden artık benim bir tavla cini olduğuma karar verdik. ya da bu sadece bir tesadüf mü ?