nez'in alüminyum folyolu poposu

hareketli güneş paneliydi mübarek. az enerji vermiyordu hani.

"sakın sakın sakın ha yaklaşmayın yanına... az mı çektirdi bana ?"

kral tv’de ilk yayınlandığında uzun versiyonu vardı 2 dk boyunca sadece müzik ve nez inleme sesi. daha o yaşta bunu silerler diye akıl edip kaydetmiştim cd’ye. az çektirmedi bu şarkı bize. hey gidi.

dönemin ergenlerine kilo verdirmiş manzara.

çok yiğidin abdestini yalan eden görüntüdür. bu malum poponun olduğu klip daha sonra yasaklanmış ve tüm sevenlerini üzmüştü.

az çektirmemiştir.

o saçma işleri yüzünden kendini bitirdi.

bir nesile alüminyum folyoyu sevdiren kadın gibi kadın.

varol, çok yaşa, şak şak şak. *

akademiye taze kan olmuş üstüne tez yazılmıştır.

tez için tıktık

bir dönem gençliğinin travması.

ya da başka bir şeysi, bilemedim şimdi...

koca bir nesil kral tv de nezin çıkmasını bekledi eeee o zamanlar p*rno film yok tabi.

az çektirmemiştir.

şu videodaki yorumlar türk erkeğinin özeti olan alüminyum folyo kaplı kalçalardır.

durduk yere aklıma gelmesini durduramıyorum. travmaya doğru ilerliyor.

şu sıralar 35-40'lı yaşlarında olan elemanların, kral tv'de klibi çıksa da izlesem diye dört gözle beklediği folyolu popo.

dönemin ateşli gençleri için bu klibin muadili o sıralar petek dinçöz'ün foolish casanovası idi.

yine aklıma düştü bak. gidip bi izleyip geleyim ben. nostalji olur. evet, kesinlikle nostalji amaçlı başka sebebi yok. *

hiç unutamam 2000 lerin başlarında yoğun bir televole kültürünün yani mankenlerin,futbolcuların,şarkıcıların ve iş adamından hallice playboyların görüntüde renkli ve ışıltılı hayatlarının her gün televizyon ve gazetelerde full ekran ve boy boy gösterildiği magazinsel bir dönemden geçiyorduk.hülya avşar ve kaya çilingiroğlu'nun adete 24 saat bbg evi gibi dikizlendiği özel aile yaşamı,gülben ergen ve hülya polemiği derken ,bu kültürün başlıca faillerinden olan can tanrıyarda piyasaya foolish casanoca adlı parçası eşliğinde ve mini etekli lise kıyafetleri ile yarı latin yarı türkish bir dans figürü ile kıvırtan petek dinçöz ve ondan geri kalmayan ve sadece dötüşünü seyrettiğimiz nezi hayatımızın orta yerine pimi çekilmiş bomba gibi bırakmıştı.bu yıllar aynı zamanda ülkece ciddi bir ekonomik krizin yaşandığı ve yazar kasaların havada uçuştuğu ve akp'nin iktidara geldiği buhranlı dönemlere tanık olduğumuz zamanlardı.işte bu iki hanımefendi ve hülya avşar ailesi böylesine bir dar boğazdan geçen depresif türk insanın en önemli kaçış ve beyni rahatlatma araçlarından biriydi.ayrıca bu dönemler ülkece 7/24 bbg evleriyle yatıp kalktığımız değişik bir zaman dilimiydi.hiç bir şey tesadüf değildir sevgili okur.

ne de olsa guzeldi, cok takmayin. evet.

bir üstteki başlık "sözlüğe seviye kazandırmak" tı hani.. folyo mu kazandık şimdi..?!